X

Yediğin şey yemek mi, yoksa duyguların mı?

Çağımızın en büyük problemlerinden biri şişmanlık; yani, alınan kalori miktarı harcanan kalori miktarından fazla olunca vücutta yağ birikmesi sonucu oluşan hastalık. Şişmanlık; fizyolojik, psikolojik, hormonal, metabolik, estetik ve sosyal etkisiyle yaşam kalitesini düşüren bir hastalıktır ve dünyada olduğu gibi git gide ülkemizde de yaygınlaşmaya başlamıştır. Fazla kilolu olanlar toplamda %34.6, fazla kilolu ve şişman olanlar %64.9, çok şişman olanların oranı ise %2.9 olarak bulunmuştur.

Hepiniz illa ki hayatınızın bir döneminde, örneğin canımızın çok sıkkın olduğu bir noktada kendimizi buzdolabının önünde bulmuşsunuzdur. Yemek ve sevgi arasındaki sıkı bağ bu noktada ortaya çıkar. Yaşamımızdaki sevgi türü, miktarı veya eksikliği kişiyi zorlantılı bir şekilde yemek yemeye iter. Yeterince sevgi, takdir ve anlayış görmeyen kişideki eksiklik buzdolabının karşısında boy gösterir. İhtiyacımız olan şeyleri artık istemeyiz. Kanayan yerlerimizi göstermez, kabuğumuza çekilir, dış dünyaya karşı bir duvar öreriz. İnsanların bize acıyarak bakmasını istemediğimizden dik durur ve kendimizi teskinlere kapatırız. Git gide içimizde büyüyen bu yalnızlıkla baş ederken artık ayakta kalmak konusunda uzmanlaşmışızdır. Kalbimiz nasır tutmuş, acısıyla, tatlısıyla tüm sorunlarımızda tek dostumuz kendimiz olmaya başlamışızdır. Ve artık o döngünün başına gelmişsinizdir; yemeye başlarsınız, yedikçe yersiniz. Sürekli….

Hiç düşündünüz mü aslında bedensel olarak acıkmış olmamanıza rağmen neden sürekli bir şeyler atıştırmaya ihtiyacınız olduğunuzu veya zorunlu yeme alışkanlığınız olduğunu?

  • Yanlış yaptım onu kaybettim.
  • İnsanlar yalan söylüyor. Onlara inanmamak en iyisi.
  • Sevmek acıtıyor.
  • Beni terk edenlerin hiçbiri geri gelmiyor.
  • Çok fazla isteklerim var, o yüzden kimse beni sevmiyor.
  • Beni beğenmedikleri için yalnızım. Dış görünüşüm gerçekten çok çirkin.
  • Buzdolabı kalbimi kıramaz ama insanlar kırabilir.

Aşkın, sevginin yerine yemek yemek…

Sevgi; savunmasızlığı, teslimiyeti, kendine değer vermeyi gerektirir. Zorlantı ise; kendi dünyasında yaşamayı, korunmayı, öz saygı eksikliğini kapsayan yalıtılmışlık halidir. Bu yüzdendir ki sevgi ve zorlantı bir arada duramaz. Zorlantı sevgiye yer bırakmaz; birçok insanın kendini yemeye vermesi de bundan kaynaklıdır. Hayatınızda sevgiye yer yoksa, çevrenizdeki insanlar sevgi göstermiyorlarsa, yemek var! Zorlantının  amacı da bizi sevgisizliğin getirdiği acılardan korumaktır zaten.

Danışanlarım arasında ebeveyenleri alkolik olanlar, ölen veya habersizce ailesini terkedenler, şiddet görenler, tecavüze uğrayanlar var. Bir de hayatındaki ilişkilerinde hep aynı kısır döngüyü yaşayan, değersizlik hisseden, sürekli terkedilen, ilişki yürütemeyen, babaları uzakta olan veya anneyle iletişim problem yaşayanlar var. Bilinçaltı çalışması yaptığım danışanlarımda yeme eğilimi sebepleri çıkıyor, sağlık koçluğu yaptığım danışanlarımın şimdiye kadar kilo alma sebeplerinin altında da genelde sevgisizlik ve çok uzun zaman önce zorlantı ve sevgi hakkında verdiği kararlar çıkıyor.

Bir yandan yemek yemeyi veya herhangi bir şeyi saplantı haline getirip, diğer yandan kendimizle ve diğer insanlarla barışık olmamız mümkün değil. Herkesin aradığı eşit düzen bu ama üzgünüm ikisi yan yana barınamaz.

Sevgi, iki insan arasında durduk yere oluşan bir şey değildir. Sevgi, belli bir andaki gerçeğimizle bağ kurmaktır; ondan uzak durmak değil. Bilinçaltı çalışmalarımıza her zaman önce kendimizi kabullenerek başlıyoruz, geçmişimizi topraklamadan geleceğimizi inşa edemeyiz.

Yaşamımıza oturduğumuz yerde sevgi getirmesi için o büyülü aşkı, sevgiyi getirmeyi bekliyorsanız büyük yanılgıdasınız. O büyünün gerçekleşmesi için sevginin kendi tercihinize bağlı olduğunu keşfetmelisiniz. İşte o zaman sevgi size bulacak ve zorlantılı yemekten uzak duracaksınız.

Karnınızı zorlantılı yemek değil, sevginin doyurması dileğiyle…

Dilşat Erdil: Sağlıklı Yaşam Danışmanı ve Bütünsel Bilinçaltı Değişim Uzmanı. Koç Üniversitesi İşletme Bölümü mezun olduktan sonra hayatını sağlıklı yaşam ve beslenmeye adamıştır. The BodyMind Institute’dan Nutritionist eğitimini aldıktan sonra Human Anatomy & Phsiology, The 90 Day Renewal Program sertifikalarını almıştır. Bir şeyi insanlar üzerinde uygulayabilmek adına önce işin mutfağına inmenin gerekli olduğunu düşünen Dilşat Erdil, raw akımın önde gelen isimlerinden olan David Wolfe’den Raw Nutrition eğitimi almış ve raw şeflik kurslarına katılmıştır. Kendi deneyimleri, aldığı eğitimler ve spor tutkunu kişiliği ile insanların hayatlarına dokunup onların hem fiziken hem ruhen hafiflemesinden mutlu oluyor. Dilşat Erdil, değişimin sadece fiziksel değil aynı zamanda bilinçaltı ve farkındalık ile birleşmesi gerektiğini düşünerek bütünsel değişim programını tasarlamıştır. Maslak’takı ofisinde birebir sağlık ve bilinçaltı seanslarını sürdürmektedir.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale