Dil öğrenmek, hayattaki pek çok şey gibi uzun süren bir yolculuk. Yapılan birçok araştırma, insanların bir yabancı dili akıcı bir şekilde konuşamamalarının sebebinin ne yaş, ne yetenek, ne de kaynaklarla ilgili olduğunu söylüyor. Buna göre insanların yabancı bir dili akıcı bir şekilde konuşamamasının tek nedeni, erken pes etmeleri. Yeni bir dil öğrenmenin yaşlılığa bağlı unutkanlığı geciktirme, hafızayı geliştirme gibi faydalarını bilmemize rağmen, neticede hepimiz insanız.
İşte bu nedenle yeni bir dil öğrenme yolculuğu sırasında birçok engelle karşılaşabilirsiniz.
Bu engellerle baş edebilmek için yapabileceğiniz en iyi şey, önceden hazırlıklı olmak. Biz de
Uplifers olarak dil öğrenirken karşılaşabileceğiniz engelleri sıraladık:
1. İsteksizlik
Öğrenme aşamasında karşınıza çıkabilecek ilk engel isteksizliktir. Öncelikle bunun son derece
normal olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Bu isteksizlik, kendi konforlu alanınızı zorlamanızdan
ve kendinizi daha ileri gitmek için bastırmanızdan kaynaklanıyor. Bu aşamaya özellikle dikkat
etmek gerekiyor çünkü birçok kişi tam da bu noktada pes edebiliyor.
Bu aşamayı atlattıktan sonra öğrenme sürecinin eğlenceli ve keyifli olacağını fark
ettiğinizde, bunun üstesinden gelmek daha kolay oluyor. İşte bu nedenle, yaşadığınız
isteksizliğin geçici bir durum olduğunu ve başarılı kişilerle başarısız kişiler arasındaki
farkı belirleyen şeyin, bu aşamanın üstesinden gelme becerisi olduğunu unutmayın. Bir anda
büyük değişiklikler yapamazsınız, önemli olan adım adım ilerlemektir. Bu yüzden her bir
adımı başarıyla tamamladığınızda kendinizi ödüllendirin, bu ödüller ilerlemenizi
tetikleyecektir.
2. İlgisizlik veya amaçsızlık
Birçok engeli basit çözümlerle aşabilirsiniz ancak ilgisizlik veya amaçsızlık engelinin
üstesinden gelmek o kadar kolay olmayabilir. Bir şeyler öğrenmek için içten gelen bir
isteğiniz yoksa ne para, ne çeşitli kaynaklar, ne de yeni stratejiler size yardımcı olabilir.
Belki bir yakınınızın konuştuğu yabancı dil sayesinde bu konuya derin bir ilgi besliyorsunuz,
belki öğrendiğiniz yeni dil size iş yerinde terfi fırsatı sunacak, belki de öğrendiğiniz dilin
konuşulduğu ülkede yaşama şansı yakalayacaksınız… Hedefiniz ne olursa olsun, bunun sizi
heyecanlandırdığından emin olun.
3. Maliyet
Para ve mutluluk tabii ki eşdeğer şeyler değil ancak konu dil öğrenmek olunca, maliyet birçok
kişi için bir sorun haline gelebiliyor. Ancak bazı bedava çözümlerle de bu işin üstesinden
gelebilirsiniz. Dil öğrenirken ciddi ve kalıcı bir sonuç elde etmek istiyorsanız, bunu
sağlamanın en hızlı yolu o dili anadili olarak konuşan biriyle çalışmak. Ancak bunun için illa
binlerce lira para ödeyip yurt dışı kamplarına gitmenize gerek yok, online teknolojiler
sayesinde uzaktan öğrenmenin fırsatlarından yararlanabilirsiniz. Birçok online platform
üzerinden günde 1 dolar ödeyerek kendinize kişisel bir eğitmen belirleyip hızlıca dil
öğrenmeye başlayabilirsiniz.
4. Zamansızlık
Zaman, asla yeterince sahip olamayacağımız kadar değerli bir şey. Yeni bir dil öğrenmek için zaman yaratmak, birçoğumuz için büyük bir mücadele. Üstelik iş, sosyal hayat, aile ve ilgilenmemiz gereken diğer şeylerin arasında günde birkaç saatlik fazla zaman olsa bile, o süre içinde trafikle boğuşup kursa gitmeyi kim ister?
Eğer yeni bir dil öğrenmek için günde fazladan yarım saate ihtiyacınız daha varsa, bunu sağlamanın en kolay yolu her gün ev ile iş arasında gidip gelirken harcadığınız zamanı değerlendirmek. Bir kursa gitmek yerine, neden iş yerinize yakın bir eğitmen tutmuyorsunuz?
5. Gelişme kaydetmeme
Büyüyemezsek, ölürüz. Evrenin bu kuralı şunu gösteriyor; her zaman ilerlemek, daha iyi olmak ve bilgimizi geliştirmek zorundayız. En son uzun bir yürüyüşe çıktığınız zamanı hatırlayın, yürüyüşün sonuna yaklaştığınızda sadece tek bir noktada adım atıyormuş gibi gelebilir ancak geri dönüp baktığınızda ne kadar çok yürüdüğünüzü fark edersiniz.
Dil öğrenirken de yapmanız gereken aynı. Kendinizi motive etmek, üzerinizdeki isteksizlik, hayal kırıklığı gibi duyguları atmak için tek yapmanız gereken şey, ne kadar mesafe kat ettiğinizi görmek. Eğer bir öğretmenle çalışıyorsanız, aylık olarak ne kadar ilerleme kaydettiğinizi size raporlamasını isteyin. Konuşurken aksanınızı düzelttiğinizi görmek bile sizin için büyük bir motivasyon kaynağı olacaktır.
6. Hesap vermeme
Bu sadece dil öğrenme için değil; sağlık, beslenme, egzersiz, iş dünyası ve daha pek çok şey için geçerli. Birçok sporcu ve iş dünyası lideri, tuttukları koçlara her yıl milyonlarca dolar para ödüyor. Bunun en önemli nedeni ise birilerinin hesap sormak için orada durduğunu bilmek ve kendilerine psikolojik bir eşik oluşturmak.
Eşlik eden birisiyle birlikte spor yapmanın ne kadar motive edici bir şey olduğunu düşünün. İnsan zihni bu şekilde çalışıyor.
Birçok ücretsiz dil öğrenme uygulamasının kalıcı sonuçlar yaratamamasının nedeni de bu eksiklikten kaynaklanıyor. Dil, başkalarıyla birlikte öğrenilen ve geliştirilen bir şeydir. Bir başkasıyla tecrübe etmedikten sonra dil öğrenmenin amacı nedir ki? Bu aynı zamanda bir başkasına hesap verme zorunluluğunu da beraberinde getirir. Dil öğrenirken ne kadar ilerleme kaydettiğinizin hesabını verebileceğiniz bir arkadaş, aile üyesi veya online eğitmen bulun.
Kaynak:
Pick the Brain
İlginizi çekebilecek diğer yazılar:
Sınırlı zamanda daha çok şeyi öğrenmek için bilginin 5 boyutunu gözden kaçırmayın