Yaşamınızı şekillendirin: Kendinize yaşatmak istediğiniz gerçekliği iyi seçin
Yazılarımı uzun süredir okuyorsanız, yazılarımın ezici çoğunluğunda bilimsel araştırmalara yer verdiğimin farkına varmışsınızdır. Gelin bugün bilimsel araştırmalardan bahsetmeye biraz ara verip çok basit iki senaryo hayal ederek, gün içindeki düşüncelerimizin, hayata bakış şeklimizin, konuştuklarımızın, kısacası tüm faaliyetlerimizin hayatımızı nasıl etkilediğine bir göz atalım.
Birinci hayalinizde kendinizi son derece dağınık bir evde hayal edin. Uyanır uyanmaz hayatınızın ne kadar kötü olduğunu düşünüyorsunuz. Gün boyunca içinizden kendinize hep eleştirel laflar ediyorsunuz. Arkadaşlarınızın çoğu durmadan hayattan şikayet eden insanlardan oluşuyor. Onlarla görüştüğünüzde ya hoşunuza gitmeyen insanlar hakkında konuşuyorsunuz ya da hep beraber dünyadan şikayet edip duruyorsunuz. Çözüm değil, problem odaklısınız. Hayatı bir sıkıntılar yumağı olarak görüyorsunuz. Zaten sizden başka herkes şanslı değil mi? Size göre kıymetinizi de hiç kimse bilmiyor. Seyrettiğiniz diziler ve filmler çoğunlukla içinde şiddet barındıran türde. Gün içinde ruhsal bakımınıza yönelik hiçbir aktivitede bulunmuyorsunuz. Hem zaten sizin buna vaktiniz yok. Tıpkı egzersiz yapmaya hiç vaktinizin olmadığı gibi. Kendinizi stres altında hissettiğiniz zaman abur cubura yöneliyorsunuz. Böyle yaptığınız zaman içinizdeki acımasız eleştirmen sizi eleştiri yağmuruna tutuyor.
Bu hayalimiz yüzünden içiniz mi sıkılmaya başladı? Güzel, o halde sadece bu tip bir yaşamın hayalinin bile duygu durumumuz üzerindeki negatif etkilerinin farkına vardınız.
Gelelim ikinci hayalimize. Bu hayalimizde düzenli ve mis kokulu bir eve uyanıyorsunuz. Kafanızın içinde güne dair güzel planlar var. Arkadaş çevreniz pozitif insanlarla dolu. Onlarla buluştuğunuzda içinizi güzel hisler sarıyor. Arkadaşlarınız ve siz problem değil, çözüm odaklı insanlarsınız. Hayatınızda, sizi aşağı çeken, moralinizi bozan toksik insanlara yer yok. Kendinize ve hayata güveniyor, kendinizi bir kurban olarak görmüyorsunuz. Zihninizin içinden zaman zaman geçen negatif düşüncelerin farkındasınız ama zihninizin gökyüzü, düşüncelerin de geçip giden bulutlar olduğunun bilincinde olduğunuz için, negatif düşüncelerinizin varlığı sizi rahatsız etmiyor. Siz negatifin farkında olan, ama pozitifi beslemeye dikkat eden gerçekçi bir iyimsersiniz. Gün içinde yoga, meditasyon gibi ruhsal bakımınıza yönelik faaliyetlere mutlaka zaman ayırıyorsunuz. Düzenli olarak egzersiz yapıyor, bedeninizi size iyi gelen gıdalarla besliyorsunuz. Uyku düzeninize dikkat ediyor, şiddet içerikli diziler ve filmlerden uzak duruyorsunuz. Vaktinizi kendinize ve dünyaya faydalı olacak aktivitelerle geçiriyorsunuz.
Evet, hangi hayal hoşunuza gitti? Siz kendinize hangi hayali yaşatmak istiyorsunuz? Birinci hayali mi, yoksa ikinci hayali mi? Bu iki örneğin de bize gösterdiği gibi ağzımızdan çıkan sözler, seyrettiğimiz diziler, filmler, okuduğumuz kitaplar, dinlediğimiz müzikler, arkadaşlarımızla vakit geçirme biçimlerimiz, içimizden kendimize ettiğimiz sözler, gün içindeki davranışlarımız tek tek birleşip bizim gerçekliğimizi oluştururlar. Ve tüm bunlar birer seçimdir. Evet, pandemi ya da doğal felaketler gibi konular bizim kontrolümüz altında değil. Ancak hayatımızın büyük bir bölümünü davranışlarımızla biz şekillendiriyoruz. O halde gün içinde nasıl konuştuğumuza, nasıl düşündüğümüze ve nasıl davranışlar sergilediğimize dikkat etmeyi alışkanlık haline getirelim. Ve tüm eylemlerimiz aracılığıyla kendimize yaşattığımız gerçekliği iyi seçelim.
Seçimlerinizle kendinize her daim güzellikler yaşatmanız dileklerimle. 2021 yılını “Kendini Sevme ve Hayatı Güzelleştirme Yılı” ilan ettim. Her hafta @ranakutvan kullanıcı isimli Instagram hesabımdan bu konuyla ilgili psikoloji ödevleri paylaşıyorum. Hadi hep beraber kendimizi sevmeye ve dünyayı güzelleştirmeye. Bu arada sizlere bir eğitim haberim var. Zoom üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Öz Sevgi” eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail adresine yazabilirsiniz.
Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.
İlginizi çekebilir: Yaşam sevincini artırmak için 3 öneri