X

Yeni yılda aldığınız kararları alışkanlığa çevirmek için izlemeniz gereken 7 adım

Yeni yıla yaklaşırken bir çoğumuz hayatımızdaki olumsuzluklardan mümkün olabildiğince arınmak ve temiz başlangıçlar yapmak için kendimizle ilgili değişiklik kararlarını çoktan aldık. Sayfalarca uzayabilecek ‘yapılacaklar’ listesini oluşturduktan sonra ise çoğu zaman yazdığımız listeye tekrar dönüp bakmaz ve hayatımıza kaldığı yerden, aynı şekilde devam ediyoruz. Değişim için karar almaktan daha zor olan şey, bu kararları uygulamaya geçirmek. Değişim kararını uygulamaya geçirmekten daha da zor olansa, bu kararı sürdürülebilir kılmak.

Alışkanlıklarınızın kölesi değil efendisi olabilmek için değişim sürecinde asla göz ardı etmemeniz gereken adımlara göz atabilirsiniz.

“Alışkanlıkları değiştirmek zordur.” Oldukça klişe olan bu söylemin doğruluğundan kimsenin şüphesi yok, fakat aklımızdan çıkarmamamız gereken şey, zorun imkansız demek olmadığı.

Bazılarımız için sigarayı bırakmak, bazılarımız için her gün düzenli olarak diş fırçalamak, bazılarımız için kendine daha çok zaman ayırmak, bazılarımız içinse daha sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek… Yeni yıl için hazırlamış olduğunuz listede ne olursa olsun, listedeki kararlarınızı uygulamaya geçirmek ve kalıcılığını sağlamak için izlemeniz gereken adımlar aynı.

Alışkanlıklarınızın kölesi değil efendisi olabilmek için değişim sürecinde asla göz ardı etmemeniz gereken adımları sizler için derledik;

Alışkanlıklarınızın temelindeki zihinsel süreci gözden geçirin

İstenmeyen bir davranışın alışkanlık haline gelmiş olması çoğunlukla o davranışın kişinin hayatındaki başka şeylerle zamanla pekiştirilmiş olmasından kaynaklanır. Yemekten sonra sigara içmek alışkanlık haline geldikten sonra her öğün sonrasında sigara içmek gibi… Davranışınızın temelindeki zihinsel süreci keşfetmeniz, istemediğiniz alışkanlığınızdan kurtulmanın en kolay yöntemlerinden biridir. Yeni alışkanlıklar edinirken de bunları sürekli yaptığınız ve yapmaktan zevk aldığınız şeylerle pekiştirerek davranışın alışkanlığa dönüşmesine yardımcı olabilirsiniz.

Her gün günde iki kez dişlerinizi fırçalamayı alışkanlık haline getirmek istiyorsanız, kendinizi güzel bir diş fırçasıyla ödüllendirebilirsiniz.

Örneğin, her gün günde iki kez dişlerinizi fırçalamayı alışkanlık haline getirmek istiyorsanız, kendinizi güzel bir diş fırçasıyla ödüllendirebilir ya da banyonuza takvim asarak her diş fırçaladığınızda işaret koyarak hedefinize ulaştığınızda kendinizi çok sevdiğiniz bir şeyi yapabilirsiniz.

‘Normal’ kelimesine yüklediğiniz anlamları değiştirin

Hepimizin iyi ya da kötü birçok alışkanlığı var ve bu alışkanlıklar sayesinde kendimizi güvende hissediyoruz. Sahip olduğumuz alışkanlıkların yalnızca birinin bile değişmesi kendimizi rahatsız ve tehlikede hissetmemize neden olabiliyor. Bu nedenle yeni alışkanlıklar edinme noktasında kendinizi rahatsız hissetmenizin normal olduğunun farkında olmak ve bu rahatsızlığın sizi aldığınız karardan caydırmasına izin vermemek oldukça önemli. Bu farkındalığı kazandıktan sonra zihninizdeki ‘normal’ tanımlamalarını değiştirmeli ve farklı olan ve sizi rahatsız hissettiren şeyleri de normal kategorisine dahil edebilmelisiniz. Yeni alışkanlığınızı normal olarak kabul ettikten bir süre sonra rahatsızlığınızın yerini güven duygusuna verdiğini göreceksiniz.

Küçük adımlarla ve sürdürülebilir değişimlerle işe başlayın
Başarısız olduğunuz anlarda pes etmeyerek bir önceki adıma geri dönün ve yavaş yavaş, adım adım ilerlemeye çalışın.

Sigarayı bırakacağım deyip 3 gün hiç sigara içmedikten sonra tekrar sigaraya başladığınız zamanları hatırladınız mı? Peki spor salonuna yıllık üyelik yaptırıp bir kaç gün sonra yolundan bile geçmediğinizi? Her pazartesi diyete başladığınızdan bahsetmeyeceğiz bile. Değişim kararı söylendiğinde her ne kadar basit bir iş gibi görülse de, alınan kararı uygulamaya geçirmek görüldüğünden çok daha zordur. Alışkanlık boyutundaki davranışlar çoğu zaman farkında olmadan, otomatik olarak yaptığımız şeylerdir ve bu alışılagelmiş davranış kalıplarını değiştirmeye çalışmak yoğun bir kontrol ve odaklanma süreci gerektirir. Bu nedenle değişime küçük ve sürdürülebilir bir girişle başlamak ve zamanla dozunu ve sıklığını artırmak en etkili yöntemlerden biri. Sigarayı mı bırakmak istiyorsunuz? 1 hafta boyunca günlük sigara miktarınızı yarıya düşürerek işe başlayın. Sonrasında sabah, öğle ve akşam olmak üzere kendinize 3 sigara içme hakkı tanıyın. Bir sonraki hafta günlük içtiğiniz sigara miktarını 1’e düşürün ve en son hafta hiç sigara içmemeyi deneyin. Başarısız olduğunuz anlarda pes etmeyerek bir önceki adıma geri dönün ve yavaş yavaş, adım adım ilerlemeye çalışın.

Değişebileceğinize inanın
Önemli olan çok fazla olumlu sonuç elde etmek değil, sonuç ne olursa olsun denemeyi bırakmamak ve değişebileceğinize inanmak.

Kendinizi değiştiremeyeceğinizi düşünmek için hiçbir sebep olmasa da, geçmiş deneyimlerinizin olumsuz sonuçlanması motivasyonunuzu düşürmüş olabilir. Ancak bir önceki deneyiminizin başarılı ya da başarısız sonuçlanmasının sonrasında yapacağınız denemeleri hiç bir şekilde etkilemeyeceğinin farkında olmalısınız. Denemiş olduğunuz şey olumlu da olumsuz da sonuçlansa, sonuçlanmaya kadar deneyimlediğiniz süreçte öğrendikleriniz gelecek deneyimleriniz üzerinde elde ettiğiniz sonuçtan çok daha etkilidir. Önemli olan çok fazla olumlu sonuç elde etmek değil, sonuç ne olursa olsun denemeyi bırakmamak ve değişebileceğinize inanmak.

Aceleci davranmayın

Daha önce de belirttiğimiz gibi, alışkanlıkları değiştirme süreci kolay gibi görünse de iş uygulamaya geldiğinde başarısızlıkla sonuçlanması çok muhtemeldir. Özellikle her şeyi hızlı yaşadığımız bu zamanlarda çok çabuk sonuca ulaşmak ve verdiğimiz emeğin karşılığını anında görmek istiyoruz. Ancak yaptığınız şeyin 2 hidrojen ve 1 oksijen atomunu bir araya getirerek su oluşturmak kadar belirli, kesin sonucu görebileceğiniz ya da hemen sonuç alabileceğiniz bir şey olmadığının bilincinde olun. Siz bir değişim kararı almış ve bunu uygulamak konusunda kendinizden çok emin olsanız da çevrenizde olup biten bir sürü dış faktör, aldığınız kararı uygulama noktasında size engel teşkil edebilir. Bu nedenle olumlu sonuca ulaşmak için aceleci davranmayın. Sabretmeyi öğrenin

Planlı olun

Değişim sürecinin olumsuz sonuçlanmasının en önemli sebeplerinden birisi de belirsizliktir. Davranışın sonucunun öngörülebilir olmayışı, kararı uygulama aşamasında zorluk yaşamanıza sebep olabilir. Örneğin, diş fırçalamayı alışkanlık haline getirmeye çalışırken, evde olmayacağınız zamanlarda diş fırçanızı ve diş macununuzu yanınızda taşımak üzere plan yapmak alışkanlığınızı sürdürülebilir kılmanıza yardımcı olacaktır.

Fiziksel çevrenizde de değişime gidin

Aldığımız kararların uygulanmasında ve alışkanlığa dönüşmesinde kendi kararlılığımız kadar çevresel etmenler de oldukça etkili ve dönüştürücü olabiliyor. Örneğin sağlıklı beslenme kararı aldıysanız evde abur cuburların bulunması, sigarayı bırakmak istiyorsanız elinizin altında sigara paketinin olması ya da spora başlama kararı aldıysanız gerekli ekipmanın olmaması gibi çevresel eksiklikler aldığınız kararı uygulama konusunda engel yaratabilir. Bu nedenle karar alıp uygulamaya çalıştığınızda çevrenizdeki fiziksel uyarıcıları da dikkate almaya ve düzenlemeye çalışın.

 

Yani yıl değişimlerini alışkanlığa çevirmeniz için izlemeniz gereken yollardan bahsettiğimiz bu yazı Oral-B’nin katkılarıyla hazırlanmıştır. 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale