Hepimiz mutlu ve iyi olmak istiyoruz. Zaten pek çok filozof da insan için nihai amacın mutluluk olduğunu ifade ediyor. Filozoflar mutluluğun ne olduğunu tartışmış olsalar da ortak bir görüş ortaya koyamamış, ancak çeşitli tanımlarını da yapmışlar. Kimi mutluluğu keder ve acıdan kaçmak olarak tanımlarken, kimi hayatı şevk ve neşeyle karşılamak, kimi de erdemli yaşamak şeklinde tanımlıyor.
Mutluluk konusu Antik Yunan’dan beri düşünce tarihinde yer alan bir konu olmasına rağmen, psikoloji araştırmalarında pek de üzerinde durulmadığını görüyoruz. Yakın zamana kadar psikolojinin konusu daha çok olumsuz duygular oldu. Ancak pozitif psikoloji akımının ortaya çıkışı bu durumu değiştirdi. Pozitif psikoloji, doğumdan ölüme kadar yaşamda neyin iyi olduğuna ilişkin bilgiler ortaya koyan bilimsel bir çalışma alanı. Pozitif psikolojiyle birlikte psikolojik iyi oluş konusu da önem kazandı.
Günümüzde ele aldığımız şekliyle psikolojik iyi oluş kavramını 1989 yılında Carol Ryff ortaya koydu. Ryff’e göre psikolojik iyi oluş, kişinin geçmiş yaşamını ve kendisini pozitif olarak değerlendirmesi (kendini kabul), bir birey olarak büyüme ve gelişmeye devam etmesi (bireysel gelişim), bireyin yaşamının anlamlı ve amaçlı olduğuna inanması (yaşam amacı), diğer insanlarla nitelikli ilişkiler kurması (diğerleriyle olumlu ilişkiler), bireyin yaşamını ve çevresini etkili şekilde yönetme kapasitesine (çevresel hakimiyet) ve özgür irade hissine (özerklik) sahip olması boyutlarından oluşan pozitif psikolojik işlevselliktir (Ryff & Keyes, 1995). Şimdi gelin psikolojik olarak iyi olan bir bireyin sahip olması gereken şu altı boyuta bir göz atalım…
Kendini kabul
Kendini kabul, bireyin kendisinden hoşnut olması, kendini sevmesi ve yeterli hissetmesidir. Kendini kabul eden bireyler, değiştirebildikleri özelliklerini değiştirir, değiştiremediklerini ise kabul ederler. Yaşadıkları olumsuzluk ya da başarısızlıklarda kendilerini acımasızca, yıkıcı ve yıpratıcı bir şekilde eleştirmezler, kendilerine karşı anlayışlıdırlar.
Özerklik
İkinci özellik, özerkliktir. Bireyin kendi yaşamıyla ilgili kararlarını kendisinin alabilmesi ve bağımsızca karar verebilmesidir. Bunu bireyin kimseye danışmaması ya da kimseyi dinlememesi olarak anlamamak gerekir. Özerklik gerektiğinde hayatındaki önemli insanlara da danışarak yaşamıyla ilgili kararlar vermede söz hakkına sahip olmaktır.
Diğerleriyle olumlu ilişkiler
Psikolojik iyi oluşun bir diğer boyutu da diğerleriyle olumlu ilişkiler kurabilmektir. Diğer insanlarla derin, doyurucu ve sağlıklı ilişkiler kurmak psikolojik sağlığın önemli bir belirleyicisidir. Diğerleriyle olumlu ilişkiler boyutunun içinde iş ilişkileri, evlilik ilişkileri ve arkadaşlık ilişkileri gibi günlük yaşamda etkileşimde bulunulan tüm ilişkiler sayılabilir. Etkili iletişim kurma ve sosyal becerilere sahip olma psikolojik iyi oluşun olmazsa olmazıdır.
Bireysel gelişim
Sahip olunması gereken bir diğer özellik de, bireysel gelişimdir. Bireysel gelişim, kişinin bir birey olarak sürekli büyüdüğü ve geliştiği duygusuna sahip olmasıdır. Bu anlamda bireyin, yeni yaşantılara ve deneyimlere açık olması ve sürekli gelişim ve öğrenme süreci içinde olması gerekir.
Yaşam amacı
Yaşam amacı da psikolojik iyi oluşun önemli bir boyutudur. Bireyin belirgin bir yaşam amacının olması, yaşamak için pek çok nedeninin olması yine psikolojik iyi oluş açısından önemlidir. Bireyin, toplumun dayattığı standartlara ya da beklentilere göre şekillenen yaşam amaçları yerine, kendi belirlediği ve kişisel önemi olan yaşam amaçlarına sahip olması anlamlı bir hayat sürmesini de sağlar.
Çevresel hakimiyet
Psikolojik iyi oluşun belirleyicisi olan son özellik ise çevresel hakimiyettir. Çevresel hâkimiyet, bireyin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda çevresinden etkili bir şekilde yararlanabilmesi ve olanakları gerektiği şekilde kullanabilmesidir. Bu bir bakıma bireyin, yaşamını etkin bir şekilde yönlendirebilmesidir.
Ryff’e göre bu altı boyutta yeterli olan bireyler psikolojik anlamda iyi durumdadırlar. İtalyan psikolog ve psikoterapist Giovanni Fava ise Ryff’in kuramsal yaklaşımından yola çıkarak yeni bir psikoterapi modeli geliştirmiştir. Türkçeye “iyi oluş terapisi” olarak çevirebileceğimiz well-being therapy, danışanın psikolojik durumunu yukarıda sayılan altı boyuta göre ele alır ve yetersiz olunan alanlarda gelişimini sağlamaya çalışır. Peki, iyi oluş terapisi nedir ve iyi olmaya nasıl yardımcı olur?
Well-being therapy (iyi oluş terapisi) nedir?
İyi oluş terapisi, depresyon, anksiyete, panik atak ve stres gibi temel psikolojik sorunlar için önerilen, kanıta dayalı, bireysel veya grup halinde uygulanabilen yönlendirmeli bir kendi kendine yardım terapisidir. Düşünme, hissetme ve davranış biçimini değiştirmeye ve sorunu çözmeye odaklı bir yaklaşımdır. Bu teknik işlevsiz düşünme tarzlarını tanıma ve mevcut sorunları koruyan yararsız düşünce ve davranışları değiştirmeye yarayan yeni teknikler öğretir.
Yine kanıta dayalı ve birçok psikolojik problemin çözümünde etkili olan bilişsel davranışçı terapi ilkelerine dayanır. Ortalama 8-10 seans sürer (kişiye göre daha kısa veya uzun sürebilir) ve ilk dört seansı haftada bir yapılmak üzere, 6. ila 10. seanslar iki haftada bir yapılabilir. Bu terapi yöntemi hafif ila orta dereceli depresyon, anksiyete, stres, korku ve panik bozukluğu gibi psikolojik sorunlar ile evlilik ve ilişki problemleri, yaşam dengesi, başarı ve motivasyon gibi psiko-sosyal sorunlarda da etkilidir. İyi oluş terapisi kısaca, düşük ruh halini yükseltmek, korku ve endişelerini yönetmek isteyen herkese tavsiye edilebilir.
Psikolojik iyi oluş terapisi size nasıl yardımcı olur?
İyi oluş terapisi düşüncelerinizin, inançlarınızın ve tutumlarınızın duygu ve davranışlarınızı nasıl etkilediğini fark etmenize yardımcı olur. Çok pratik egzersizlerle olumlu değişiklikler yapmanızı sağlar, geri bildirimlerde bulunan ve sizi destekleyen bir süreçtir. Bu teknik zorluklarla başa çıkmanıza ve hayatınızı daha iyi yönetmenize yardımcı olacak becerileri ve pratik araçları öğrenmenizi ve uygulamanızı hedefleyen bir terapi yöntemidir.
İyi oluş terapisine göre, psikolojik bir rahatsızlığa sahip olmamanız psikolojik olarak iyi olmanız için yeterli değildir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sağlığı şöyle tanımlıyor: “Sağlık sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir.”
Bu tanımdan da anlayacağınız üzere sağlık, bedensel ve psikolojik olarak hasta olmamaktan fazlasıdır. Yine Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ruh sağlığını, “bireyin kendi yeteneklerinin farkında olması, yaşamında oluşan stresin üstesinden gelebilmesi, iş yaşamında üretken ve faydalı olabilmesi ve yetenekleri doğrultusunda toplumuna katkı yapması’’ olarak tanımlar. Hasta olmadığınız halde kendinizi mutlu ve iyi hissetmiyor olabilirsiniz. İşte iyi oluş terapisi burada devreye girerek size yardımcı olabilir. Yeni yılda kendinize iyi olmayı hediye edebilirsiniz. Bu konuda bir psikolojik danışmandan yüz yüze veya online destek almak isterseniz bana ayselkeskin2004@yahoo.com vasıtasıyla ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgiyle kalın.
Kaynaklar:
Akdağ, F.G., & Çankaya, Z.Ç., (2015). Evli Bireylerde Psikolojik İyi Oluşun Yordanması (Predicting of Psychological Well-Being in Married Individuals), Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 11(3): 646-662.
Doğan, T. (2016). Psikolojik iyi oluş, tayfundogan.net.
Eren H.K., & Kılıç N. (2017) Well-being therapy. MOJ Addiction Medicine & Therapy. 4(2):249‒251. DOI: 10.15406/mojamt.2017.04.00076.
Fava, G. A., & Ruini, C. (2003). Development and characteristics of a well-being enhancing psychotherapeutic strategy: well-being therapy, Journal of Behavior Therapy and Experimental Psychiatry, Volume 34, Issue 1, March 2003, Pages 45-63.
Ryff, C. D. (1989). Happiness is everything, or is it? Explorations on the meaning of psychological well-being. Journal of Personality and Social Psychology, 57 (6), 1069- 1081. doi.org/10.1037/0022-3514.57.6.1069.
Ryff, C.D., & Keyes, C.L.M. (1995). The structure of psychological well-being revisited. Journal of Personality and Social Psychology, 69 (4), 719-727. doi.org/10.1037/0022- 3514.69.4.719.
İlginizi çekebilir: Sağlıklı bir benlik için önce kendinize saygı duyun: Özsaygı nedir?