X

Yeniden doğmak için yaralarımızı nasıl sarmalıyız: Cevap bir kartalın uçuşunda gizli

Bu aralar yepyeni bir yıla ve tabii ki yeni bir yaşa girmiş olmamızın heyecanı ile kendimi sorgulama evresine girdim yeniden. Pek çoğumuzun yaptığı gibi ben de yeni yıla yeni birçok karar ile adım atma hazırlığı yaparken, çok daha fazla şaşırdığım bambaşka bir durum ile karşılaştım.

Hallettim” diyerek rafa kaldırdığım ama bir anda başka bir eşyayı çekerken önüme yuvarlanan bir kutu gibi saçılıverdi ayaklarımın dibine bu gerçeklik.

Ben bir süre anı durdurup, kutudan saçılanları tanımaya çalıştım. O objeler benim miydi? Zamanında bana neler yaşatmışlardı? Bir anda yeniden elime alıp incelemekle, hiç bakmadan kutusuna hızla doldurup ait olduğu rafın en derinlerine gömmek arasında çok kararsız kaldım. Ancak, bir süre bekledikten sonra o kutunun önüme saçılmasının tesadüf olmadığına kanaat getirdim, tıpkı hayatta yaşadığımız hiçbir şeyin tesadüf olmadığı gibi.

Derin bir nefes alıp oturdum yere ve başladım o objelerin tozunu alıp, yüzleşmeye… O kutudan bana neler mi çıktı?

Hatalarım… İyi niyetimin zaman zaman kurbanı olmam… Hayatıma giren herkesi çok önemsemem ve onları merkezim yapma konusundaki iflah olmaz gönüllülüğüm. Uğradığım haksızlıklar. İnsanlara güvenmem, kendimi açmam, yanımda olduklarını düşünmem ama bir anda hayatımdan çıkmaları ile yaşadığım tarifsiz hüsran…

Bu kutudaki duyguların hiçbiri yeni değil. Pek çoğunu çözüp, kaldırmış olsam da yeniden aynı hüznü vermelerine bir şeyler sebep olmalıydı. Düşündüm durdum ve buldum! Vedalaşmam, yenilenmem gerekti. Hayat akıp giderken ben yerimde sayamazdım ki… Defalarca yenilenen ben. Bazı konuların üzerinden hızlı geçmiş, sanırım yok saymışım. Şu an tam olarak bu konulara eğilme zamanıydı.

O zaman kartalın yeniden doğuş hikayesini hatırlama zamanı geldi. 

Eminim birçoğunuz biliyorsunuzdur ama her seferinde okumaktan sıkılmadığım için buraya da yazmak isterim. Neydi bu hikaye, hadi gelin hatırlayalım beraber:

Kartal, kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır. 70 yıla kadar yaşayan kartallar vardır. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşlarındayken çok ciddi ve zor bir karar vermek zorundadır. Kartalın yaşı 40’a dayandığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma gelir. Gagası uzar ve göğsüne doğru kıvrılır. Tüyleri kartlaşır, kalınlaşır ve kanatlarına takılmaya başlar.

Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır. Dolayısıyla kartalın burada iki seçimden birisini yapması gerekir. Ya ölümü seçecektir ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir. Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir. Bu yönde karar verirse kartal, bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde yuvasında kalır.

Bu uygun yeri bulduktan sonra gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. En sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer. Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler. Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile pençelerini yerinden söker çıkarır. Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar.

5 ay sonra kartal, kendisine 20 yıl veya daha uzun süreli bir yaşam bağışlayan meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir.

İşte tıpkı bu kartal gibi ben de kendi yeniden doğuşum için yine, yeniden bir gözden geçirme, eskiyen, beni yıpratan, yoran tüm özelliklerimden, belki de tıpkı kartal gibi benim de uçmamı engelleyen tüm insanlarla da vedalaşıyorum. Bu kutuyu açıp yüzleşmesem de hayatıma kaldığım yerden devam edebilir miydim? Elbette ederdim, ancak yazımın başında da dediğim gibi hiçbir şey tesadüf değildi ve ben almam gereken bazı dersleri tam özümseyememişim. Biraz daha altını çizmem gereken satırlar varmış, yüzleşmeliydim. Ya yeniliğe direnerek yaşamının sonlanmasını bekleyen kartal olacaktım ya da acı da olsa değişimimi kucaklayıp yeniden doğacaktım.

Ben yeniden doğuyorum. 36 yaşımda hayatın beni şaşırtacak güzel sürprizlerini beklerken, bir yandan da yaptığım tüm yanlışları cebime koyup kendime öğütler veriyorum.

Sevgili yeni yaşım, 

En olgun olduğun zamanlarda bile hala çocuk masumluğunla, birilerinin senin yaralarını sarmasını bekleme. Kendi pansumanını kendin yap. Dostun sandığın, evinin, kalbinin kapılarını açtığın insanların seni kalben anlamalarını bekleme her zaman. Bugün seni dinleyenler, salt seni anlamak için değil, nasıl da çıkmazda olduğunu öğrenerek, kendi kişisel tatminlerini sağlamak için yanında olabilirler, aklından çıkarma. Herkesi kendin gibi sanma, iyi niyetinin, sevgi dolu olmanın kıymetini bunu gerçekten anlayacaklara emanet et…

Hayat nedir derseniz bana, öğrenme yolculuğu derim. Öğrenecek konuları bitmeyecek bir yolculuk.

Tamam şimdi oldum!” dediğim her anda karşıma yeni dersler çıkaran, “dur daha, bitmedi bir eksiğin var” diyen sevgili hayat!
Ben derslerimin şimdiye kadar olan kısmını aldım, yenilendim. Artık uçmaya hazırım… Herkesin kanatlarının olduğunu zaman zaman kendine hatırlatması ve yenilenmekten korkmaması dileğimle.

İlginizi çekebilir: Çocukluğumuzun yılbaşı gecelerini hatırlayalım: Geçmişten geleceğe neleri taşıyoruz?

Pınar Tümkaya: Selamlar, ben Pınar Tümkaya. 1984 senesinde sevimli bir Akdeniz kenti olan İskenderun’da doğdum. Çukurova Üniversitesi İktisat Bölümünden 2007 senesinde mezun olmadan hemen önce hep hayalini kurduğum İK alanında İşe Alım Uzmanı olarak çalışmaya başladım. Ama maalesef, kısa bir süre sonra rüzgar beni Mersin’e getirdi. Şuanda Mersin’de, uluslararası bir şirkette Finansal Kontrolör olarak görev almaktayım. Kendimi bildim bileli sıkıntımı, derdimi en çok yazarak anlatmayı sevdim. Ancak, yazar olmak hiç hayalim olmadı. Hayalim her zaman, insanlarla etkileşimde olarak, onların sorunlarına destek ve çözüm ortağı olmak oldu. Her ne kadar çalışmakta olduğum alan insanlardan çok rakamlarla ilgili olsa da kişisel gelişim aşkım hiç bitmedi. Geçtiğimiz Mart ayında bunu artık daha profesyonel bir hale getirmem gerektiğine karar vererek House of Human’dan Profesyonel Yaşam Koçluğu programını tamamlayarak Yaşam Koçu oldum. Bu platform sayesinde yaşayıp aştığım, her tökezlediğimde kendimce ürettiğim çarelerin başka insanların da çözümü olmasına vesile olmak, yazılarımla sesimi duyurabilmek en büyük mutluluğum olacaktır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale