X

Yaşamınızda dengeyi sağlamak için: Çakraları dengelemenin püf noktaları

Denge, kendini yaşamın (varoluşun) frekansına uydurmaktır. Yaşamın frekansı ile birlikte akmaktır. Böyle bir DENGE halinde işlerin yolunda gider, özünü gerçekleştirme amacıyla atarsın hayatında her bir adımı. Kolaylıkla ve üstelik bolluk, bereket ve sağlıkla ilerlersin yaşam yolculuğunda. Diğer türlüsü hem her bir çakrada ve buna bağlı olarak da her bir konuyla ilgili bir direnç yaratacaktır. Bizler aslında bu yaşam yolculuğumuzda bu dirençleri görerek ve tekrar tekrar görerek dengemizi bulmaya çalışırız.

Yaşadığımız tüm çatışmaların sebebi budur, henüz varoluş ile hizalanamamış olmak. Fakat yaşam boyu da o ilk halde bahsettiğim dengeye gelmeye doğru ilerleriz. (Muhtemelen oraya vardığımızda “Hayat ne kadar basitmiş!” diyeceğiz.) Çünkü şimdi ve her an yaşam, deneyimleri ile bizi dengeye getirmeye çalışır.

Anlarsın ya da anlamazsın… Anlamazsan, anlamadığın her seferde sağdan biraz daha itiyor, soldan biraz daha çekiyor ve sen “Hayır oraya gitmeyeceğim!”, “Hayır sabretmeyeceğim!”, “Hayır alttan almayacağım!”, “Saygılı olamam çünkü bence bazı insanlar hiç var olmamalı”, “Huzurlu olamam çünkü gelecek çok belirsiz”, “Hayır! Bir durup rahatlayamam, vakit yok, çalışmak zorundayım, mecburum”, “Hayır! Ondan vazgeçemem, başka bir alternatif yok!”, “Şansım yok! Kendi değerimin farkına kendi kendime varmak istemiyorum”, “Dışardan söylenmesi daha hoş, mutluluk dışarıdan gelsin, dışardan bekleyeceğim her şeyi”, dedikçe o seni bir yandan itip, bir yandan çekmeye devam ediyor ve edecek… Sen kendi özünle ve varoluşla hizalanıp içindeki hazineni keşfedene kadar!

Çünkü bu var… Çünkü senin bir özün, aslın var, yaşamın kendisiyle doğal olarak dengede olan… Gördüğünden öte, ben sandığın kişiden öte… Ona varman ve onu gerçekleştirmen bekleniyor senden yaşam (varoluş) tarafından. Aslında senden beklenen tek şey kendin olman. Başka hiçbir şey değil! Kendini zihnindeki bir kalıba sokman değil, sevilmek için şöyle olman, sosyal çevrenden takdir görmek için böyle olman değil! Senden beklenen ve sorumlusu olduğun tek şey kendini bulup ona nefes vermen, kendini bulup ona can vermen… Belki de tek şey mutlu olman… Kalben!

Şimdi yaşamda denge ile akmamızı sağlamamın en pratik yollarından birini paylaşayım sizinle: Çakraların dengelenmesi! Tıpkı bedende kanın dolaşımını sağlayan damar sistemi gibi, enerji bedenimizde de Prana’yı taşıyan enerji kanalları var ve buna Çakra sistemi deniyor. Temel olarak ise 7 büyük çakra olduğu biliniyor ve bu temel 7 çakra dengede ve aktif olduğunda diğer tüm kanallara ihtiyacı olan Parana akışı sağlanıyor. 7 temel çakrayı tanıyalım…

Kök çakra 

Rengi Kırmızı ve ilkel çakra olarak bilinir, iki bacağımızın arasından aşağı, Dünya ananın merkezine doğru uzanır, bizi dünyaya bağlar. İnsanın Dünya ile ilk temasını temsil eder; güvende hissetme, barınma, tokluk, doyum haz vb. maddi konular bu çakrayla ilgilidir.

Sakral çakra

Rengi turuncudur, cinsel çakra olarak da bilinir, kadınlarda rahim bölgesine denk gelir ve bu sebeple Yaratıcı Enerjinin de kaynağıdır. Özümüzle ilgili konuları, özümüze ait olan ilhamı temsil eder.

Mide çakra

Rengi sarıdır, diğer ismi Solar – plexus (Güneş sinirağı) demektir. Neşenin, mutluluğun, benlik ile ilgili tüm duyguların (özdeğer, özsaygı, özgüven…) merkezidir. 

Kalp çakra

Rengi pembe ve yeşildir. Hem sevginin, hem de şifanın merkezidir. Yaşamda Mutmayn olma seviyesi olarak da bilinir. 

Boğaz çakra

Rengi mavidir, ifade çakrasıdır. Yaşamda kendimizi olduğumuz gibi, doğru, dürüst ve samimiyetle ifade etmemizle ilgili alandır. Sadece sözel değil, davranışlarımız, duruşumuz, yaptığımız işler vb. olarak her türlü kendimizi dünyaya ifade bu çakranın konusudur.

3. Göz çakra

Rengi violet, mordur. Alnımızın ortasında epifiz bezinin olduğu bölgededir. Sezgilerimizin ve hayatı anlayışımızın merkezidir. Teslimiyet, varoluşa güven bu çakranın konularıdır. Bu seviyede olan kişi tedirgin, endişeli değildir, olan her şeyin hayır olduğunu bilmenin güveni ve rahatlığı ile yaşar.

Tepe çakra

Rengi bütün renklerim birleşimidir. Kök çakra gibi dikey ancak yukarı yönlüdür ve bizi ilahi olana bağlar. Yaşam enerjisine, Allah’ın idrakine, bilgisine, anlayışına ve sevgisine bağlı olduğumuz yerdir. 

Şimdi gelelim esas püf noktaya, bu çakraların nasıl dengelendiğine…

Kök çakra, 3. göz çakra ile dengelenir.

Meditasyonlarında bir elini iki bacağının arasına koyup diğer elini alnına (avuç için tam alnının ortasına gelecek şekilde) koyduğun an, bu merkezler dengelenmeye başlayacaktır. Bu, yaşamındaki madde ve mananın dengesidir. Özellikle spiritüel konularla ilgilenenlerin bu iki çakra üzerinde dengeleme yapması önemlidir. Çünkü bizler spiritüel varlıklar olduğumuz kadar insan olarak yaşamak için bir bedene ve Dünya’ya gönderildik. Tüm sistemimiz bu Dünya’da rahatça yaşabilmek üzerine kuruldu.

Toprak, mineraller, hava, rüzgar, atmosferin dengesi, sıcaklık, yiyecekler… Hepsini bir düşünün ve bir kenara atmayın. Spiritüel olarak gelişirken bedeninizi hor görmeyin. Özellikle tasavvuf ile ilgilenenler, evet bu Dünya boş bir hülya, ancak şimdi bu Dünya’dasın ve Allah’ın bedenine üflediği nurla, nefesle onunla bağlantıdasın. Ne bu Dünya’dan, ne de bedeninden kaçamazsın. O nedenle senin rahat ve sağlık içinde yaşaman için yaratılmış bu Dünya’yı boş verme! Dünya’da maddi olarak bolluk ve bereket içinde yaşayarak da tekamülünde ilerlemen mümkün. Doğa, bolluk ve bereketin, eğlence ve hareketin simgesidir. Dünya, ruhun için (bilincin için) bir tekamül alanıdır, ikisinin arasındaki dengeyi bul.

Mantran: Maddi ve manevi boyutlarımda dengedeyim !

Sakral çakra, boğaz çakra ile dengelenir.

Meditasyonlarında bir elini göbek deliğinin 2-3 parmak altına koyup diğer elini boğazına (yine avuç içleri tam orta noktalarına denk gelecek şekilde) koyduğun an, bu merkezler dengelenmeye başlayacaktır. Bu, kendini yaşamında olduğun gibi ifade etmenin dengesidir. Özüne ait olan ilhamı Dünya realitesinde hiç çekinmeden, samimiyetle ve özgüvenle ifade edebilmektir. Aslında olduğun kişi olmaktır, Dünya’ya asıl sunacağın katkıyı sunmaktır.

Arının bal yapmasındaki doğallık gibi, doğal olarak ifade bulmasıdır varlığının. Bu var olmanın en güzel yoludur. Kendin olmak ve kendini olduğun gibi ifade etmek. Bu kişiyi hiçbir stres durumunda tutmaz, dürtülerine dair suçluluk duygusu biriktirmez, söyleyemediği ve yuttuğu hiçbir şey yoktur, çünkü kendini en iyi, nazik ve işlevsel şekilde nasıl ifade edeceğini bilir. Yalan ve dedikoduya ihtiyacı yoktur. Kişi hiç kimse olmak çabasında değildir, sadece özünde olanı ifade eder ve mutludur.

Mantran: Kendimi, tüm boyutlarımı seviyorum ve kabul ediyorum. Kendimi en hayırlı ve yüce şekilde, olduğum gibi ifade etmekte özgürüm.

Mide çakra, kalp çakra ile dengelenir.

Meditasyonlarında bir elini midenin üzerine, diğer elini kalbine (yine avuç içleri tam orta noktalarına denk gelecek şekilde) koyduğun an, bu merkezler dengelenmeye başlayacaktır. Bu, yaşamındaki alma-verme dengesidir. Bu kendini bilmenin yeridir. Herhangi bir iş veya bir ilişki için ne kendinden çok fazla verdiğin, ne de haddinden fazlasını beklediğin alandır.

Haddinden fazla beklemediğinde, hayal kırıklığı da yaşamazsın, verebileceğinden fazlasını vermeye çalışmadığında da çaba ile yorulmaz, üzülmezsin. Yeteneklerini, kapasiteni bilir ve karşı taraftan da tam hakettiğini alırsın. Kimsede gönlün kalmaz, paran da… Bu alan alma-verme ile ilgili her şeyle ilgilidir. Para, sevgi, emek, hak, saygı, her şey… Alma-verme dengesinde olmak kişiyi yaşamda daima Mutmayn kılar. Bu da belki de mutlak huzurun ta kendisidir. 

Mantran: Sevgiyi almanın da vermenin de nasıl hissedildiğini biliyorum. Hayatımın tüm boyutlarında alma-verme dengesindeyim ! 

Tepe çakra, sağ ve sol beyin olarak dengelenir.

Meditasyonlarında sağ elini başının üst sağ kısmına, sol elini başının sol üst kısmına yerleştirdiğin anda bu merkezler dengelenmeye başlayacaktır. Bu, yaşamındaki ilham ve teknik bilginin dengelenmesidir. Var olmandaki esas şartlardan biri olan zihin açıklığı, pratik çözüm geliştirme, yaşamındaki her konu için, bu merkezlerin dengelenmesiyle mümkün olur. Pozitif düşünme, çıkış yollarını görebilme, bulabilme, umutlu olma, yine tepe çakrasının dengelenmesiyledir. Buradan Yaradan ile bağlantımız kurulur ve kendimizi güvende hissederiz. Her an sevildiğimizi ve her şeyin aslında iyiliğimiz için olmakta olduğunu hatırlarız.

Mantran: Tepe çakram Yaratıcı ile iletişime daima açık. Yaratıcı ile daima bağlantıdayım. Sağ ve sol beynim dengede.

Böylelikle tüm çakralarımız dengelenmiş olur ve yaşam hiç olmadığı kadar kolay ve keyifli gelmeye başlar. Sürprizler hiç olmadığı kadar aşikarlaşır ve yaşam tarafından desteklenmenin mutluluğunu hissederiz.

Meditasyon derslerine katılmak ve meditasyonu yaşamınızın bir parçası haline getirmek istiyorsanız bana www.creatingground.com adresinden, 0554 963 42 86 no’lu telefondan veya @creatingground Instagram adresinden ulaşabilirsiniz.

Her an varoluşun tüm hediyeleri ile uyumlu bir hayat sürmeyi diliyorum hepimize. “May the Balance be with you!

İlginizi çekebilir: Meditasyonlarınızın kalitesini yükseltmek “elinizde”: Mudraları keşfedin

Dilek Cantimur: Dilek Cantimur, 20 Kasım 1988, İstanbul doğumluyum. 2011 yılında Yeditepe Üniversitesi Uluslararası Finans bölümünü burslu okuyup onur derecesiyle mezun olduktan sonra 5 yıl finans sektöründe çalıştım, fakat daha sonra “özümü gerçekleştirebilme yolumun” bu olmadığını fark ettiğimde bu illüzyona bir son verip Özüme Ait olan Hayatı inşa etmeye başladım. Hem aldığım tüm meditasyon ve enerji eğitimlerinden hem de yüksek lisans eğitimim süresinde edindiğim bilimsel gerçekler neticesinde öğrendim ki Her Problem ve Hastalık ilk önce İnsanın kendi Zihninde yaratılıyor. Şimdi terapilerimde bu zihinsel nedenlerin keşfedilmesi, bilinçaltı blokajlarının dönüştürülmesi konusunda en etkili yöntem olan Theta Healing terapisini uyguluyorum ve bir de günlük hayatlarında uygulayabilecekleri basit fakat çok etkili 7 derslik Meditasyon programları sunuyorum. Ve hayallerimden birinin tezahürü olarak kurduğum “CreatinggrounD” merkezinde farkındalığa hizmet eden birbirinden farklı ve değerli etkinlikler düzenliyorum. Bütünün hayrına… Aşkla.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale