Hani küçükken arkadaşlarımız bizde kalmaya geldiğinde belli bir saatten sonra annelerimiz gelip ışığı kapatır ve artık yatağa girme vakti olduğunu söylerdi ya, işte yazın bitmesi de insanda aynı hissi uyandırıyor. Biz “keşke biraz daha vakit olsa” diye hüzünlü hüzünlü bakarken, “doğa ana” yanağımızdan öpüp bizleri yatağımıza götürüyor.
Tatil sezonunu geride bırakıp artık iş hayatına dönme vakti gelse de, bu maalesef öyle sanıldığı kadar kolay olmayabiliyor. İşe gitmek istemiyor, gitseniz bile çalışmak istemiyor, öğle aralarını biraz daha uzatmak istiyor, kısacası miskinlik yapmak için her türlü şansınızı kullanmak istiyor olabilirsiniz. Ancak bu durumu çok fazla sürdüremeyeceğinizi siz de biliyorsunuz. Bir an önce toparlanıp, iş hayatının gerçeklerine dönmeniz gerekiyor. İşte yaz rehavetinden kurtulup iş hayatına geri dönmenin yolları:
1. Küçük hedeflerinize ve yapılacaklar listenize odaklanın.
Artık işe geri dönme vakti. Eğer büyük iş hedefleri sizi ürkütüyorsa, kendinize ufak hedefleri olan yapılacaklar listeleri hazırlayın. Büyük resmi düşünerek hazırlanan yapılacaklar listesi, sizi baskı altına almaktan başka bir işe yaramaz. Ancak büyük hedefleri küçük hedeflere bölüştürmek ve hareket kabiliyetinizi artırmak, hedefleri daha gerçekleştirilebilir bir hale sokar. Önünüzdeki hedefler iyi tanımlanmış ve gerçekleştirilebilir olduğunda, sizin de erteleme veya bundan kaçma ihtimaliniz çok daha düşük olur.
2. Eisenhower metodunu kullanın.
Yaz sonrası hazırladığınız yapılacaklar listenizi başarılı bir şekilde uygulamak için Eisonhower metodundan yararlanabilirsiniz. Bunun için yapmanız gerekenleri aciliyet ve öneme göre ikişerli matrikslere göre gruplandırın. Bu gruplandırma şu şekilde olabilir:
- Önemli + acil
- Önemsiz + acil
- Önemli + acil değil
- Önemsiz + acil değil
Böyle bir gruplandırma karşımıza çıkınca, birçoğumuz “önemli+acil” olan gruba daha fazla önem verme ihtiyacı içine giriyoruz. İşte bu nedenle, bu gruba gerçekten önemli ve gerçekten acil olanları yerleştirmelisiniz. Yapmanız gereken işleri kategorilere ayırmak, daha gerçekçi bir çalışma takvimi oluşturmanıza yardımcı olur. Önemli ama acil olmayan işleri biraz daha erteleyebilir, öte yandan önemsiz ama acil olan işleri de birer anımsatıcı olara görebilirsiniz.
3. Başarı oranınızı artırmak için Pareto ilkesini uygulayın.
İtalyan ekonomist Pareto tarafından ortaya atılan ve 80/20 kuralı olarak da bilinen Pareto ilkesi, aslında temelinde ülkedeki zenginliğin yüzde 80’ini, nüfusun yüzde 20’sinden geldiği gerçeğine dayanıyor. Buradan hareket eden Pareto ilkesi, iş hayatında da ortaya çıkan sonucun yüzde 80’inin, etkenlerin sadece yüzde 20’sinden kaynaklandığı şeklinde yorumlanıyor. Yani gösterdiğiniz çaba, yüzde 20’lik bir oranda ibreyi değiştirebiliyorsa, yüzde 80’lik bir sonuç elde edebilirsiniz. Bu da şu anlama geliyor; doğru şeye konsantre olup, çabanızı bu şekilde harcadığınız zaman daha etkili sonuçlar elde edebilirsiniz. Odaklanın, elinizdeki projenin bir teslim tarihi yoksa bile siz kendinize tarihler koyun, yapılacaklar listenizde en az çabayı harcayarak en çok etki elde edebileceğiniz maddeleri belirleyin.
4. Dikkatinizi dağıtan şeylerle vedalaşın.
Yaz tatilinde sosyal medya hesaplarınızı daha çok kontrol etmiş veya en sevdiğiniz arkadaşlarınızla en sevdiğiniz dizileri izlemiş olabilirsiniz ancak o günler geride kaldı. Eğer dikkatinizi dağıtan şeylerden kendi başınıza uzak duramıyorsanız, daha farklı yöntemler deneyin. Telefonunuzu kapatın, bildirim uyarılarını kapatın, ofis hayatına geri dönmenize engel olan uygulamaları telefonunuzdan silin.
5. Çevresel koşulları değiştirin.
Yaz boyunca o tatilden bu tatile koşmuş olabilirsiniz ancak artık ofise geri dönme vakti geldi. Eğer siz fiziken dönmüş olsanız bile bir şeyler sizin motivasyonunuzu kırıp, yorgun düşmenize sebep oluyorsa değişiklik yapma vakti gelmiş demektir. Bilgisayarınızın yerini değiştirin, yeni fotoğraflar bulun, renkleri değiştirin. İş yerleri ilk başta motivasyon veriyormuş gibi görünse de bu özelliklerini çok kolay kaybetme yeteneğine sahiptir. Bu yüzden siz bazı değişiklikler yaparak, iş yerinizin motive edici özelliğini taze tutabilirsiniz.
6. Gün ortasında bir ara verin.
Yaz aylarında akşam yürüyüşlerine çıktığınız veya uzun öğlen aralarında keyif yaptığınız günler geride kalmış olabilir ancak bu durum her şeyden vazgeçeceğiniz anlamına gelmiyor. Öğlen saatlerinde masanızdan uzaklaşın ve dışarı çıkıp kendinize bir kahve alın. Geri döndüğünüzde yapılacaklar listenize tekrar göz atın ve nelerin tamamlanıp nelerin tamamlanmadığına, nelerin öncelikli olup olmadığına bakın. Böylelikle günün geri kalanını daha akıllıca kullanabilirsiniz.
7. Kendinize pozitif şeyler söyleyin.
Yaz biterken belki en zor şeylerden biri, kendinize motive edici şeyler söylemek olabilir. Her gün birkaç dakikayı kendinize ayırmak, kendiniz için notlar hazırlamak ve kısa konuşmalar yapmak neleri iyi yaptığınızı, neleri başardığınızı ve bir sonraki hedefinizin ne olduğunu hatırlamanızı sağlar. Kendinizi her gün motive ettiğiniz zaman, kötü şeyler karşısında motivasyonunuzu kaybetmek daha zor hale gelir.
8. Yeni rahatlama teknikleri deneyin.
Eğer normal ofis rutininin yarattığı stres size çok fazla geliyorsa, yeni rahatlama teknikleri düşünün. Meditasyon, nefes teknikleri, esneme veya sizin için yararlı olan neyse onu uygulayın. Bunları yapmak için en uygun zaman, kahvaltı öncesi veya öğle arası olabilir.
Kaynak:
Brit.co
Entrereneur