X

Yeni bir yaş daha alırken kendime mektup: ‘Canım Kadın’

Aralık ayını bitirmeye birkaç gün kala benim doğum günüm! Her sene o zamanlar beni bir hüzün ve aynı zamanda dev bir umut kaplar. Yeni bir yaş almanın heyecanı ile bir yılı bitirmenin verdiği hüzün, yeni bir yıla girmenin de neşesi, umudu ile karışırım duygulara… 2020 yılını bitirirken kendime bir mektup yazmıştım. O sene doğum günümü tek başıma kutlamam gerekmişti ve  hayatımda ilk kez tek başıma girmiştim yeni yaşıma: “Hoş geldin yeni yaşım: Yolun yarısı, aslında yolun başı olabilir mi?

İnsan en çok kendi ile baş başa kalınca daha da bir sorgular oluyor hayatını. Ne yollardan yürüdüğünü, nasıl acılarla yüzleşmek durumunda kaldığını hatırlıyor. Ben de bu duygular ile baş ederken kendime bir mektup yazmıştım evimin en sevdiğim köşesi balkonumdan… İçimde yalnızlığımın verdiği hüzün ile hayatta her zorluğu karşılamaya muktedir halim ile oturup kaleme kağıda sarılmış, içimden akan duygularımı yazıya dökmüştüm. Her sene de doğum günümde bu yazıyı okurum. O zamanlar bu yazıyı yazdığımda hem çok umutlu hem de çok umutsuzdum. O canım manzaradan bakarken fark ettim bunu paylaşacak bir eşlikçiye ihtiyacım olduğunu ve yine fark ettim en iyi eşlikçinin en önce kendim olduğunu.

Eminim ki bir yerlerde benimle aynı yollardan geçmiş, aynı ve belki de çok daha zor yokuşları tek başına çıkmış, hala çıkıyor olan niceleriniz vardır. Herkesin yokuşu kendine elbette… O nedenle bu sene de kendime ve sana bir mektup daha yazmak istedim canım kadın! Al eline kahveni geç en rahat hissettiğin koltuğa, bırak kendini satırlarıma. Beraber gezelim zihnimizin anılarında:

Canım Kadın,
Zaman akıyor, hayat her seferinde bambaşka yeni sınavlarla çıkıyor karşına. Bir sor kendine şuan hangi zorluğun içinden geçiyorsan.. daha önce geçmez dediğin neler geçti? hangi dik yokuşların başında tırmanamayacaksın gibi geldi? Artık güneşli olmaz dediğin kaç gecenin sabahına uyandın?
Sayısız değil mi?
Hayat işte… geçmez dediğimiz ne çok zorlu olaylar, iyileşmez dediğimiz ne çok büyük yaralar açıyor hepimizin içinde.
Sana bilmediğin bir şeyi anlatmıyorum ben canım kadın!
Şu an her neyse seni üzen, hatırlayınca canını acıtan şey geçecek sen de biliyorsun.
2020 yılını bitirmeye ramak kala o balkonumda tek başıma oturmuş kendimce doğum günümü kutlarken, yüzleşiyordum kendi gerçekliğimle..
Yalnızım, tekim ve biriciğim demiştim. Ve yalnızlığımın bana verdiği hediyeleri açıyordum bir bir..
Üzerinden geçen iki senenin ardından, bu sefer bu mektubu aklıma gelmeyecek kadar çok bir kalabalığın içinden, aradığı huzuru bularak yazıyorum bu sefer de.
O zamanlar hayatın karşıma çıkardığı sürprizlerin beni konfor alanımdan çıkararak bambaşka yeni yollarla buluşturacağını bilmiyordum.
Ama şunu biliyordum ki o gün içinden geçtiğim o gerçeklik benim en iyi halimle tanışmam için bir vesileydi. O halimi de sarıp sarmalamazsam bugün dönüştüğüm halimle ile barışık olamazdım. O gün sabretmeseydim bugün fark edemezdim benim için en iyisinin ne olduğunu.
Bu yazıyı da hem kendime hem sana iyi gelmek, hem de neleri aştığımızı hatırlamamız için yazıyorum canım kadın!
O çaresiz, hüzünlü, bazen umutsuz bazen mecburi kabullenmiş hallerimizi unutmamak var oluşumuzu bir şölen niyetiyle  kutlamak gerektiğini hatırlamamız için yazıyorum.
Yine bir doğum günümde yazıyorum sana ve bana bu yazıyı..
Bu sefer önümde ufka açılan bir deniz manzarası yok.. Çok daha kalabalık bir şehirde, zamanındaki yalnızlığıma inat bir kalabalık içinde, bir çok yeniliğe göğüs gererek, o zaman ki halimden çok daha cesurca yazıyorum yazımı.
Sabrettiğim için, yeni yaşımda kendimi, değerlerimi unutmadan var oluşumu kutlamaya, benimle olmaya gönüllü herkesle ile kutluyorum var oluşumu..
İyi ki aştım o engebeleri.. İyi ki inandım o karanlık gecelerin sonunda beni bekleyen ışıklı sabahlarına…  Iyi ki izin verdim bu engebeleri benimle aşmaya gönüllü insanların elimi tutmasına..
Kendi özümü unutmadan, inancımı yitirmeden yeni bir yaşıma daha adım atıyorum.
Sen de unutma canım kadın..
Bugün bitmez, geçmez sandığın her şey geçici unutma. Varsın açılsın o kapanmayacak sandığın yaralar, varsın aksın gözyaşların çaresiz sandığın anlarda. Hepsi senin için unutma.
Hep düş hep kalk.. Düşünce kaldır kafanı bak yukarı en inançlı gözlerle ışığın, bir yerlerden seni bekliyor olacak inan!
Ben bu sene konfor alanımdan çıkışımı kutluyor, kendimi içimdeki en neşeli kıvırcık kızla sarıp sarmalıyor ve sana sesleniyorum canım kadın..
Sonunu güzel düşlediğin masallar güzel bitmeye mahkumdur…

Peki sen de kendi masalını yazmaya var mısın?

İlginizi çekebilir: Müziğin iyileştirici gücüyle şifalanmak ister misiniz?

Pınar Tümkaya: Selamlar, ben Pınar Tümkaya. 1984 senesinde sevimli bir Akdeniz kenti olan İskenderun’da doğdum. Çukurova Üniversitesi İktisat Bölümünden 2007 senesinde mezun olmadan hemen önce hep hayalini kurduğum İK alanında İşe Alım Uzmanı olarak çalışmaya başladım. Ama maalesef, kısa bir süre sonra rüzgar beni Mersin’e getirdi. Şuanda Mersin’de, uluslararası bir şirkette Finansal Kontrolör olarak görev almaktayım. Kendimi bildim bileli sıkıntımı, derdimi en çok yazarak anlatmayı sevdim. Ancak, yazar olmak hiç hayalim olmadı. Hayalim her zaman, insanlarla etkileşimde olarak, onların sorunlarına destek ve çözüm ortağı olmak oldu. Her ne kadar çalışmakta olduğum alan insanlardan çok rakamlarla ilgili olsa da kişisel gelişim aşkım hiç bitmedi. Geçtiğimiz Mart ayında bunu artık daha profesyonel bir hale getirmem gerektiğine karar vererek House of Human’dan Profesyonel Yaşam Koçluğu programını tamamlayarak Yaşam Koçu oldum. Bu platform sayesinde yaşayıp aştığım, her tökezlediğimde kendimce ürettiğim çarelerin başka insanların da çözümü olmasına vesile olmak, yazılarımla sesimi duyurabilmek en büyük mutluluğum olacaktır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale