X

Yeni yılda kendinize iyi olma hediyesi verin: Well-being therapy (iyi oluş terapisi) nedir?

Hepimiz mutlu ve iyi olmak istiyoruz. Zaten pek çok filozof da insan için nihai amacın mutluluk olduğunu ifade ediyor. Filozoflar mutluluğun ne olduğunu tartışmış olsalar da ortak bir görüş ortaya koyamamış, ancak çeşitli tanımlarını da yapmışlar. Kimi mutluluğu keder ve acıdan kaçmak olarak tanımlarken, kimi hayatı şevk ve neşeyle karşılamak, kimi de erdemli yaşamak şeklinde tanımlıyor.

Mutluluk konusu Antik Yunan’dan beri düşünce tarihinde yer alan bir konu olmasına rağmen, psikoloji araştırmalarında pek de üzerinde durulmadığını görüyoruz. Yakın zamana kadar psikolojinin konusu daha çok olumsuz duygular oldu. Ancak pozitif psikoloji akımının ortaya çıkışı bu durumu değiştirdi. Pozitif psikoloji, doğumdan ölüme kadar yaşamda neyin iyi olduğuna ilişkin bilgiler ortaya koyan bilimsel bir çalışma alanı. Pozitif psikolojiyle birlikte psikolojik iyi oluş konusu da önem kazandı.

Günümüzde ele aldığımız şekliyle psikolojik iyi oluş kavramını 1989 yılında Carol Ryff ortaya koydu. Ryff’e göre psikolojik iyi oluş, kişinin geçmiş yaşamını ve kendisini pozitif olarak değerlendirmesi (kendini kabul), bir birey olarak büyüme ve gelişmeye devam etmesi (bireysel gelişim), bireyin yaşamının anlamlı ve amaçlı olduğuna inanması (yaşam amacı), diğer insanlarla nitelikli ilişkiler kurması (diğerleriyle olumlu ilişkiler), bireyin yaşamını ve çevresini etkili şekilde yönetme kapasitesine (çevresel hakimiyet) ve özgür irade hissine (özerklik) sahip olması boyutlarından oluşan pozitif psikolojik işlevselliktir (Ryff & Keyes, 1995). Şimdi gelin psikolojik olarak iyi olan bir bireyin sahip olması gereken şu altı boyuta bir göz atalım… 

Kendini kabul

Kendini kabul, bireyin kendisinden hoşnut olması, kendini sevmesi ve yeterli hissetmesidir. Kendini kabul eden bireyler, değiştirebildikleri özelliklerini değiştirir, değiştiremediklerini ise kabul ederler. Yaşadıkları olumsuzluk ya da başarısızlıklarda kendilerini acımasızca, yıkıcı ve yıpratıcı bir şekilde eleştirmezler, kendilerine karşı anlayışlıdırlar.

Özerklik

İkinci özellik, özerkliktir. Bireyin kendi yaşamıyla ilgili kararlarını kendisinin alabilmesi ve bağımsızca karar verebilmesidir. Bunu bireyin kimseye danışmaması ya da kimseyi dinlememesi olarak anlamamak gerekir. Özerklik gerektiğinde hayatındaki önemli insanlara da danışarak yaşamıyla ilgili kararlar vermede söz hakkına sahip olmaktır.

Diğerleriyle olumlu ilişkiler

Psikolojik iyi oluşun bir diğer boyutu da diğerleriyle olumlu ilişkiler kurabilmektir. Diğer insanlarla derin, doyurucu ve sağlıklı ilişkiler kurmak psikolojik sağlığın önemli bir belirleyicisidir. Diğerleriyle olumlu ilişkiler boyutunun içinde iş ilişkileri, evlilik ilişkileri ve arkadaşlık ilişkileri gibi günlük yaşamda etkileşimde bulunulan tüm ilişkiler sayılabilir. Etkili iletişim kurma ve sosyal becerilere sahip olma psikolojik iyi oluşun olmazsa olmazıdır.

Bireysel gelişim

Sahip olunması gereken bir diğer özellik de, bireysel gelişimdir. Bireysel gelişim, kişinin bir birey olarak sürekli büyüdüğü ve geliştiği duygusuna sahip olmasıdır. Bu anlamda bireyin, yeni yaşantılara ve deneyimlere açık olması ve sürekli gelişim ve öğrenme süreci içinde olması gerekir.

Yaşam amacı

Yaşam amacı da psikolojik iyi oluşun önemli bir boyutudur. Bireyin belirgin bir yaşam amacının olması, yaşamak için pek çok nedeninin olması yine psikolojik iyi oluş açısından önemlidir. Bireyin, toplumun dayattığı standartlara ya da beklentilere göre şekillenen yaşam amaçları yerine, kendi belirlediği ve kişisel önemi olan yaşam amaçlarına sahip olması anlamlı bir hayat sürmesini de sağlar.

Çevresel hakimiyet

Psikolojik iyi oluşun belirleyicisi olan son özellik ise çevresel hakimiyettir. Çevresel hâkimiyet, bireyin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda çevresinden etkili bir şekilde yararlanabilmesi ve olanakları gerektiği şekilde kullanabilmesidir. Bu bir bakıma bireyin, yaşamını etkin bir şekilde yönlendirebilmesidir.

Ryff’e göre bu altı boyutta yeterli olan bireyler psikolojik anlamda iyi durumdadırlar. İtalyan psikolog ve psikoterapist Giovanni Fava ise Ryff’in kuramsal yaklaşımından yola çıkarak yeni bir psikoterapi modeli geliştirmiştir. Türkçeye “iyi oluş terapisi” olarak çevirebileceğimiz well-being therapy, danışanın psikolojik durumunu yukarıda sayılan altı boyuta göre ele alır ve yetersiz olunan alanlarda gelişimini sağlamaya çalışır. Peki, iyi oluş terapisi nedir ve iyi olmaya nasıl yardımcı olur?

Well-being therapy (iyi oluş terapisi) nedir?

İyi oluş terapisi, depresyon, anksiyete, panik atak ve stres gibi temel psikolojik sorunlar için önerilen, kanıta dayalı, bireysel veya grup halinde uygulanabilen yönlendirmeli bir kendi kendine yardım terapisidir. Düşünme, hissetme ve davranış biçimini değiştirmeye ve sorunu çözmeye odaklı bir yaklaşımdır. Bu teknik işlevsiz düşünme tarzlarını tanıma ve mevcut sorunları koruyan yararsız düşünce ve davranışları değiştirmeye yarayan yeni teknikler öğretir.

Yine kanıta dayalı ve birçok psikolojik problemin çözümünde etkili olan bilişsel davranışçı terapi ilkelerine dayanır. Ortalama 8-10 seans sürer (kişiye göre daha kısa veya uzun sürebilir) ve ilk dört seansı haftada bir yapılmak üzere, 6. ila 10. seanslar iki haftada bir yapılabilir. Bu terapi yöntemi hafif ila orta dereceli depresyon, anksiyete, stres, korku ve panik bozukluğu gibi psikolojik sorunlar ile evlilik ve ilişki problemleri, yaşam dengesi, başarı ve motivasyon gibi psiko-sosyal sorunlarda da etkilidir. İyi oluş terapisi kısaca, düşük ruh halini yükseltmek, korku ve endişelerini yönetmek isteyen herkese tavsiye edilebilir.

Psikolojik iyi oluş terapisi size nasıl yardımcı olur?

İyi oluş terapisi düşüncelerinizin, inançlarınızın ve tutumlarınızın duygu ve davranışlarınızı nasıl etkilediğini fark etmenize yardımcı olur. Çok pratik egzersizlerle olumlu değişiklikler yapmanızı sağlar, geri bildirimlerde bulunan ve sizi destekleyen bir süreçtir. Bu teknik zorluklarla başa çıkmanıza ve hayatınızı daha iyi yönetmenize yardımcı olacak becerileri ve pratik araçları öğrenmenizi ve uygulamanızı hedefleyen bir terapi yöntemidir.

İyi oluş terapisine göre, psikolojik bir rahatsızlığa sahip olmamanız psikolojik olarak iyi olmanız için yeterli değildir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sağlığı şöyle tanımlıyor: “Sağlık sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir.

Bu tanımdan da anlayacağınız üzere sağlık, bedensel ve psikolojik olarak hasta olmamaktan fazlasıdır. Yine Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ruh sağlığını, “bireyin kendi yeteneklerinin farkında olması, yaşamında oluşan stresin üstesinden gelebilmesi, iş yaşamında üretken ve faydalı olabilmesi ve yetenekleri doğrultusunda toplumuna katkı yapması’’ olarak tanımlar. Hasta olmadığınız halde kendinizi mutlu ve iyi hissetmiyor olabilirsiniz. İşte iyi oluş terapisi burada devreye girerek size yardımcı olabilir. Yeni yılda kendinize iyi olmayı hediye edebilirsiniz. Bu konuda bir psikolojik danışmandan yüz yüze veya online destek almak isterseniz bana ayselkeskin2004@yahoo.com vasıtasıyla ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgiyle kalın.

Kaynaklar:
Akdağ, F.G., & Çankaya, Z.Ç., (2015). Evli Bireylerde Psikolojik İyi Oluşun Yordanması (Predicting of Psychological Well-Being in Married Individuals), Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 11(3): 646-662.
Doğan, T. (2016). Psikolojik iyi oluş, tayfundogan.net.
Eren H.K., & Kılıç N. (2017) Well-being therapy. MOJ Addiction Medicine & Therapy. 4(2):249‒251. DOI: 10.15406/mojamt.2017.04.00076.
Fava, G. A., & Ruini, C. (2003). Development and characteristics of a well-being enhancing psychotherapeutic strategy: well-being therapy, Journal of Behavior Therapy and Experimental Psychiatry, Volume 34, Issue 1, March 2003, Pages 45-63.
Ryff, C. D. (1989). Happiness is everything, or is it? Explorations on the meaning of psychological well-being. Journal of Personality and Social Psychology, 57 (6), 1069- 1081. doi.org/10.1037/0022-3514.57.6.1069.
Ryff, C.D., & Keyes, C.L.M. (1995). The structure of psychological well-being revisited. Journal of Personality and Social Psychology, 69 (4), 719-727. doi.org/10.1037/0022- 3514.69.4.719.

İlginizi çekebilir: Sağlıklı bir benlik için önce kendinize saygı duyun: Özsaygı nedir?

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale