X

Yeni bir alışkanlık kazanmak için izlemeniz gereken 5 adım

Yeni bir yılın kapıları yavaş yavaş aralanmaya başlamışken, çoğumuz yeni kararlar almaya ve yeni yılda yeni bir ‘ben’ yaratmak için kolları sıvamaya başladık. Listenizi henüz oluşturmadıysanız ya da hedeflerinizi daha sürdürülebilir ve uygulanabilir hale getirmek istiyorsanız Yeni yıl kararları oluşturma ve uygulama rehberi ‘ni mutlaka incelemenizi öneriyoruz.

Yeni bir yılın başlangıcı, hayatımızda yeni başlangıçlar yapmak için harika bir ilham ve motivasyon kaynağı. Yeni yılda aldığımız kararların ve yapmak istediklerimizin bir kısmı hiç şüphesiz alışkanlıklarımızdan oluşuyor. Kimimiz kötü alışkanlıklarından kurtularak, kimimizse hayatına spor, sağlıklı beslenme, meditasyon, yoga gibi sağlıklı yaşam alışkanlıklarını ekleyerek bedenen, zihnen ve ruhen daha iyi hissetmenin yollarını arıyoruz. Ancak tıpkı kötü bir alışkanlıktan kurtulmak gibi, yeni bir alışkanlık kazanmak da oldukça zorlayıcı ve belirli stratejilerle, yavaş ve dikkatli adımlarla ilerlemeyi gerektiren bir süreç.

Duke Üniversitesi’nde yapılan kapsamlı bir araştırmanın sonuçlarına göre, alışkanlıklarımız günlük yaşamımızdaki davranışlarımızın yaklaşık %40’ını oluşturuyor. Yeni alışkanlıkların nasıl geliştirileceğini ve mevcut alışkanlıklarımızdaki örüntüleri anlamak daha sağlıklı bir yaşam sürdürebilmemiz, mutluluk seviyemizi artırabilmemiz ve kendimiz için hedeflediğimiz şeylerde başarılı olabilmemiz için son derece önemli.

Yeni bir alışkanlık edinmek için 21 gün yeterli mi?

Alışkanlıkların nasıl oluşturulduğu ve sürdürülebilirliğiyle ilgili birbirinden farklı yüzlerce  görüş var. Bunlardan en bilineni yeni bir alışkanlığın oluşturulabilmesi için 21 gün gerektiği. Ancak araştırmalar, herhangi bir davranışı 21 gün boyunca düzenli olarak yapmanın tek başına yeterli olmadığı, alışkanlık kazanımı için çok daha kapsamlı bir yol haritası izlenmesi gerektiği konularında hemfikir. ‘Yeni bir alışkanlık nasıl kazanılır?’ sorusuna farklı yaklaşımlar farklı şekillerde cevap veriyor olsa da, tüm yaklaşımlarda genel olarak izlenmesi gereken stratejiler aynı noktalara işaret ediyor: Uygulaması kolay olan bir alışkanlıkla işe başlamak, basit ve erişilebilir hedeflerle ilerlemek, ilerlerken ivmenizi koruyabilmek; en son ve en önemlisi de kararlı, tutarlı ve sabırlı olmak. Gelin, tüm bu stratejileri yakından inceleyelim.

1. Hedeflediğiniz alışkanlığa uygulaması en kolay haliyle başlayın

Hepimizin yeni bir alışkanlık kazanma sürecinde en fazla ihtiyaç duyduğu şeylerden biri motivasyon. Yeni bir alışkanlık kazanmaya çalışırken kendinizi ‘Keşke biraz daha motivasyonum olsaydı.’ ya da ‘İrademin biraz daha güçlü olmasını isterdim.’ gibi şeyler söylerken bulabilirsiniz. Ancak irade gücü ya da motivasyon dediğimiz şey, tıpkı kaslarımızdaki enerji gibi, fazla kullanıldıkça azalabiliyor. Kullanıldıkça zamanla tükenebilen motivasyon, Stanford Üniversitesi araştırmacılarından BJ Fogg’un deyimiyle ‘motivasyon dalgası’ olarak adlandırılan, inişli çıkışlı bir örüntüyle hayatlarımızda bazen yüksekken bazen düşük seviyelerde olabiliyor.

Motivasyon seviyenizdeki dalgalanmaların kararlılığınızı ve alışkanlık kazanma sürecinizi mümkün olabildiğince az etkilemesi için ilk etapta motivasyona ihtiyaç duymayacağınız kadar kolay ve basit bir alışkanlık belirleyerek işe başlayabilirsiniz.

Örneğin, hareketli bir yaşam tarzı sürdürmeyi ve sporu hayatınıza katmayı hedefliyorsanız ilk etapta 1 saatlik değil, 10 dakikalık bir egzersiz programıyla başlangıç yapabilirsiniz. Hedefiniz her gün 30 dakikanızı meditasyona ayırmaksa, sadece 1 dakikalık meditasyonla işe koyulabilirsiniz. Özet olarak, yüksek motivasyon gerektirmeyen, motivasyonunuza bağlı olarak zorluğu değişmeyen aktivitelerle başlangıç yapabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Hayatınızı kolaylaştırıp düzene sokacak “küçük ve sihirli” alışkanlıklar

2. Davranışlarınızın dozunu ve sıklığını olabildiğince yavaş artırın

Büyük bir motivasyon ve istekle başladığınız bir alışkanlık edinme sürecinde hızla ilerlemek isteyebilir, bu alışkanlığı hızlı şekilde hayatınızın merkezine yerleştirmeye can atabilirsiniz. Ancak yukarıda da söylediğimiz gibi, motivasyon ve irade gücü günden güne farklılık gösterebiliyor. Motivasyonunuzun düşük olduğu günlerde de aynı davranışı sürdürebilmek, tutarlılığınızı ve rutininizi koruyabilmek için motivasyonunuzdaki bu dalgalanmayı göz önünde bulundurmalısınız. Bu nedenle başlangıç aşamasında mucizevi sonuçlar görmeyi beklemek yerine, sizi tatmin etmese de küçük adımlarla ilerlemek ve davranışlarınızın dozunu kontrollü şekilde artırmak yeni alışkanlık geliştirebilmenin en önemli gerekliliklerinden biri. En zor zamanlarınızda bile azim ve kararlılıkla davranışınızı sürdürebildiğinizi görmek irade gücünüzün artmasına, motivasyonunuzun yükselmesine ve alışkanlığınızla daha güçlü bir bağ kurmanıza yardımcı olacaktır.

İlginizi çekebilir: Her gün uyguladığınızda hayatınızı değiştirebilecek 12 ufak alışkanlık

3. Parçalara bölerek ilerlemeyi deneyin

Yukarıdaki adımları her gün tutarlı ve kararlı bir şekilde sürdürdüğünüzde, en fazla 2 ya da 3 ayda önemli bir yol kat ettiğinizi ve davranışınızın alışkanlığa dönüştüğünü fark edebilirsiniz. Edinmek istediğiniz her bir alışkanlığı makul ölçülerde hayatınıza entegre ettiğinizde, ivmenizi koruyabilir ve istediğiniz davranışları kolayca gerçekleştirebilirsiniz. Bu nedenle davranışınızın sıklığını ve yoğunluğunu kademeli olarak artırmanın yanı sıra, değişim sürecine başladıktan 2 ya da 3 ay kadar sonra, belirlediğiniz nihai hedefi parçalara bölerek de üzerinde çalışabilirsiniz.

Örneğin, kazanmak istediğiniz alışkanlık 30 dakika meditasyon yapabilmekse, ilk adım olarak 1 dakikalık meditasyon pratikleriyle işe başlayabilir, 2-3 aylık süreçte kademeli olarak artırarak meditasyon sürenizi 15 dakikaya çıkarabilir, sonrasında ise gün içinde 15’er dakikalık iki meditasyon pratiği yaparak nihai hedefiniz olan 30 dakikayı tamamlayabilirsiniz. Benzer şekilde, günde 50 dakika olarak hedeflediğiniz egzersiz rutininizi setlere bölerek 5’er dakikalık 10 set şeklinde gerçekleştirmek çok daha kolay ve uygulanabilir olacaktır.

İlginizi çekebilir: Alışkanlık kazanma sürecinde beyinde neler oluyor?

4. İpin ucunu kaçırdığınız zamanlarda pes etmeden ilerlemeyi sürdürün

Hepimiz hata yapıyor, ardı arkası kesilmeyen zorluklarla sınanıyor ya da kendimizden beklediğimiz performansın çok gerilerinde kalabiliyoruz. Başarılı olan kişileri diğerlerinden ayıran en önemli şey ise hiç hata yapmamak ya da şanslı olmak değil, tüm zorluklara ve hatalara rağmen hızlıca toparlanıp hedefleri için çıktıkları yola kaldıkları yerden devam edebilmeleri. Araştırmalar, herhangi bir alışkanlığı ya da alışkanlığa dönüştürülmek istenen davranışı bir kereliğine kaçırmanın, uzun vadede ölçülebilir bir etkisinin olmadığını gösteriyor. Dolayısıyla alışkanlık edinme sürecinde mükemmeliyetçi beklentilere girmeden, ‘Ya hep, ya hiç.’ düşüncesiyle hareket etmeden, kaldığımız yerden devam edebilmeyi öğrenmemiz gerekiyor.

Bu tabii ki başarısız olma beklentisi taşımanız ya da başarısızlığı kabul etmeniz gerektiği anlamı taşımıyor. Ancak olası bir başarısızlık durumunda devreye sokabileceğiniz bir B planınızın olması, alışkanlığınızı kaldığınız yerden sürdürebilmeniz için oldukça önemli. Bu nedenle yeni bir alışkanlık edinmeye çalışırken bu alışkanlığı kazanmanıza engel olabilecek çevresel ya da bireysel faktörleri gözden geçirmek için kendinize zaman tanıyın. Yolunuza çıkması muhtemel engeller neler olabilir? Stresli ya da gergin olduğunuz zamanlarda en çok hangi zaaflarınıza yeniliyorsunuz? Sizi yoldan kolayca saptırabilecek olaylar ya da durumlar neler? Karşınıza çıkabilecek olası tüm engellerin üstesinden gelmek için neler yapabilirsiniz? Üstesinden gelemediğiniz zorluklara rağmen nasıl hızlı bir şekilde rutininize geri dönebilir ve yolunuzda ilerlemeye devam edebilirsiniz? Unutmayın, bu yolculukta mükemmel olmayı değil tutarlı olmayı odağınıza koymalısınız.

İlginizi çekebilir: 21 gün efsanesi: Yeni bir alışkanlık kazanmak ne kadar sürer?

5. Sabırlı olun

Sabırlı olmak ve rahatlıkla sürdürebileceğiniz bir ivmeyle ilerlemek bu sürecin olmazsa olmazı. Yeni alışkanlık edinme sürecinde tutarlı olmaktan, irade gücünden ya da motivasyondan çok daha önemli olan şey sabırlı olabilmek. Sabrettiğiniz ve tutarlılığınızı sürdürdüğünüz sürece ne kadar hızlı yol aldığınıza inanamayacaksınız. Sabır, sürdürülebilirliğin anahtarıdır.

Özet olarak yeni alışkanlıklar, özellikle başlangıç aşamasında, motivasyon gerektirmeyecek kadar basit, uygulaması da bir o kadar kolay şeyler olmalı. Tutarlı, kararlı ve sabırlı olduğunuz sürece ekstra çaba sarf etmeksizin alışkanlığınızın yaşamınıza kolaylık entegre olduğunu görebilirsiniz. Unutmayın, yeni bir alışkanlık kazanmak o alışkanlığı geliştirmekten çok daha zordur ve farklı beceriler gerektirir. Yukarıdaki adımların değişim ve dönüşüm sürecinize ilham olması dileğiyle!

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale