X

Yazdan kalma bir günden: Ege’nin saklı cennetleri

Zaman kavramı özellikle son aylarda kafa yorduğum bir konu. Ne kadar kendinle kalsan da keza yetmiyor hissi yine geldi. Sonbahardan mı acaba? Siz de böyle hissediyor musunuz? Ekim ayına 2019’un son çeyreğine nasıl hızla düştüm ben, siz de tabii.

Bu arada başıma gelenlerden önceki yazılarda bahsettim tabii, koca bir yaz o yüzden Bodrum’da geçti. Yavaş akan bir hayata alışmak o kadar kolaymış ki. Bir çeşit inziva… Ne iyi geldi durmak o ayrı. Bunu bir konu başlığı olarak ele almalıyım sonraki yazılarda. Ama şimdi gezi yazımıza geçelim: Farklı destinasyonlardan bahsedeceğim size. Bu ruh haline çok uygun, yavaş akan bir yerler hala varmış diyeceksiniz, hem de Bodrum’da! Bodrum’u bilenler bilir bayramlarda nasıldır… İşte o kaotik ve yer bulmanın imkansız olduğu anlardan uzaklarda bir yere ışınlanacağız. Bodrum’a da çok yakın. Not alanlar seneye ya da pastırma sıcaklarının geleceği şu günlerde de küçük bir tatil kaçamağı olarak bu opsiyonu planlarına ekleyebilir belki.

O zaman başlayalım. Mazı köyü. 2-3 yıl önce adını tesadüfen duydum ama gidemedim bu zamana kadar. Ailecek o Bodrum bayram kalabalığı o kadar bunaltınca kendimize bir program yaptık. Yola çıktık. Tek dezavantajı araç şart olması. Bodrum’a 45 dakika sürüyor. Yollar kavisli. Biraz Kaş yollarına benziyor. Yeşili bol… Ah o yollar…. Maviye ulaşmak için o köye girmek gerekiyor. Hayal edin 70’lerdeyiz gibi. Sanki eski Bodrum. Taşlık deniz, sakin müziksiz işletmeler ve pek bakımlı görünmeyen pansiyonları ile Mazı Köyü karşınızda!

Burası Bodrum sınırlarında bir mahalle olarak geçiyor. Beklenti önemli. Sakin bir gün ve deniz keyfi için ideal. Gerisi zaten Bodrum civarında var. Sadeliğin kendine has huzuru var burada, o yüzden çok sevdim. Fabrika ayarlarına dönmek isteyenlere de iyi gelebilir tatilcilikte. Buradan 8 koy ile devam edilebilir. Karya yürüyüş yolu Akyaka’ya kadar devam ediyor. Biraz ilerleyip Gökbel köyüne geliyoruz. Burası bir geçiş rotası. Yesil-mavi yolları ve yol kenarlarında yöresel ürünlerini satan köylüler ile yine zaman durmuş gibi. Bu hissi alana kadar uzaklaşmış olamıyorum şehirden.Size de oluyor mu?

Gökbel’den sonra Gökova Körfezi sınırlarındayız; hava ve deniz suyu da doğru orantılı olarak artıyor… Sırada Çökertme var. Kebabı ve türküsü ile ünlü olanı değil; yalnız, kendi halinde bir yer. Mandıra Filozofu burada çekilmiş, bir o tarafı var. Mazı köyünün sakinliği ve bakirliğinde bir yer.

Asıl yola devam edip Körfez’e daha da yaklaştığımız ve sevdiğim yer benim için Ören oldu. Milas Belediyesi’ne bağlı burası. Suyu sıcacık, Ağustos ortasındayiz tabii unutmayın… Doğası da çok güzeldi. Sanki eski Bodrum… Bu sefer 90’lar… Sahil halk plajı, o nedenle az bir para alınıyor. Tertemiz. Burada uzun bir mola veriyoruz. Belediyenin yerinde yemek yiyip denize giriyoruz. Uzun bir yol geldik ve hak ettik. Uzun sahil şeridinin sonunda marinası da var. Burada müthiş deniz insanı Sadun Boro yazısı ve heykeli beni karşıladı. Bazı anlarda tüyleriniz diken diken olur ya, işte bu da o anlardan…

Kendisini anlatan yazılara internette bir göz atabiliriz kısaca: 11 metrelik teknesi ile, sadece pusula kullanarak, dünyayı dolaşan ilk Türk. Kendisinin de buralara gelenlerden isteği de panoya yazılmış: Aslında hepimizin isteği doğayı korumak! Bu gezide de doğaya dönerek bir süre için hücreleri maviye yeşile doyurduk. Bayramda böyle bir kaçamak nasıl iyi geldi ve nasıl değerli. Hala böyle saklı cennetlerin olması nasıl sevindirici. Artık bu doymuşluk ve şükran hisleriyle dönüş yolundayız. Kapanışı Sadun Boro dilekleri ile yapıyorum bu yazıda: Rüzgarın kolayına gelsin, denizin sakin, neşen daim olsun!

İlginizi çekebilir: Karadeniz’de melankolik ve masmavi bir şehir: Sinop

Pınar Cengizoğlu: Uplifers yolculuğuna pandemiden önce gezdiklerimi aktarmak icin başlamıştım. Daha sonra malum bu gezme süreci aksayınca izlediğim, okuduğum ya da gördüğüm bir şeyden etkilenerek bir şeyler yazma serüveni başladı. Olay sadece gezmek değilmiş ki; kelimeler bir yerlere sürükledi diyorum şimdi... İlham mi deniyor buna bilmiyorum ama yazıya dökülecek bir konu, bir olay, çekiyor seni yazmaya diyelim. Uplifers ailesinde yazmaya devam ediyorum bu yüzden seve seve .. Hepimize bol okumalar!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 



İlgili Makale