Beslenme…
Beslenme dendiğinde insanın aklına ne gelir?
Sanıyorum ki herkesin kafasında ilk beliren resim gıdasal beslenme; kalori hesapları, karbonhidrat, protein olanları, diyetisyenlerden alınan randevular olsa gerek… Bu bana çok somut bir imgeleme gibi geliyor.
Beslenme…
Ne kadar da kuvvetli bir kelime aslında.. Hatta yukarıdaki hali ile aynı zamanda bir de cümle…
Beslenme dendiğinde benim kafamda tamamen tinsel resimler belirir.
Ruhu besleme…
Doğayı yansıtan neşeli melodiler, alacakaranlığı zifiri karanlığa çeviren fırça darbeleri, hayatın tüm enerjisini insanın içinde hissettiren fiziksel egzersizler, iş hayatındaki inişler ya da çıkışlar, birini gördüğünde kalbin pır pır atması… Kısacası hayat denen pastanın tüm dilimlerinde olumlu ya da olumsuz beslenmeler mevcut.
Bu düşündüklerimden mütevellit benim için beslenmenin fiili olan esas anlamı büyük önem taşımakta, yemek başlığını bir sanat haline getiren de bu düşünce yapısı olsa gerek.
Sadece bir şeyler yeyip anı kurtarmak, karnını doyurmak olmasa gerek bu… Yediklerine anlam katıp anı değerli hale getirmek… Ben bu şekilde bakıyorum. Kim bilir belki köprü altında balık ekmek bazen ise servet harcanacak şık restoranlar… Ama nihayetinde bunun adı; beslenmek.
Zor ve stresli bir yılı geride bırakıyor olduğumuz bu günlerde güzel bir beslenme ve tazelenmenin hepimize çok iyi geleceğini düşünüyorum.
Rafine bir sofra ve tamamlayıcısı olan birbirinden şık ve kokulu yemekler; yeni umutlar ile yeni seneye girerken bedenen ve ruhen ihtiyaç duyulan hoş bir gereksinim kanımca.
Felsefenin fazlası zarar diyorsanız bu beslenme için minik önerilerim de var;
- Yılbaşı akşamı yemeğini kırmızılar kullanarak yapın. Kırmızı ateşin, ümidin ve aşkın rengidir; o ruh haline girmek bile yemeğinize yansıyacaktır.
- Durumunuz uygun olsa da olmasa da böyle bir gecede ruhunuzu beslemenin onlarca yolu var
- Kırmızı bir döküm tavada dumanını çıkan çıtır çıtır kestaneleri közleyin ve sofraya götürün…
- Mısır patlatın… Sonra da dekoratif bir şekilde süsleyin.
- Minik döküm tencerelerde mandalina kabuklarını yakarsanız sofranızda uzun ömürlü olacaklardır.
- Güzel bir iç pilavı kanımca yılbaşı sofrasının kraliçesidir. Kralı ise sadece hindi olmak zorunda değil bence. Doğru pişirilmiş, seksi görünümlü herhangi bir et; tavuk… ne kadar da güzel durur.
- Takoz bonfileyi dondurun ve sonra salam inceliğinde kesin. Isıtılmış döküm tavada bir yüzünü sadece 5 sn pişirin ve bunlarla tabaklarınızı süsleyin…
- Tavuk mu yapacaksınız, fırında bir iki yaprak adaçayı ekleyip yapın bakın…
- Güzel bir balkabağı çorbası döküm tencerede aromasını daha da yoğun hissettirecektir. Sonunda krema yerine hindistancevizi sütü eklemeyi deneyebilirsiniz.
- Hiç kuruyemiş sotelediniz mi? Soyulmuş ay ve kabak çekirdeği, ceviz ve yer fıstığını az zeytinyağı ile soteleyin ve sonra oda sıcaklığında zeytinyağı ile harmanlayıp sofranızı renklendirin…
Bunun gibi daha nice fikirler, öneriler…
Ama bu gece besleneceğiz. Ne kadar kalori aldığımızın, neyi nasıl pişirdiğimizin, ne kadar doğru ne kadar hatalı pişirdiğimizin bir önemi var mı?
Bu gece bu süsleri, bu oyunları yapın… bu gece diyet yapmayın… bu gece dikkat etmeyin… zira bu gece yemek yemeyeceğiz.
Önümüzde iyisi, kötüsü ile yeni bir sene var; en iyi şekilde karşılamak gerek…
Bu gece besleneceğiz…
Tazeleneceğiz…
Hecha Kurucusu & Şef
—
Yeni yıla girerken beslenirken tazelenmek isteyenler için bir sürprizimiz var:
www.hecha.com.tr adresinden yapacağınız alışverişlerde uplifers kupon kodunu kullanarak %15 indirim + ücretsiz kargo fırsatından yararlanabilirsiniz. %15 indirim, satın alacağınız indirimsiz ürünler üzerinden sepetinize uygulanacaktır.
Şimdiden mutlu yıllar!