X

Yeni yıl kararı pilates, yoga ve yürüyüş olanlar için destekleyici ipuçları

Yeni yıl hepimiz için yenilenme duygusu ile yeni başlangıçlar ve yeni kararlar alma zamanı.

Kimimiz yeni yılda daha doğru bir beslenme alışkanlığı kazanarak kilo vermeye, kimimiz hayatı ve çevreyi daha büyük bir farkındalık ile algılamaya, kimimiz ise fiziksel ve ruhsal bedenimizi anlamaya ve geliştirmeye niyetlendik. Hatta çoğumuz yeni yılın ilk haftası harekete geçtik bile, kısa sürede sonuçlarını alabilmek üzere.

Ama unutmayalım ki fiziksel ya da ruhsal farkındalık kazanmak, bedeni anlamak, gelişmek ve yenilenmek süreklilik isteyen uzun bir yoldur… Başladığımız heyecan ve motivasyon ile devam etmenin bir yolunu bulmalıyız. Size önerim; işe somut olanla yani fiziksel bedeni geliştirmekle, yenilenme sürecine vücudunuzdan başlamak olacaktır.

Beden ve zihnin birbirinden bağımsız olmayan, bütünsel hareket eden bir sistem olduğunu düşünürsek beden yolu ile ulaştığımız farkındalık ve gelişimin zihinsel durumumuza da etki ettiğini görürüz. Yani egzersiz, özellikle pilates, yoga gibi beden ve zihin bağlantısı kurarak yapılan her egzersiz sistemi bedeninize tahmin ettiğinizden çok şey katacaktır.

Yenilenme sürecine bedeninizden başlamak, değişimi ve kilo farkını somut bir şekilde göreceğinizden motivasyonunuzu arttıran bir yöntem olur.

Diğer bir yöntem ise seçtiğiniz egzersiz sisteminin karakterinize, günlük temponuza, beklentinize ve şartlarınıza uygun olmasıdır. Yani karakter olarak hareketliyseniz pilates ya da yoganın daha aktif olan tarzlarını seçebilir, yürüyüş yapmak tercihinde iseniz tempolu yürüyüşü daha yavaş yürüyüşe tercih edebilirsiniz. Beklentiniz kilo vermek ise doğru beslenmenin yanı sıra daha hareketli egzersiz sistemlerini ve yağ yakmaya yönelik çalışmaları tercih edebilirsiniz.

Ve haftanın en az iki günü birer saat olmak üzere egzersiz programınızı yapmanızı öneririm.

Bu sayede egzersiz alışkanlığı kazanarak egzersiz yapmayı yemek yemek, su içmek, uyumak gibi hayatınızın vazgeçilmez bir parçası haline getirir ve motivasyonunuzu yüksek tutarsınız.

Bu ipuçları doğrultusunda çoğunlukla tercih edilen aktiviteler başında pilates, yoga ve yürüyüş geliyor.

Pilates, yoga ve yürüyüş yapmanın bedeninize etkilerini, nasıl beslenmeyi ve giyiminizin nasıl olması gerektiğini bilmek en büyük yardımcılarınız olur diye düşünüyorum.

İlginizi çekebilir: Doğru bir duruş hayatınızda çok şeyi değiştirebilir

Yeni başlangıç kararınız pilates ise:

  • Pilatesin amacı, organlara ve kemiklere daha yakın bulunan kasları da güçlendirerek tüm vücut bilincini, dengesini ve kuvvetini arttırmaktır. İhtiyacınıza göre çalışma şeklini düzenleyerek ve her çalışmada farklı kas gruplarını çalıştırarak, dengeli bir şekilde vücudunuzu şekle sokabilirsiniz.
  • Pilates çalışmasından en az bir buçuk iki saat önce hafif bir şeyler yemiş olmalısınız ve ders boyunca yanınızda su bulundurmalısınız. Çalışmadan sonra proteinden zengin, mineraller içeren gıdaları tercih etmelisiniz. Çalışmadan sonraki ilk 45 dakika içinde tüketilen besinlerin vücudumuz tarafından çok daha çabuk yakıldığını da bilmelisiniz.
  • Pilates yaparken vücut hatlarını belli eden, vücuda oturan kıyafetler tercih etmeniz birlikte çalıştığınız eğitmeninizin hareketi doğru yapıp yapmadığınızı gözlemlemesine yardımcı olur. Pilates yaparken spor ayakkabıya ihtiyacınız olmaz. Çorapla ya da çıplak ayakla yapabilirsiniz.
Yeni başlangıç kararınız yoga ise:

  • Yoganın amacı, farklı tarzlarda yoga çalışmaları, hem nefes, hem nefes ile akış, hem detaya odaklı hareket, hem de meditasyon çalışmalarını bütün bir şekilde sunar. En çok tercih edilen yoga tarzı olan “Hatha Yoga” yoğun bir fiziksel çalışmadır. Farklı hareketler ve asanalar ile hormonlar dengelenir, toksin atılır ve kaslar kuvvetlenir. Gerçek doğamızı görmemize yardımcı olur.
  • Yoga çalışmasından önce çay – kahve gibi uyarıcı gıdalar tüketmeyin. Vücudunuzu içeriden dinlendirmeye, çalışmadan birkaç saat önce başlamış olun. İhtiyacınız olan proteini et yerine baklagillerden alabilirsiniz, tabii iyi bir yogi olmak istiyorsanız.
  • Yoga çalışmalarında rahat ve yine vücuda oturan kıyafetler tercih edebilirsiniz. Geniş paçalı eşofmanlar yerine, daha rahat hareket etmenizi sağlayacak dar paçalı ya da kısa alt kıyafeti tercih edebilirsiniz. Ters duruşlarda daha rahat olabilmek için dar üst giymenizi öneririm. Yoga genellikle çıplak ayakla yapılır; ayrıca ayakkabı çorap taşımanıza gerek yok.
Yeni başlangıç kararınız yürüyüş ise:

  • Yürüyüşün amacı metabolizmayı hızlandırarak kalori yakmanızı sağlamaktır. Ayrıca kalbi, akciğerleri ve dolaşımı güçlendirmek, kalp kası gibi diğer kasları da güçlendirmek, kan basıncını düzenlemek, sindirime yardımcı olmak gibi sayısız faydaları vardır.
  • Yürüyüşten önce çok aç veya tok olmak önerilmez. Yürüyüşe başlamadan bir saat önce fazla şeker içermeyen hafif bir atıştırma yapabilirsiniz. Yürüyüş sonrası ilk iki saat içinde kompleks karbonhidrat içeren yiyecek ve içeceklerden oluşan ağır olmayan bir öğün tercih etmelisiniz. Uzun süren yürüyüşlerde her 15 dakikada bir yaklaşık 200 ml. sıvı almanızı öneririm.
  • Yürüyüş yaparken ayakkabınız ayağınıza uygun, tabanı ayak hareketlerinize uyum sağlayacak esneklikte olmalıdır. Kıyafetinizin sıkı olmayan, rahat hareket etmenizi sağlayacak parçalardan oluşmasına veortam ısısına uygun olmasına dikkat edin. Naylon ve sentetik giysiler önerilmediği gibi zararlı da olabilir. Çoraplar rahat ve terlemeyi önleyen ayağın hava almasını sağlayacak malzemeden yapılmış olmalıdır.

Umarım bu ipuçları spor motivasyonunuza, performansınıza ve sporu yaşam biçimi olarak hayatınıza almanıza yardımcı olur…

İlginizi çekebilir: Soğuk havalara özel sıcak tutan hareketler

Şebnem Sürücü: Spor hayatıma ortaokul döneminde Fenerbahçe Spor Kulübü’nde voleybol ile başladım. 1998 senesinde Los Angeles Madonna Grimes Fitness And Dance Company bünyesinde düzenlenen eğitim programına katıldım ve dansın ilk tohumları hayatıma orada atılmış oldu. 1999 senesinde Miss Fitness Türkiye 2.'si seçilerek ülkemizi Balkan Şampiyonası’nda temsil etme hakkını kazandım. Yarışmaya hazırlık döneminde beslenme ve egzersiz sistemleri hakkında geniş araştırma yapma şansım oldu ve İstanbul’ da çeşitli spor merkezlerinde egzersiz danışmanı ve stüdyo dersleri eğitmeni olarak görev aldım. Sultans of The Dance ve Night of The Sultans dans tiyatrolarında 4 sene dansçı olarak görev aldım. Profesyonel dans hayatım boyunca Türk ve yabancı çok değerli dansçı ve eğitmenlerden bale, jimnastik, ritm ve oyunculuk dersleri aldım. Dans çalışmalarım sonrasında çeşitli anatomi ve kinesiyoloji eğitimlerine katıldım. Postür, postür bozuklukları ve düzeltilmesine yönelik beden zihin bağlantısını güçlendiren çalışmalara yöneldim. Yoga Terapi ve Pilates eğitimleri ile beraber hamilelik döneminde pilates, osteoporoz ve skolyoz için pilates konularında çeşitli çalışmalara katıldım. Pilates ve Yoga eğitmeni olarak beden zihin bağlantısı ile bedenin hareket sınırlarını geliştirmek ve bu süreçte fiziksel beden ile ortaya çıkan farkındalığın, ruhsal ve duygusal duruma yansıması, çevre ile ilişkilere yeni bir bakış kazandırması her zaman heyecan duyduğum bir konu oldu. Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Ve Tasarım Bölümü mezunuyum ve aynı heyecan ile görsel sanatlar ve seramik konularında da çalışmalarıma devam ediyorum. surucusebnem@gmail.com

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale