Yeni yıla yenilenmiş bir zihin ve beden ile merhaba demek isteyenler için kolay uygulanabilir değişim önerileri
Yeni yıldan beklentilerimiz ve isteklerimiz farklı olsa da, hemen hemen hepimizin yeni başlangıçlara adım atma planları yaptığı ve köklü değişiklikler istediği zamanlardayız. 2015’in son günlerini yaşadığımız kısa zaman aralığında yeni yıla yenilenmiş bir beden ve zihin ile merhaba diyebilmek, en önemlisi de bu yenilikleri sürdürebilmek ve alışkanlığa çevirmek oldukça önemli. Bu nedenle değişim hedeflerinin ulaşılabilir, somut getirileri olan ve uygulanabilir olması da en az hedef belirleyebilmek kadar önem taşıyor. Peki, değişime nereden ve nasıl başlamak gerekiyor?
Yeni yıla yenilenmiş bir zihin ve beden ile merhaba demek için kolay uygulanabilir değişim önerlerimize göz atabilirsiniz;
1. Fazlalıklardan kurtulun; evinizi, kendinizi, hayatınızı sadeleştirin
Yeni başlangıçlara yer açabilmek için yapmanız gereken ilk şey, eski yılın kalıntılarından ve fazlalıklarından arınmak.
Gerçekten sevdiğiniz ve sizin için bir anlamı olan şeyler, sahip olduklarınızın ne kadarını oluşturuyor? Sizin için çok değerli olduğunu sandığınız bazı eşyalara ya da ıvır zıvırlara hiç dönüp bakıyor musunuz? Dolabınızdaki giysilerinizin tamamını kullanıyor musunuz?
Bu soruların samimi yanıtları, yaşadığınız yeri sadeleştirme aşamasında ilk adımı atmanız için gerekli olan motivasyonu size sağlayacak. Eşya, giysi ya da insan… Üzerinizde siz fark etmeden hakimiyet kuran şeyleri hayatınızdan çıkarmak için yeni bir yılın başlangıcından daha uygun bir zaman olabilir mi?
2. Yapmak zorunda olduklarınıza değil, yapmak istediklerinize odaklanın
Sabah saatlerini yalnızca kendinizle baş başa kaldığınız, gizli ve yalnızca size özel anlar olarak düşünün ve bu anı günlük hayatınızda yapmak zorunda olduğunuz aktivitelerle boşa harcamamaya çalışın.
Sabah saatlerinde televizyon, haberler, e-mailler, sosyal medya gibi günlük hayatta her dakika maruz kaldığınız şeylerden uzak kalarak bu zamanı yalnızca kişisel mutluluğunuza ayırın. Gün içinde de başladığınız her projede, yaptığınız her işte, hatta yemek yerken bile bunu neden yaptığınızı ve size nasıl bir değer katacağını değerlendirerek karar alın. Sizde negatif duygular uyandıracak her şeyden uzaklaşmaya ve istemediğiniz işlerle mümkün olabildiğince meşgul olmamaya çalışın.
3. Uyanma saatinizi erkene çekin, gün ışığının tadını çıkarın
Sabah 5’de kalkamıyor olabilirsiniz, ancak yeni bir yıla başlarken normalde uyandığınız saatten biraz daha erken kalkmayı denemeye ne dersiniz?
Uyanma saatinizi 10 dakika erkene çekin
Şimdiye kadar sabahları evden sürekli koşturarak çıkıyor, evde bir şeylerinizi unutuyor ya da yanlış kıyafet seçimi yüzünden tüm günü kendinize zehir ediyordunuz. Artık biraz daha erken uyanarak yaşadığınız stresi en aza indirgeyebilir ve güne daha pozitif başlayabilirsiniz. Bu değişikliği yapmanın görüldüğü kadar kolay olmadığının farkındayız, ancak uyanma saatinizi yavaş yavaş geri çekerek istediğiniz hedefe ulaşabilirsiniz. Şimdilik uyanma saatinizi haftada 10 dakika erkene çekerek işe başlayabilirsiniz. Zamanla erken uyanmaya hem bedensel hem de zihinsel olarak alıştığınızı göreceksiniz.
Uykunuzu yeterince alın
Sabah daha erken uyanabilmek için uykunuzu tam olarak almalısınız ki bu da daha erken yatmanız gerektiği anlamına geliyor.
Zihninizin ve bedeninizin canlanması için, düzenli uyuyarak enerji depolamanız gerekir. Geceleri en az 7 saat aralıksız uyumaya ve mümkün olabildiğince erken uyanmaya çalışın. Hafta sonlarında ve tatillerde de erken uyuyup erken uyanmayı alışkanlık haline getirin.
Uyku doğal şifa verici ve canlandırıcıdır. Ne yazık ki bir çoğumuz üretken olmak adına uykumuzdan ödün veriyoruz. Uyku eksikliği günlük duygu durumunda, motivasyonumuzda, odaklanma ve karar verme kabiliyetimizde etkili olduğu gibi uykunun hafızamız üzerinde de önemli bir etkisi var. Hem bir şeyler öğrenmeden önce, hem de öğrendikten sonra bunları hafızamıza kazıyabilmek için iyi bir gece uykusu şart.
4. Yeme alışkanlıklarınızı değiştirin
Nasıl beslendiğimiz hem zihinsel hem de bedensel olarak iyi olma halimiz üzerinde en etkili olan şeylerden biri.
Kalp hastalığı, diyabet ve kanser gibi yaygın hastalıkların yanında cilt güzelliğimiz, ruhsal durumumuz hatta gün içindeki enerjimiz ve üretkenliğimiz direkt olarak ne yediğimizle alakalı. Kırmızı et ve hayvansal yağ tüketimini azaltarak, bol kepekli tahıllar, sebze, meyve tüketimini artırabilirsiniz. Sağlıklı sindirimi teşvik etmek için yeterli su içmeye dikkat edin. Dışarı çıktığınızda kahve yerine bir bardak su ya da soda tercih edin. Eğer daha çok yiyip tok hissetmek ve daha az kilo almak istiyorsanız, diyetinizde arpa, kara buğday gibi gıdalara, lif açısından zengin olan sebze yemeklerine yer verin.
Özellikle sabah saatlerinde beslenme listenize fındık, yağsız yoğurt, kuru meyve gibi sağlıklı atıştırmalıkları dahil etmeniz, sindirim sisteminizin düzenlenmesine ve kendinizi daha hafif hissettiğiniz için enerjinizin düzenlenmesine yardımcı olacaktır.
5. Hayatın karmaşasından sıyrılıp kısa molalar verin
İş yerinizde ya da evinizde, her ne yapıyor olursanız olun, kısa molalar vererek vücudunuza odaklanın ve derin nefes alın. Bu, kendinizi tekrar tazelenmiş hissetmenize ve enerjinizi geri kazanarak yaptığınız şeye daha iyi odaklanabilmenize olanak verecektir. Uzun süre bilgisayar karşısında oturmak, uykunuzun gelmesine ve vücudunuzda uyuşmalar hissetmenize neden olur. Bu nedenle kısa aralıklarla yerinizden kalkıp biraz gezinmeniz, vücudunuzu esnetmeniz ve kısa nefes egzersizleri yapmanız size kendinizi daha enerjik hissettirecektir.
Tek başına kalma, meditasyon yapma ya da sadece düşünceler içinde öylece durma, düşünme kapasitenizi artırabilir hatta içinden çıkamadığını sorunlarınızı çözmenize yardımcı olabilir.
Meditasyonla tanışın
Düzenli olarak meditasyon yaptığınızda hem zihninizde hem de bedeninizde yaşanacak hızlı bir değişim sizi bekliyor olacak.
Eğer daha önce hiç meditasyon yapmadıysanız, bu üç adımla başlayabilirsiniz:
- Dikkatinizi çok fazla çekmeyen, dinlendirici bir müzik açın.
- Gözleriniz kapalı bir şekilde oturun ve nefesinize odaklanın.
- Nefesiniz dışında başka hiçbir şey düşünmemeye çalışın.
İlk birkaç seferde zihninizi boşaltmakta zorlanabilirsiniz. Ancak zamanla çok daha başarılı olduğunuzu fark edeceksiniz.
Okumaya zaman ayırın
İster yatakta uyumadan önce, isterseniz trende seyahat ederken, isterseniz de öğle aranızda… Boşluk bulduğunuz her arada sizi iyi hissettirecek bir şeyler okuyun. Günün kısa bir bölümünde de olsa belli bir süreyi kitap ya da dergi okumaya ayırın. Yaşam kalitenizin arttığını ve kendinizi daha yeterli hissettiğinizi göreceksiniz.
6. Daha hareketli ve aktif olun
Yeni yıl alışkanlıklarınıza ne kadar süreyle olursa olsun yürüyüşü mutlaka dahil etmelisiniz. Yürüyüş, dolaşım sisteminizin daha iyi çalışmasını ve zihninizi yoran şeylerden uzaklaşmanızı sağlar.
Eğer çalışma düzeniniz çok yoğun değilse, sabah saatlerinde ya da iş çıkışında düzenli olarak egzersiz yapın. Hareket etmenin enerjinizi düşüreceğini ve kendinizi yorgun hissettireceğini düşünseniz de, yapılan araştırmalar bunun tam tersini gösteriyor. Kendinizi yorgun hissetmenize neden olan şey fiziksel yorgunluk değil, zihinsel yoğunluk ve aşırı strestir. Spor, zihninizin boşalmasına ve farklı şeylere odaklanmanıza yardım ederek enerji seviyenizi düzenler.
Günlük rutininizde daha önce spora hiç yer olmadıysa, küçük yürüyüşlerle işe başlayabilirsiniz. Çalışma ve uygunluk durumunuza uygun olarak sabah saatlerinde kahvaltı sonrasında, akşma saatlerindeyse iş çıkışında ya da eve gelip biraz dinlenip yemeğinizi yedikten sonra yarım saatlik yürüyüşlere çıkabilirsiniz. İlk etapta haftada 3 gün olarak başladıktan ve bu durumu alışkanlığa çevirdikten sonra zamanla egzersiz sıklığınızı ve yoğunluğunuzu artırabilirsiniz.
Sigara alışkanlığınızdan kurtulun
Sağlıklı yaşam tercihlerinizin arasında, sigara kullanmamak ilk sırada yer almalı. Sigara içmek amfizem, kanser ve kalp hastalığına sebep olduğu gibi Amerika’da her sene 440,000 insanın ölüm nedeni. Ayrıca egzersiz yapmanıza engel olan ve kendinizi yorgun hissetmenize neden olan alışkanlıklardan da biri. Bu nedenle hareketli yaşamı benimseyerek
7. Kişisel bakımınıza önem verin, değişime kendinizden başlayın
Diş bakımınıza özen gösterin
Hayatta sadece bir kere kendi doğal dişlerimize sahip oluyoruz. Kötü diş sağlığı, pahalı ve ağrılı olduğu gibi genel sağlığa da ciddi zararlar verebiliyor. Günde iki kez dişlerinizi fırçalayın, her gün diş ipi kullanın ve diş kontrollerinizi ihmal etmeyin. Ancak diş fırçalama işlemi doğru şekilde yapılmadığında, diş eti hastalıklarından diş minesinde zedelenmelere kadar varabilen çeşitli ağız ve diş problemleri meydana gelebiliyor.
Düzenli olarak doktor kontrolüne gidin
Sağlığımızla ilgili problemlerin bir çoğu bedensel olarak çeşitli belirtilerle ortaya çıksa da, kendini göstermeyen ve vücudumuzda gizli olarak var olan, gelecekte sıkıntı yaratabilecek durumlar ortaya koyabiliyor. Bu nedenle düzenli olarak doktor kontrolüne gidin ve gerekli testlerinizi yaptırarak bedeninizin durumunun farkında olun.
8. Ruh sağlığınıza da en az beden sağlığınız kadar önem verin
Zinde ve sağlıklı bir yaşam aynı zamanda sağlıklı bir duygusal ve sosyal hayat demektir. Kendiniz için zaman ayırın. Özellikle ev ve iş sorumluluklarına kendinizi çok fazla kaptırıp duygusal ihtiyaçlarınızı ihmal etmeyin. İnsanlar sosyal hayvanlardır ve bu yüzden destekleyici sosyal ilişkilerin korunması ruh sağlığının olmazsa olmazlarından biridir. Ailenizle ve arkadaşlarınızla kaliteli zaman geçirin. İnsanlarla bir aradayken elektronik cihazlarınızla ilgilenmeyin, karşınızdaki kişilerin ilgilenmesine de fırsat vermeyin ve rahatsızlığınızı açıkça dile getirin. Kendinize hakim olamıyorsanız, cihazlarınızı kapalı konuma getirebilirsiniz.
Değişimden korkmayın
Her şeyi kontrolde tutmaya çalışır ve başarısız olduğunuz anlarda endişeye kapılıp kendinizi sınırlarsanız hayal kırıklığı yaşamanız ve kendinizi değişimin iyileştirici gücüne bırakmanız zorlaşacaktır. Bazı olaylar sizin kontrolünüz dışında gelişebilir ancak kontrolünüz dışında gelişen bu olaylara verdiğiniz tepkiler ve olayları algılayış biçiminiz tamamen içsel mekanizmalarınızla alakalı. Kendiniz için yapabileceğiniz en iyi şey, enerjinizi yapabileceğiniz ve yapmak istediğiniz şeylere harcamak. Her şey değişirken yerinizde saymak yerine siz de koşullarla ve yaşantılarınızla birlikte değişmeye çalışın. Değişim süreci acılı olabilir, hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz, başarısız da olabilirsiniz ancak tüm bu olumsuzlukların olma olasılığının olumlu getirilerin olma olasılığıyla eşit olduğunu unutmayın. Risk almaktan ve değişmekten korkmayın.
Yeni bir yılda yeni bir siz yaratmak için değişime kendinizden başlayın. Şimdiden mutlu, sağlıklı ve huzur dolu bir yıl geçirmeniz dileğiyle…
Yeni yılda yeni başlangıçlar yapmanıza yardımcı olacak bu yazı Oral-B‘nin katkılarıyla hazırlanmıştır.