X

Yeni yıl ertesi “akşamdan kalma”nın etkilerine deva yoga reçetesi

Yeni yıl kutlamalarında işler çığırından çıkabilir. Eğer ‘o son içkiyi içmeyecektim’ dediğiniz bir gece geçirirseniz de, sabah kalktığınızda yapmak istediğiniz ilk şey de muhtemelen yoga olmayacaktır. Fakat, akşamdan kalmalığın etkilerini azaltmak için yoga aslında tam da aradığınız reçete olabilir. Azıcık yoga dahi, ertesi gün içinde tüm enerjinizi çekecek sıkıntıları minimuma indirmeye ve toparlama sürecini hızlandırmaya yardımcı olur. Gerçekten de!

Yoga sinir sistemini rahatlatır, endokrin sistemini canlandırır ve bedendeki toksinlerin atılmasını sağlar ve bu yüzden akşamdan kalma halini rahatlatmak için de birebirdir.

O halde, buyurun sizlere eğer çıkacak haliniz yoksa, yatakta da uygulayabileceğiniz bir yoga serisi! Her pozu kan akışını canlandırmak ve bedeninizde işleri yeniden rayına oturtmak için 3-5 dakika civarı, derin ve rahat nefes alıp vererek uygulayın. Bu seriyi uyguladıktan sonra, yılın ilk gününü daha enerjik ve dengeli karşılayabilme fırsatınız olabilir.

Yeni yıl ertesi “hangover”a deva yoga reçetesi
Savasana // Ceset pozu (varyasyon)

Kabul edin. İçkinin dozu kaçtığında, genelde berbak bir uyku uyuruz. Ya bölük pörçük, ya durmadan sağ sola dönerek, ya da tuhaf bir şeklin içinde hareketsiz kalarak sabahı ederiz. Her halükarda, sabah bir boyun ağrısıyla uyanmak kuvvetle muhtemeldir.

Ceset pozu içinde yatmanın hafızayı iyileştirdiğini, tansiyonu düşürdüğünü, kan basıncını azalttığını ve baş ağrılarına iyi geldiğini tahmin eder miydiniz?

O yüzden bu son derece basit fakat mucizevi poz ile başlayacağız. Başınızın altına bir yastık ya da blok yerleştirin. Gözlerinizi kapatın ve başınızı yavaş yavaş sanki “Hayıııır” der gibi sağa, sola çevirmeye başlayın. Bu esnada gözleri kapalı tutmak başın arkasındaki, gözün hareketiyle ilişkili kasları da rahatlatmaya yardımcıdır.

Supta Matsyendrasana

Tüm gece boyunca fazlasıyla dans mı ettiniz? Bu poz, omurga boyunca bulunan kasları rahatlatıp, popo kaslarını, omuzları ve göğsü esnettiği için beliniz için birebirdir. Yatarrak uygulanan çevrilmeler aynı zamanda sindirim sistemine de faydalıdır ve vücutta toksinlerin atılmasına yardımcıdır.

Bu pozu yapmak için tek dizi karnınıza doğru çekip, çapraz elinizle tutarak yana düşürün. Öteki kolu da omzunuzla hizada yana uzatın. Başınızı da uzattığınız kolunuza doğru çevirin. Omuzlar havada kalmasın ve nefesleriniz derin olsun. Burada nefes verişlerinizi kademeli olarak uzatmayı deneyebilirsiniz. Bir tarafta 3-5 dakika kaldıktan sonra pozu diğer tarafta da aynı süre uygulayın.

Destekli Balasana / Çocuk pozu

Eğer kafanızın içinde davullar çalıyorsa ve ‘biraz huzuuuuur!’ diye isyandaysanız, çocuk pozu o huzuru sağlamak için biçilmiş kaftandır. Bu poz beyni sakinleştirir, merkezler ve yatıştırır. Aynı zamanda stresi azaltmaya, bel ve boyun ağrısını rahatlatmaya yardımcıdır. Bu poz hormanları ve sinir sistemini düzenleyen endokrin sistemini de dengeler.

Bu pozu yapmanın bir kaç yolu var. Biz biraz daha restoratif bir formunu uygulayacağız. Dört ayak üzerine gelip dizleri ayırın. Ayak baş parmaklarınız birbirine değmeye devam etsin. Kalçayı geriye. topuklara doğru indirin ve gövdenizi ya büyük bir yastığın üzerine (ya da iki yastığı üst üste koyarak) bırakın. Kolları gevşek bir biçimde ileri doğru ya da geriye, ayaklarınıza doğru uzatabilirsiniz. Başnızın yastığın üzerinde ağır olmasına izin verin.

Kedi / İnek pozu

Hareket etmek kan dolaşımını etkileyen kardiyovasküler sistemi aktive eder ve bu bedenin kendini onarım sürecine girerek alkol ve yan ürünlerini işlemesine yardımcı olur. Fakat akşamdan kalma olunca, insan çok hareket etmek istemeyebilir. Bu yüzden basit ve nazik bir akış olan kedi ve inek pozları arasında derin nefeslerle gidip gelmek işe yarayabilir. Bu akış hem karın kaslarını, hem sırt kaslarını canlandırıp esnetir ve akşamdan kalmalık hissini üzerinizden atmaya başlamanızı sağlar.

Bu akışı yapmak için dört ayak üzerine gelin. Nefes alışlarda baş tepesi ve oturma kemiklerini yukarı kaldırın ve nefes verişlerde başı ve kuyruk sokumunu yere doğru ağırlaştırarak sırtı yuvarlayın. Nefesinizle uyum içinde akın.

Destekli Supta Baddha Konasana

Bu poz nefeslerin derinleşmesine imkan sağlar. Derin nefes, zihni ve kasları rahatlattığı gibi, tam organların oksijenlenmesine yardımcı olur.

Ya büyük uzun bir yastığı, ya da bir kaç yastığı birleştirerek, tüm omurgayı ve başınızı destekleyebilecek bir düzer oluşturun. Poponuz yerde (ya da yatakta!) kalacak şekilde yastıkların üzerine yatın ve kolları iki yana doğru açın. Dirsekleriniz rahat olsun. Ayak tabanlarını birleştirerek dizlerinizi yanlara doğru açın. Tüm beden yumuşak olsun. Gözlerinizi kapatın ve nefesleriniz sakince akmaya devam ederken, siz hiçbir şey yapmayın. Bu pozun içinde 3-5 dakika kalabileceğiniz gibi, dilerseniz bu süreyi uzatarak 8-10 dakika civarı da kalabilirsiniz.

Viparita Karani

Bira şişkinliğiniz mi var? Bu yarı ters duruş karın şişkinliğini rahatlatmaya yardımcıdır. Bacakları duvara koyarak kalçayı yükselttiğimizde, ayak bileklerinde şişliğe, dizlerde yorgunluğa sebep olabilecek sıvılar alt karna akar ve bu bacakları rahatlatır. Bu poz aynı zamanda dolaşımı da artırır ve üst beden ve baş bölgesine kan akışının artışı, baş ağrılarına, bel ağrılarına iyi gelir, enerjiyi yükseltir ve uzun süreyi ayakta ya da dansederek geçirdiysek tatlı bir rahatlamaya sebep olur.

Bu pozu yaparken kalçanızın altında bir yastığa ya da katlı battaniyeye ihtiyacınız olacak. Bacak arkalarınızın ve kalçalarınızın duvara ya da yatak başına iyice dayandığından emin olun. Bacak arkalarınızın gergin değil, rahat hissetmesi önemli. Vücudunuzun üst kısmı olabileceği en rahat pozisyonda olmalı, kollarınızı iki yana doğru açın. Omuzlarınız yerde, boynunuz rahat olsun.

Fiziksel şeklin içine yerleştiğinizde hemen rahat hissedemezseniz, sakinleştirici nefes egzersizi yapmak iyi olabilir. Dörde kadar sayarak nefesi alın ve sekize kadar sayarak bırakın. Uzun nefes verişler kalp ritmini yavaşlatır ve sinir sistemini sakinleştirir. Bunu beş kez tekrarlayın ve sonrasında doğal nefese dönün.

Sonra hiçbir şey yapmayın. Gerçekten. Zihninizin gökyüzündeki bir uçurtma gibi olmasına izin verin. Uyursanız, bunda sorun yok. Bu pozun içinde 5 dakika da kalabilirsiniz, 20 dakika da. pozdan çıkmak için dizlerinizi karna çekerek sağa doğru yuvarlanın ve başınızı ağır tutarak, acele etmeden doğrulun.

Destekli cenin pozu

Son olarak, geleneksel olarak sağa doğru yatılarak yapılan ve rahatlatıcı bir poz olan cenin pozunu yapacağız. Kalbimiz solda olduğundan, sağa doğru yatmak kalbi diğer organların üzerine yerleştirir ve bu da nabzın ve kan basıncının kademeli olarak yavaşlamasına sebep olur.

Bu pozu yapmak için sağ tarafınıza yatın, dizleri hafifçe karna doğru çekin ve sağ kolunuzu başınıza yapstık yaparak, tüm bedenin rahatlamasına izin verin. Ve eğer bu şeklin içinde uyuyakalırsanız sorun değil.

Herkese mutlu, sağlıklı, huzurlu ve yoga dolu bir yeni yıl diliyorum!

Sinem Er: Yoga ile 2005 yılında tanıştım ve 2009 yılında sevgili Zeynep Aksoy ile 200 saatlik temel hocalık eğitimini tamamladım. İstanbul’da ve dünyanın çeşitli yerlerinde pek çok workshop ve eğitime katıldıktan sonra Cyndi Lee ile yeniden 200 saat ve sonrasında 500 saatlik eğitimlerimi yaptım. O günden beri Cyndi Lee ve pek çok değerli hoca ile çalışmaya devam etmekteyim. Farkındalığın ön planda olduğu, meditatif elementleri de içinde barındıran, felsefenin içine örüldüğü vinyasa akış dersleri veriyorum. Güvenli ve mantıklı serilemenin önemine inanıyorum ve bundan yola çıkarak derslerimi yaratıcı, zekice ve anlamlı bir şekilde tasarlamaya, her seviyeden öğrencinin kendi sınırı içinde yoganın faydasını almasına alan açmaya çalışıyorum. İnsanlarla yoga öğretisini paylaşmak benim için de sürekli bir öğrenme ve keşfetme alanı yaratıyor. 2013 yılından beri 200 saatlik Temel Hocalık Eğitimi ve İleri Seviye Hocalık Eğitimi veriyorum. Ayrıca Türkiye’de değişik stüdyolarda çeşitli temalarda workshoplar düzenliyor ve Türkiye'nin cennet köşelerinde yoga tatilleri ve inzivalar organize ediyorum.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale