X

Yeni yılda yeni hedefler: Hedeflerinize ancak “siz” isterseniz ulaşabilirsiniz

Yeni yılın hepimiz için çok güzel bir yıl olmasını diliyorum. Önce sağlık sonra da huzur, mutluluk, başarı, bereket getirmesini diliyorum.

Yeni yılda kendinize yeni hedefler belirlerken daha önce yaşadığınız bütün sorunları sizi güçlendiren adımlar, başarısızlıkları da sizi daha iyiye taşıyacak olan deneyimler olarak görün… Başarılarınızı ve mutluluklarınızı hatırlayın ve sizi mutlu eden her şeyi bu sene daha çok yapabilmek için kendinize söz verin.

Değişmesi gereken ‘Siz!’siniz….

Ben daha sağlıklı beslenmeniz, kilo vermeniz ya da almanız için rehberiniz olabilirim ama yaşam tarzınızı değiştiremem. Bir egzersiz uzmanı sizi daha aktif olmanız için destekleyebilir ve beraber çalıştığınız sürece size yardımcı olabilir. Eşiniz ya da yardımcınız her gün sabah kahvaltı yapmanız için size bir masa hazırlayabilir.

Ama bütün bunları ancak siz isterseniz devamlı şekilde gerçekleştirebilirsiniz.

Kilo veremediğiniz için diyetisyeni suçlamak, kas yapamadığınız için egzersiz uzmanını sorumlu tutmak, spora vakit ayıramadığınız için işinizi bahane etmek ve çok daha fazlası…

Yapmanız gerekenleri yapmadığınız için sayısız neden bulup bahane edebilirsiniz. Ama değişmesi gereken ne işiniz, ne diyetisyeniniz, ne de egzersiz uzmanınız.  Değişmesi gereken “siz”siniz. Unutmayın, ancak siz değişirseniz çevreniz değişir, dünyanız değişir…

Yeni yılda alışkanlık haline getirmeniz gereken 5 madde
1. Kahvaltıyı ihmal etmeyin.

Kahvaltı yapmamak için üretebileceğiniz bütün bahaneleri rafa kaldırmanın zamanı geldi. Bilim adamları düzenli aralıklarla yemek yemenin beyinden vücudumuza düzenli olarak sinyal gönderdiğini ve kilo vermeye de yardımcı olduğunu söylüyor. 2002 yılında Ulusal Kilo Kontrolü kayıtlarına göre 3000’den fazla insanla yapılan çalışmada kahvaltı yapan bireylerin kilo kontrolü sağlamada daha başarılı olduğu bulunmuş. Yapılan başka bir çalışmada da kahvaltıyı atlayan kadınların gün içinde kalori alımının arttığı bulunmuş.

Çok erken kalkıyor ve zaman sorunu yaşıyor olabilirsiniz. Böyle bir durumda akşamdan peynirli bir sandviç yapabilir veya bir bardak sütle yulaf veya tahıl gevrekleri tercih edebilirsiniz. Kahvaltıdaki peyniri ve sütü az yağlı tercih ederseniz, günlük aldığınız kaloriyi de azaltmış olursunuz.

2. Her gün taze meyve ve sebze tüketin.

Gün içinde ister istemez birçok toksin alıyoruz. Vücudumuz bunları doğal yoldan temizleme kapasitesine sahip. Ama beslenmeyle desteklemek ve ona yardımcı olmak da bizim elimizde. Sebze ve meyveler doğal yollardan antioksidan almanın en kolay ve keyifli yolu. Dünya Sağlık Örgütü günde toplamda en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketimini öneriyor. Bunun 3 porsiyonunu meyve, 2 porsiyonunu sebze olarak düşünebiliriz.

Unutmayın ki her sebze ve meyve kendine özgü mineral, vitamin ve sağlığa yararlı bileşikler içeriyor. Tek bir sebze ya da meyveye odaklanmak yerine rengarenk ve çeşitli beslenmek her besinden vücudumuz için faydalı olan besin öğelerini almamıza yardımcı olur.

3. Hareketli olmayı alışkanlık haline getirin.

Hareket etmek, hayatta kalmak için yemek ve su kadar değerlidir. Evet kış aylarında egzersiz biraz daha zor oluyor biliyorum ama korkmayın, egzersiz demek illa profesyonel sporcular gibi spor yapmak anlamına gelmiyor. Öncelikle ilk hedefiniz gün içinde en az 10 bin adım atmak olsun. Eve dönerken bir durak önce inip yürümek, markete araba yerine yürüyerek gitmek, hafta sonları sevdiklerinizle yapacağınız yürüyüşler de hareketinizin artmasını sağlayacaktır.

Sadece dışarda değil, iş yerinde de aktif olmak mümkün. Telefonla aramak yerine iş arkadaşınızın masasına gidebilirsiniz, asansör yerine merdiven tercih edebilir ve masa başı egzersizler yapabilirsiniz. Yapacağınız egzersiz, fiziksel stresin azalmasına, yediklerinizin sindirilmesine hem de yağ yıkımına yardımcı olacaktır. Bununla birlikte düzenli egzersiz sırasında kişiye mutluluk hissi veren endorfin hormonunun salgılanması artar.

4. Yeterli sıvı almayı unutmayın.

Sıcak havalarda kaybedilen sıvı ile birlikte susama hissi daha çok hissedilse de kış aylarında, yaz aylarında olduğu kadar susamadığımız için sıvı alımı ihmal edilebiliyor. Sıvı tüketiminin azalması yorgunluk, halsizlik, dikkatsizlik ve baş ağrılarına sebep olabiliyor. Yeterli sıvı alımı hem vücudunuzdaki ödemi atmaya yardımcı olacak hem de kendinizi daha zinde hissetmenizi sağlayacaktır. Su içmekte zorlanıyorsanız suyunuzu taze meyvelerle renklendirebilir, içine kan şekerini dengelemek için biraz tarçın ve ödem atmayı kolaylaştırmak için zencefil ekleyebilirsiniz.

5. Yeni besinleri hayatınıza ve mutfağınıza sokun.

Beslenme alışkanlıklarınızı tamamen değiştirin demiyorum ama geleneksele bağlı kalarak yeni besinlere de mutfağınızda şans verin. Farklı besinleri tüketmek, farklı kahvaltılar ve öğünler tercih etmek metabolizmayı hızlandırıyor. Geleneksel yemeklerimizi de yeni besinlerle birleştirmeyi deneyebilirsiniz. Örneğin dolmaların içine kinoa, karabuğday ya da bulgur ekleyebilir, tatlılarınızı şeker yerine hurma, bal gibi doğal besinlerle yapabilirsiniz. 2017 yılında popüler olacak ve adını daha sık duyacağımız besinlerden olan chia tohumunu, ülkemizde de üretilmeye başlanan kinoayı tariflerinizde deneyebilirsiniz. Hindistan cevizi, avokado yağı, badem, fındık, ceviz gibi farklı yağ kaynaklarını beslenmenize ekleyin.

Farklı besinleri farklı şekillerde beslenmenize dahil edebilirsiniz. Bu hafta benim önerim sağlıklı yağ kaynaklarından biri olan avokadonun en güzel hallerinden biri; Avokadolu Diyet Puding…

Afiyet olsun…

Dilara Koçak: 1990 yılında beslenme ve diyet mesleğine gönül veren Koçak, Hacettepe Üniversitesi, “Beslenme ve Diyetetik” mezunudur. Yüksek lisansını da aynı üniversitede tamamlayarak uzman ünvanını almıştır. Hâlâ Mezura Kliniğinde bireysel ve kurumsal beslenme ve danışmanlık hizmeti vermektedir.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale