X

Yeni yıl niyetine yogik bir bakış açısı: Sankalpa

Her yeni yılda aynı şey olur. Genelde önümüze, geçirdiğimiz sene içinde suçluluk duyduğumuz şeylerden dolayı gerçekçi olmayan hedefler koyar ve onları gerçekleştiremediğimizde de başka bir suçluluğun içine düşeriz.

Çoğu yeni yıl niyeti de aynı kelimeyle biter. ‘İstiyorum.’ Burada konuşan; ego, hisler ve koşullanmalar kaynaklı yanıltıcı arzulardır. Bu kelimeyle, istencimizi ve niyetimizi sadece yaptığımızı değil, olduğumuz kişiyi de değiştirmeye yöneltmiş oluruz; çünkü bu kelimeyi kullandığımızda bu, bir eksiklikten ya da yetersizlik hissinden yola çıkmak demektir. Olduğumuz kişinin yeterince iyi olmadığı düşüncesinden filizlendiğinden ve mutluluğumuzun istediğimizi elde etmemize bağlı olduğu yanılsamasını beslediğinden dolayı, bu niyetler çoğu zaman gerçekleşemez.

Yoganın bize öğrettiği bir şey varsa, o da bir şeyi gerçekleştirmek için gerekli çabayı gösterdikten sonra, sonuçlara teslimiyettir.

Yoga geleneği ‘Yeni Yıl Niyeti’ konusunda değişik bir alternatif sunar: Sankalpa uygulaması. Bu dünyaya geliş sebebimiz olan hayatı yaratabilmek için, zihni ve her birimizin içindeki ilahi özellikleri de sürece dahil etmemiz gerekir. Sankalpa; biz daha bilinçli olmaya ve en derinde yatan niyetlerimizle bağ kurmaya başladıkça, tam da bunu yapabilmemiz için bize yardımcı olan bir ifadedir.

İlgili yazı: Yeni yıl kararlarınızı uzun vadeli hedeflere dönüştürmenin yolları

Sankalpa nedir?

Kalpa kelimesi ‘Yemin’ ya da ‘Tüm kuralların ötesinde takip edilmesi gereken kural’ anlamına gelir.

San kelimesi, yüksek gerçeklikle ya da yüksek bilinçle olan bağlantıyı ifade eder.

Bu iki kelimenin birleşiminden oluşan Sankalpa; kendi yüce gerçekliğimizi desteklemek adına verdiğimiz sözdür.

Sankalpa, hayatın daha derin olan anlamını yüceltir ve bize gerçek doğamızı hatırlatarak, seçimlerimize rehberlik eder. Daha geniş bir farkındalık geliştirebilmek için zamanımızı adayabildiğimizde, niyetimizi potansiyelimizle uyumlandırabiliriz.

Sankalpa’mızı nasıl keşfedebiliriz?
Sankalpa uygulaması, kendinizi keşfetmeniz adına bir dinleme süreci olarak adlandırılmaktadır.

Sankalpa’yı keşfetmek bir dinleme sürecidir. Samimi arzumuz zaten mevcut, sadece görülmeyi, duyulmayı, hissedilmeyi bekliyor. Zihnimizin onu çılgıncasına araması gerekmiyor. Evet, derindeki bu çağrıyı duymak için kalbi dinlemek; cesaret ve sessiz, sakin bir zihin gerektirebilir ve bunu da meditasyonla geliştirmek mümkün. Önemli olan bu çağrıyı içtenlikle karşılamak, bu çağrıyı duyduğumuzda onunla kalmak, onu hissetmeyi istemek, üzerine derinlemesine düşünmek ve bu samimi arzunun bizden talep ettiğini yapmaya açık olmak. Çünkü istediğimiz; bir şeyi yapmayı bırakmak yahut bir şeyleri dönüştürmek gibi görünse de, arkasında daha derin, başka bir ihtiyaç yatıyor olabilir.

Sankalpa’yı belirlemek ve tohumlarını ekmek

‘Sen en derin arzunsun [sankalpa].’ Upanishad’lar

Sankalpa, gelecekle ilgili bir olasılıkla alakalı değildir. Sankalpa, varolan gerçeklikle alakalı olarak şimdiki zamanda ektiğimiz tohumdur.

Yoga uygulaması yapıyorsanız, derslerde eğitmenlerin uygulamanızı bir şeye adamanızı, bir niyet koymanızı önerdiklerini duymuş olabilirsiniz. Çünkü uygulamada niyet koymak ve hayatına davet etmek istediğin şeyin tohumunu ekmek; zihinle bedeni bağlar ve uygulamayı fizikselden öte bir boyuta taşır. Zaman içinde hareketleriniz niyetlerinizle örtüşmeye başlar. Uygulamanızdan ne beklediğinizi anlamaya başlayınca, enerjinizi de o yöne yöneltmek mümkün olur.

Mesela; ‘İyilişmeyi, sigarayı bırakmayı, aşkı bulmayı, iş bulmayı umuyorum’ yerine sankalpa’mız ‘Tam ve sağlıklıyım. İhtiyacım olan her şeye sahibim (zaman, aşk, para, vs)’ olabilir.

Ya da örnekleri artırmak gerekirse;  

  • Üstlendiğim işte başarılıyım,
  • Sevgi doluyum ve seviliyorum,
  • İhtiyaç olduğunda yardım alabiliyor ve yardım edebiliyorum,
  • Maddi olarak rahatım,

gibi sankalpa’lar kurabiliriz.

Sankalpa’lar bireysel, kişisel niyetlerdir ve hayatın koşulları değiştikçe onlar da değişir. Daha kişisel odaklı sankalpa’lar oluşturmak istiyorsak, isteklerimiz ve ihtiyaçlarımız arasındaki farka dikkat etmeliyiz. İstekler hoş şeylerle ilişkilidir ve koşullanmalarımızdan doğarlar. İhtiyaçlarımız ise yaşam amacımızı gerçekleştirebilmemiz için ruhumuzun ihtiyaç duyduklarıdır.

Kendinize şu iki soruyu sorun:

  • Neyi başarmak istiyorum?
  • Buna sahip olmak nasıl hissettirirdi?

Niyet koymak; rehberlik etmesi ve bir amaç vermesi içindir. Bizi merkezimizde ve mevcut tutmak içindir. Niyetlerinizi basit ve samimi tutmaya özen gösterin. Sankalpa’nızı hatırlamak ve niyeti aklınıza getirmek; niyetinizi güçlendirecek ve samimi arzunuzu besleyecektir. Bu sebepten, niyetinizle sık sık bağ kurmayı araştırın. Yoga matınızın üzerinden çıkıp insanlarla iletişim kurduğunuzda sizi ne merkezinizde tutar ve size bir amaç verir? Gününüz içinde ne anda, müteşekkir ve şefkatli olmanızı sağlar? İşler karmaşıklaştığında ve hızlandığında durup bakmak, uyaran ile tepkiniz arasına boşluk koymak, niyetinizin sizi yönlendirmesine izin vermek mümkün mü?

Unutmayın, illa matın üzerinde olmak gerekmez. Her an yoga uygulaması için bir fırsattır.

Sinem Er: Yoga ile 2005 yılında tanıştım ve 2009 yılında sevgili Zeynep Aksoy ile 200 saatlik temel hocalık eğitimini tamamladım. İstanbul’da ve dünyanın çeşitli yerlerinde pek çok workshop ve eğitime katıldıktan sonra Cyndi Lee ile yeniden 200 saat ve sonrasında 500 saatlik eğitimlerimi yaptım. O günden beri Cyndi Lee ve pek çok değerli hoca ile çalışmaya devam etmekteyim. Farkındalığın ön planda olduğu, meditatif elementleri de içinde barındıran, felsefenin içine örüldüğü vinyasa akış dersleri veriyorum. Güvenli ve mantıklı serilemenin önemine inanıyorum ve bundan yola çıkarak derslerimi yaratıcı, zekice ve anlamlı bir şekilde tasarlamaya, her seviyeden öğrencinin kendi sınırı içinde yoganın faydasını almasına alan açmaya çalışıyorum. İnsanlarla yoga öğretisini paylaşmak benim için de sürekli bir öğrenme ve keşfetme alanı yaratıyor. 2013 yılından beri 200 saatlik Temel Hocalık Eğitimi ve İleri Seviye Hocalık Eğitimi veriyorum. Ayrıca Türkiye’de değişik stüdyolarda çeşitli temalarda workshoplar düzenliyor ve Türkiye'nin cennet köşelerinde yoga tatilleri ve inzivalar organize ediyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale