X

Yemek sofrasında mindfulness: Anda kalmanın en lezzetli yöntemi

Dün akşam ne yediniz? Basit bir soru değil mi? Yine de birkaç saniye düşünmenize neden oluyor. Tadı, aroması nasıldı? Hiç tatmamış bir insana nasıl tarif edersiniz? Şekli nasıldı, rengi neydi mesela? Peki sesi var mıydı? Her bir ısırıkta ses çıkarıyor muydu yediğiniz şey? Keyif aldınız mı? Tadına vara vara her bir lokmayı çiğnediniz mi, yoksa karnınızı mı doyurdunuz sadece?

Yemek yemek gün içinde defalarca tekrarladığımız ve tüm ömrümüz boyunca vazgeçmeden yaptığımız bir aktivitedir. Peki biz bu aktiviteyi nasıl sürdürüyoruz? Hepimizin ritüeli birbirinden farklı olmakla beraber, hayatımızda artan hız ile, yeme kültürümüz ve alışkanlığımız da şekil değiştirmeye başladı. Ayaküstü yenen yemekler, hızlı yenilen hızlı yemekler, ihtiyaç duyulmadan yenen yemekler, başka şeyler yaparken yenen yemekler…

Kanımca öncelikli olarak bu eylem, besine ulaşabildiğimiz için özel bir ihtimamı hak ediyor. Bununla beraber farkındalıkla yemek mindfulness çalışmalarında sıklıkla uygulanan bir yöntemdir. Diğer aktivitelerde olduğu gibi yemek yemeyi de çoğu zaman otomatik pilotta sürdürüyoruz.

Örneğin tabağımızı doldurarak yemeğimizi alıyoruz, çoğu zaman yemeğin miktarı açlık hissimizden ziyade tabağın büyüklüğüne göre veya birilerinin ısrarına göre değişiyor. Daha sonra TV karşısına geçip başlıyoruz yemeye. Bu aşamada dikkatimiz, yediğimiz yiyecekten ziyade TV’de oluyor. Böylelikle otomatik bir alışkanlıkla eylemi devam ettiriyoruz. Ancak tabağımız bittiğinde eylemimiz de bitmiş oluyor, doyma hissimizi belki çoktan geçmiş, yediğimiz gıdanın gerçekten tadına varamamış bir halde bitiriyoruz bu eylemi.

Yaşamımız boyunca bu veya bunun gibi ezberlenmiş alışkanlıklarla yemek yeme aktivitemizi sürdürüyoruz. Bilgisayarda çalışırken, telefonda gezinirken, biriyle sohbet ederken otomatik pilotta yemeğimizi yiyoruz. Otomatik pilot davranışlar doğası gereği, söz konusu aktiviteyi düşünmeden defalarca tekrar etmemiz üzere bizi yönlendirir. Değişim ise, bizim bilinçli olarak o tutumu tekrar ele almamız ile başlar.

Yemek yeme aktivitesinin mevcut an ile bağlantımızı güçlendirmesinin iki önemli özelliği bulunur.

Yemek yemek defalarca tekrarlanan, hayatımızın geneline yayılan bir eylem

Bizler nöroplastisite sayesinde biliyoruz ki, neyi sıklıkla tekrar edersek o davranışımız güçlenir ve yeni alışkanlığımız olur. Dolayısıyla yemek yeme ritüelimizi bilinçli olarak şekillendirip, mevcut ana odaklanarak tekrar etmeye başlarsak bu bizim yeni alışkanlığımız olur. Böylelikle bu yeni tutum hayatımızın farklı anlarında da elimizin altında olan, ilk başvurduğumuz yaklaşımlarımızdan biri olur.

Bize beş duyumuzu da kullanabilme imkanını sunuyor 

Gün içinde bir öğünümüzü, başka hiçbir şey ile meşgul olmadan sadece yemeğimize odaklanarak yemeye başlayabiliriz. Sadece o eyleme odaklanarak yemek yemeye başladığımızda bilinçli olarak anda kalma pratiğini uygulamaya başlarız. Tatmanın dışındaki diğer dört duyumuz ise bu pratiği uygulamamızda bize destek olur.

Nasıl yemek yediğimizin yanı sıra neden yemek yediğimiz de kimi zaman bilinçle verdiğimiz bir karar olmayabiliyor. Besine ulaşmakta zorlanmayan topluluklar için yemek yemek besin almaktan ziyade çoğu zaman kendini iyi hissetmek için yapılan aktivitelerden biridir. Bunun içindir ki birçoğumuz stresli anımızda veya sosyal ortamda ne yediğimizi, neden yediğimizi fark etmeden defalarca yemeğe sarılırız. Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre, yemek yerken başka aktiviteler ile meşgul olan insanlar sadece yemeklerine odaklanan insanlara göre %18 fazla kilo alıyor.

Geçmiş çoktan yaşanıp bitmişken, gelecek henüz gerçekleşmemişken müdahale edebileceğimiz tek gerçek an olan şu an ile bağlantı kurmazsak her zamanki ezberlenmiş alışkanlıklarımıza kapılıp yaşamaya devam edeceğiz.

Seçimlerimizi ve alışkanlıklarımızı bilinçle yapmamız, böylelikle gerçek varlığımız ile yaşam biçimimiz arasında uçurum olmaması dileğiyle…

İlginizi çekebilir: Mindfulness’ın gücü: Otomatik pilottan çıkıp her defasında yenilenmek

Gamze Nokay: 2009 yılında işletme bölümünü bitirdikten sonra farklı kültürlerden beslenmek için 2 yıllığına Londra’ya gitti. Londra’da Kurumsal İletişim eğitimini tamamlandıktan sonra Türkiye’ye dönerek profesyonel iş hayatına kurumsal bir şirkette başladı. Çalışma hayatı ve gündelik yaşamın da etkileri ile hepimiz gibi; esneklik, öz şefkat, farkındalık gibi alanlarda gelişime ihtiyaç duydu (ya da ihtiyaç duyduğunu fark etti). Bu doğrultuda yoga, meditasyon, midnfulness gibi araçlardan beslenmenin yanı sıra MBSR ve Self-Compassion gibi eğitimler ile bu konularda derinleşmeye başladı. LÖSEV ve TEGV’de gönüllü olarak başlattığı STK çalışmalarına; Good4Trust.Org’da 2019 yılından itibaren gönüllü iletişim koordinatörü olarak devam ediyor. Kurumsal hayattaki yolculuğunun yanı sıra; farkındalık ve gönüllülük çalışmaları ile ruhunu beslemeye devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale