X

Yeni bir dil öğrenmek için kullanabileceğiniz birbirinden yaratıcı yöntemler

¨Uzak¨ kavramı anlamını çok değiştirdi. Bugün herhangi bir kıtadaki habere birkaç saat içinde ulaşılabiliyor. Bunda yabancı dil yetkinliğinin, yani çağımız koşullarında İngilizcenin payı büyük. Artık dünyanın ortak dili olan İngilizce, hayatımızın temel çarklarından iş ve eğitim hayatının tam merkezine oturdu ve herkese i̇kinci bir dilin önemini gösterdi.

Hal böyle olunca dil öğrenmek için bin bir türlü yöntem geliştirildi. Dil öğrenmek kimine zor kimine kolay gelen bir iş, ancak bilinmesi gereken bir şey varsa o da herkes için bir yol olduğu. Herkes bir dil öğrenebilir, yeter ki isteyerek harekete geçsin ve kendine özel bir yol bulsun.

İlginizi çekebilir: Yeni bir dil öğrenmeden önce üstesinden gelmeniz gereken 6 engel

Bu da bizi yabancı dil öğrenmenin ilk ve en önemli basamağına getiriyor. Kendine inanmak. Bundan önce ne kadar kötü tecrübeniz olursa olsun, bildiklerinizi nasıl unutmuş olursanız olun, şimdi yeni ve farklı bir yolla tekrar harekete geçin ve olumsuz düşünceleri aklınızdan atın.

Dil öğrenmek kimine zor kimine kolay gelen bir iş, ancak bilinmesi gereken bir şey varsa o da herkes için bir yol olduğu.
Dil öğrenmek için kullanabileceğiniz farklı teknikler

Dil öğrenmenin günümüzdeki en etkili yöntemi ile başlayalım: Dile Batma. Yaş gruplarına  göre farklı şekillerde karşımıza çıkan bu yöntemde amaç öğrenilmek istenen dili hayatımızın her kesiminde karşımıza çıkarmak. İlkokullarda bu yöntem tüm derslerin yabancı dilde verilmesi anlamına gelirken yetişkinler için iki farklı şekilde karşımıza çıkıyor.

  1. Öğrenmek istediğiniz dilin konuşulduğu ülkeye gitmek ve sadece o dili konuşan bir ailenin yanında kalmak. Bir yandan dilin kurallarını öğrenirken diğer yandan gün içinde her an pratik halinde oluyorsunuz. Bu masraflı olsa da olabilecek en etkili ve hızlı yöntem.
  2. Evinizi yabancı dil ile doldurmak. Evin her objesini o dildeki adı ile etiketleyin ve gözünüz bu kelimelere her iliştiğinde bir cümle kurmaya çalışın; o dilin radyosunu, TV programlarını izleyin, o dilde kitap okumaya başlayın.

Yabancı ülkeye gitmeden kulak aşinalığı kazanmak için amaçladığınız dilde filmler izleyin ve radyo dinleyin. Örneğin kendinize bir dizi belirleyin; konuya hakim olana kadar kendi dilinizde, konuya hakim olduktan sonra ise konuşulan dilde altyazı kullanın. Bir süre sonra alt yazıyı kaldırın. Başta zor gelebilir, ancak zamanla kelimeleri seçmeye başladığınızı ve altyazıların sizi duyma konusunda tembelleştirdiğini göreceksiniz.

Telefonunuzun dilini değiştirin. Artık telefonunuza o kadar hakim oldunuz ki sadece görseller neyin nerede olduğunu anlamanıza yetiyor. E-postaları açmak için zarf görselini görmek yeterli oluyor mesela. Telefonunuzu şimdi de öğrenmeyi hedeflediğiniz  dilde tanıyın. Böylelikle aktif olarak kullanılan ¨indirme, iptal, gönderme, mesaj, yorum yapma, beğeni alma¨ gibi telefon ve sosyal medya terimlerine hızlıca hakim olursunuz.

Her gün bir cümle veya kelimeye odaklanın. Şu anki dil seviyeniz ileriyse, her gün yeni bir kelime çalışın ve gün içinde o kelimeyle çeşitli cümleler oluşturmaya çalışın. Daha başlangıç aşamasındaysanız, her gün yeni bir cümle öğrenin ve onu nerede, nasıl kullanabileceğinizi düşünün.

Seyahat öncesinde gidecek olduğunuz ülkenin diline yoğunlaşmak istiyorsanız gezerken karşılaşabileceğiniz senaryolar üzerine yoğunlaşın. Örneğin, mutlaka bir  restoranda yemek siparişi vereceksiniz. O dilde bir restoran menüsü bulun ve neyi nasıl sipariş edebileceğiniz üzerine cümleler kurmaya çalışın. Böylelikle sevdiğiniz şeyleri ifade etmekte zorlanmaz, sevmediğiniz veya yemek istemeyeceğiniz yerel tatlara da hakim olmuş olursunuz. Yani at etinin severek yendiği bir bölgede at eti nasıl yazılır bilmek faydalı olacaktır.

Bulunduğunuz şehirdeki konuşma gruplarına katılın. Haftalık Erasmus veya Expat toplantılarını öğrenin ve hafta bir gün burada konuşma egzersizi yapın. Bir hafta siz ona kendi dilinizde yardımcı olurken diğer hafta da o size yardımcı olur. Eğer dışarı çıkmak yoğun programınıza uymuyorsa, internet üzerinde bu hizmeti veren programları araştırın. Görüntülü konuşma veya yazışma ile öğrendiklerinizi pratiğe dökün. Böylelikle hem yeni arkadaşlar edinmiş hem de dil pratiği yapmış olursunuz. İngilizce dışındaki dillerde dikkat etmeniz gereken şey kolaya kaçıp, ortak dil İngilizceye kaymamak. Arkadaş edinmek çok güzel bir şey olsa da asıl amacınızın ne olduğunu unutmayın.  

İlginizi çekebilir: Yabancı dil öğrendiğimizde beynimizde neler oluyor?

Kaynak:

lifehack.org

fluentu.com

goaboroad.com

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale