X

Yatak temizliği konusunda muhtemelen yaptığınız 6 hata

Bahar temizliği zamanı geldiğinde muhtemelen evinizin her köşesini dip bucak temizliyor olabilirsiniz. Peki ya yataklarınız; onlara da gereken özeni gösterdiğinizi ve gerçekten gerektiği gibi temizlediğinizi düşünüyor musunuz? Söz konusu bahar temizliği olduğunda, yatağınız için çarşaflarınızı değiştirmekten çok daha fazlasını yapmalısınız. Temiz nevresimler bizlere benzersiz bir ferahlık hissi sağlasa da hijyen açısından yeterli olmayabilirler. Çünkü yataklarımız toz akarları, ölü deri parçacıkları, kir vb. kalıntılar barındırabilir. Tüm bunlar -özellikle de alerjiniz varsa veya evcil hayvana sahipseniz- yatağınızın düzenli olarak temizlenmesi gerektiği anlamına gelir.

Neyse ki yatak temizliği konusunda, yatak başlığını dezenfekte etmekten yatağı temizlemeye kadar, başlamak için ihtiyacınız olan tüm tüyolar; daha da önemli kaçınmanız gereken hatalar yazımızda! Bu yıl bahar temizliği adına buzdolabınızı temizlemiş, gardırobunuzu elden geçirmiş ve halınızın her santimetresini süpürmüş olabilirsiniz. Öyleyse bir sonraki adım yatağınız olsun. Temiz bir yatak, daha iyi iyi uyumanıza yardımcı olabileceğinden aşağıdaki püf noktaları kesinlikle dinlenmenize yardımcı olacak.

Hata 1: Yorganınızı sadece yılda bir kez yıkıyorsunuz…

İşte yorgan temizliği konusunda yapılan yaygın bir hata! Boyut ve ağırlığı sebebiyle yorganınızı sık yıkamak sizin için bir parça zorlayıcı olabilir. Kabarık ve hacimli yorganlarla uyumak son derece konforlu olsa da yorganlar her zaman çamaşır makinesinde yıkanmak için uygun ürünler değiller. Yine de bu durum sizi, onu temizlemekten alıkoymamalı. Yorganınızı da tıpkı nevresimleriniz gibi sık aralıklarla yıkamanız kumaşta biriken tüm kiri temizler. Yorganınızın makineden fazla köpüklü çıkmasını önlemek için normalden biraz daha az deterjan eklemeyi unutmayın.

Hata 2: Çarşaflarınızı çok yüksek ısıda kurutuyorsunuz…

Kimse ıslak ve nemli bir çarşaf üzerinde uyumak istemez. Her ne kadar çarşafınızın kuru olduğundan emin olmak isteseniz de kurutma makinenizi düşük bir ısı ayarında tutun. Bunu yapmak hem kumaşın çekmesini hem de çok çabuk yıpranmasını önleyecektir. Ayrıca, fazla kırışmaması için de kurutma işlemi biter bitmez makineden çıkarmalısınız.

Hata 3: Yeni bir yastık kılıfının temiz bir yastıkla eş değer olduğunu düşünüyorsunuz…

Üzerinde bir yastık kılıfı takılıyken bile yastığınız, üzerinde çok sayıda toz akarı, ölü deri hücreleri ve kepek tutabilir. Bir süre sonra, tüm bu kalıntılar alerjinizi daha da kötüleştirebilir; hatta yastığınızı ağırlaştırabilir. Bu nedenle yastıklarınızı altı ayda bir yıkamayı hedefleyin, özellikle de renklerinin değiştiğini gözlemlerseniz.

Yastık temizliği konusunda yapılması gereken ilk şey, varsa kılıfı çıkarmak, ardından yastıkları doğrudan çamaşır makinesine atmak. İdeal temizlik için makinenizin kapasitesine bağlı olarak bir seferde iki yastık ekleyin. Eğer yastıklarınızın makinede yıkanıp yıkanamayacaklarından emin değilseniz kullanma talimatlarına bakın. Yıkama işlemi bittikten sonra, yastıklarınızı havayla veya kurutucunun ısısız bir ayarında kurutun.

Hata 4: Yatağınızı süpürmüyorsunuz…

Bir düşünün… Yaşamımızın yaklaşık 1/3’ünü yatakta geçiriyoruz. Dolayısıyla yatağımızın temizliği sandığımızdan çok daha önemli. Yatağınızı çamaşır makinesine atamayacağınız için (atabilseydik harika olurdu) karbonat en iyi arkadaşınız olacak. İsterseniz hoş bir koku için bazı esansiyel yağları da ekleyebilirsiniz.

Sabunlu, nemli bir bezle çarşaflarını çıkardığınız yatağınızın üzerindeki göze çarpan kir veya lekeleri temizleyin, ardından karbonat karışımını yatağınızın üzerine serpin. Üzerine sprey şişe yardımıyla su püskürtün ve süpürmeden önce 20-30 dakika kadar bekleyin. Ayrıca yatağınızı birkaç ayda bir ters çevirmeyi de unutmayın.

Hata 5: Yatak başlığınızın yalnızca tozunu alıyorsunuz…

Gelelim yatak başlığına… Hem döşemeli hem de ahşap yatak başlıkları üzerinde kir görmedikçe onların temizlenmesi gerektiğini unutmak kolay olabilir. Ama aslında her üç veya dört haftada bir yatak başlığınızı temizlemelisiniz. Derinlemesine temizlik yapmadığınız zamanlarda bile haftalık olarak veya iki ayda bir süpürebilir, silebilirsiniz.

Kumaş yatak başlıklarını temizlemek için karbonat içeren nemli bir bez kullanın (Karbonatı, kuruduğunda süpürebilirsiniz). Ahşap başlığınız için ise biraz sabunlu su karışımı kullanın. Ayrıca beyaz diş macunu da ahşabı soymadan su lekelerini çıkarmak için harika bir seçenektir.

Hata 6: Karyolanızın temizliğini tamamen unutuyorsunuz…

Üzülmeyin, eğer yatak çevrenizi temizlemek aklınıza gelmiyorsa yalnız değilsiniz. Yatağınızı ters çevirmeniz, karyolanızı temizlemek için mükemmel bir fırsat. Karyolayı temizlemek için yatak başlığınızı temizlediğiniz sabun ve suyu (veya sadece ıslak bir bez) kullanabilirsiniz. Ayrıca yatağınızı karyolaya tekrar koymadan önce çerçevenin kenarlarını da silebilirsiniz.

Unutmayın; düzenli yatak temizliği, yatak odanızdaki alerjenleri azaltmaya ve yatağınızı yıllarca yeni ve taze tutmanıza yardımcı olabilir.

Eğer yukarıdakilerden farklı olarak yatak temizliği konusunda kullandığınız ipuçları varsa aşağıya yorum olarak bırakabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Bahar temizliği zamanı: Evinizi temizlemek ve düzenlemek için pratik ipuçları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale