X

Yemek ile ilişkilendirilmiş ilişkiler

Her hafta yazarken o hafta başıma gelenlerden esinleniyorum. Bu hafta yemekler üzerinden kurduğumuz ilişkiler hakkındaki gözlemlerimi yazmak istiyorum.

Çiftliğimizde yabancı gönüllüler ağırlarız. Dünyanın dört bir yanından gelir, bir süre bizimle yaşar ve bizim geleneklerimizi deneyimlerler. Mesleki durumum dolayısıyla çiftlikte en önem verdiğimiz konu sofra. Her akşam hep birlikte bir sofra kurarız. Böyle kurulmuş bir sofrada Japon gönüllümüz Iroha, çok uzun zamandır eve gitmediğini ve uzunca zamandır seyahatte olduğunu anlatıyordu. O sırada evinin yemeklerini özlediğinden bahsediyordu. Dolabımızda başka bir Japon gönüllümüzün mirası “umoboshi” ( Japonlar’a özgü tuz ile fermente edilmiş erik) vardı. Onu getirdim ona. Bir anda bana baktı, aramızda derin bir bağ olmuştu artık. Hayatı boyunca unutamayacağı bir anı olmuştu, çünkü uzun zaman sonra kendini belki de ilk defa yuvada hissetmişti.

Yemekler ile ilişkimiz çok küçük yaşlarda başlıyor. Hayatımız boyunca en yatkın olduğumuz tat ilk tattıklarımızda gizli. Dilimizin ardındaki görünmez gurme bize nasıl hissettiriyorsa öyle hissediyoruz yemeğe dair. Çok şey konuşabiliriz ilişkiler ve yemek hakkında. Çorba bize neden iyi geliyor, bir kahvenin neden 40 yıl hatırı var, aşermek gibi. Hepsinin mutlaka bilimsel açıklaması var ama bana kalırsa duyguların ilişkisi çok daha yoğun.

Bir tas çorba, neden iyi gelir?

Çorba bizim hayattaki neredeyse ilk katı gıdamızdır. Anne ile kurduğumuz emzirme bağı, görevini annenin uzattığı kaşığa devreder, burada devreye oksitosin ile şefkat girer ve bu, bana kalırsa tüm yaşamımıza sirayet edecek o tadı kaydeder ve ne zaman hasta olsak o en pür halimize döner ve o şefkate ihtiyaç duyarız. Çorba bizi o ana götürür. Çünkü biliriz ki tavuk suyu çorbanın şifası, suyu kadar şefkatinde gizlidir.

Kahvenin hatrı meselesine gelince de; gerçek hikayesini bilemem fakat bence bir hususta kırgınsam bir dostuma en güzel kırgınlığımı dile getirme yöntemidir kahve. Bir kahve içip konuşalım mı diye sorarsın, sonra dökersin içini çok uzatmadan çünkü yudumu bellidir, kendini en kısa sürede, en diri halinle, dürüstçe ifade edersin, bu kahvenin buluşturması hatrını hatırlatır dostluğun.

Aşermeye de dil uzatmadan olmaz. Bebeğin karnındadır ve orada bir canlıyı hayata bağlamanın telaşı vardır. İlla ki hormonların bir oyunu bu ama hiç kimse de bu ilişki doğru değil diyemez.

Uzun yıllardır insanları izleyebilmek için açık mutfaklarda çalışıyorum. İlk tadına bakma anında yüz ifadelerini takip ediyorum. Bir anıya hizmet eden yemekler mimiklerden hemen kendini belli eder. Bunu artık gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. Yemek bizim için duygusal bir köprüdür. Belki de yemeden içmeden kesilmek burada konuşulabilir ya da dünyada birkaç yıldır konuşulan Binge Eating Sendrome/Tıkınırcasına Yeme Sendromu. Duyguların yemek üzerindeki etkisini artık bilim de bize yapılan araştırmalar ile gösteriyor. Tatlı yiyelim tatlı konuşalım lafı biliyoruz ki artık  bir cümleden ibaret değil.

Yemekle kurulan bağlar günümüz gastronomisinde hatrı sayılır bir yere sahip. Geleneksel aile mutfaklarından çıkan reçeteler şimdilerde aranan tatlar arasına giriyor.

Aslında duygularımızdan yola çıktığımız yazı, gördüğünüz gibi kaç istasyonda duruyor. Yeri geliyor bir tebessüme yeri geliyor bir sektöre hizmet ediyor. Geçmişten getirdiğimiz geleneksel tavır, modern yorumlar ile buluşunca yeni reçeteler birikiyor. Yemeğin dili oluşuyor, hiçbir kursa gitmeden tüm dünyanın kullanabildiği. İşte ben buna “sofranın birleştiriciliği” diyorum.

Yeryüzünde bir sofrada, dünyanın hiçbir lisanına ihtiyaç duymadan lezzet dili ile iletişim kurabiliriz. Bunun olduğuna tanık oldum. Afiyette buluşalım.

İlginizi çekebilir: ‘Sürünmeden’ sürdürebilir miyim?

Tuba Gürcan: 1983/Manisa. Kocaeli Üniversitesi’nde başladığım eğitim hayatına, Ege Üniversitesi’nde devam ettim. Moda Tasarımı ve Çalışma Ekonomisi eğitimleri aldım. İlk olarak Organizasyon Yönetimi ile ilgili çalışmalar yaptım, daha sonra Alsancak/İzmir'de Moda Tasarımı ve El Sanatları Atölyesi kurdum. Bu süreçte "Mutfak Sanatları ve Aşçılık "ile ilgili eğitimler almaya başlamıştım. 55 yıllık baba mesleği olan “Aktarlık ve Şifalı Bitkiler Uzmanlığına” olan ilgimi mutfak sanatları ve beslenme ile birleştirmek üzere bir yolculuğa başlamaya karar verdim. Ve Moda sektöründeki işlerimi bırakıp kendimi mutfakta buldum. Bir süre otel ve kurumsal restoran mutfağı çalıştıktan sonra “Holistik Mutfak” yaratmak üzere 2012 yılında Ege ve Güney hattında ki köyleri gezerek bir yolculuğa başladım. Yöresel beslenmeler ve ürünler, permakültür, organik beslenme modelleri, kompost, hayvancılık ve tarım üzerine deneyimler kazandım ve çalışmalar yaptım. Kafkas ve Kırgız beslenme modelleri, şamanik ritüeller ve yaşam biçimleri, Yörük yaşam tarzı üzerine araştırmalar yaptım. Yolculuk esnasında çeşitli permakültür ve kamp alanlarında gönüllü yardımcı aşçı ve aşçı olarak çalıştım. Bu süreci yoga kampları, inzivalar ve meditasyon gruplarına aşçılık takip etti. Aynı zamanda şeker ve karaciğer hastaları ile çalışarak onlara menüler hazırlayıp, sağlıklı pişirme yöntemleri üzerine çalışmalar yaptım. Birçok beslenme modeli üzerine uzmanlaştım ve gerekli eğitimlerimi tamamladım. Daha sonra Gümüşlük/Bodrum’a yerleşerek Limon Restaurant için Candan Aslanbay ile çalışmaya başladım. Candan Hanım’ın tecrübesi ile yola çıkılarak sağlıklı restoran mutfağı ile ilgili çalışmalar yaptık. Mine Onay ve Süleyman Sazak eşliğinde Pitahaya Home için Organik Kahvaltı üzerine çalışmalar yaptım. Melania Dil de Sagredo,Feride Gürsoy ve Alp Ekşioğlu’nun projesi Karakaya Retreat Center’da Mutfak kordinatörlüğü ve aşçılık yaptım. 2015 yılında İnsana Güven Akademisi'nde Metin Hara ve Murat Mete Gedikoğlu ile Vogan Cafe projesini hayata geçirdik. "Holistik beslenme” kavramı üzerine birçok makaleler yazdım ve Holistik Beslenme üzerine eğitimler verdim. Daha sonra Tayland yolculuğuna başladım. Koh Phangan Adası'nda bulunan Samma Karuna Yoga Academy için Yoga Programı Beslenme Danışmanlığı ve Aşçılığı yaptım. Malezya Spice Garden’da taze baharat yetiştiriciliği, baharat ve bitkiler ile tedavi mutfakları workshoplarına katıldım. Ayrıca Lacto-basil bakteriler, Candida ve bağışıklık sistemi güçlendirme menüleri, fermente gıdalar, holistik beslenme, hasta mutfakları ve doğru gluten ve doğru gıda alışverişleri, yeni yemek reçeteleri üzerine çalışmalar yaptım. Blended Store Maçka için mutfak koordinatörlüğü ve şeflik yaptım. 2020 yılında Kırklareli’ne bağlı İğneada beldesinde eşim Ömer Sinir ve ortağımız Evrim Bulutoğlu ile birlikte ÖTE Çiftliği hayata geçirdik. Permakültür ilkeleri üzerine kurulmuş çiftliğimizde ilaçsız tarım, hayvancılık, arıcılık, gastronomi temel konuları üzerine çalışmaktayız. Çiftliğimiz sistemden bağımsız bir işleyişe sahiptir. 2022 yılında Dr. Murat Öğüt ile Uluslararası Permakültür Tasarımcılığı diplomasını aldım. Şu an çiftlikte Sürdürülebilirlik, Endemik bitkiler ve Tarla eğitimleri vermekteyim. Longosphere Glamping Atıksız Turizm Projemiz için danışmanlık ve ürün geliştirme hizmeti vermekteyim.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale