X

Yaşamak istediğin deneyimi yarat: Yaratımın gücünü nasıl kullanıyoruz?

İnsan olarak bize verilmiş olan en büyük güç belki de yaratım gücü! Ama acaba bunun ne kadar farkındayız? Her an yaratım yapıyor olduğumuzu biliyor muyuz?

Ağzımızdan çıkan her söz, zihnimizden geçen her düşünce, kaleme alınmış her kelime yaratımdır. Yazdığımız her hikaye, şiir, roman, film, şarkı, dizi, sanat, resim gerçekliğimize ayna tutar ve daha da ötesi yaratır. Öyleyse neden sürekli yaşamak istemediğimiz deneyimleri yaratmayı seçiyoruz? Acı sözlerle dolu şarkılar, şiddet dolu filmler, entrika ve ihanet ile örülmüş diziler… Film kategorilerine bakacak olursak; korku, gerilim, drama başlıkları altında ayrılıyorlar, -neyse ki arada komedi de var-. Hayatımızda bu deneyimleri mi yaşamak istiyoruz? Pek sanmıyorum ama çoğunlukla hayatlarımız bu öğeleri istemesek de taşıyor çünkü bilincimiz her gün bunlarla programlanıyor.

Siz, size bahşedilen yaratım gücünü nasıl kullanıyorsunuz?

Neden haberler meydana gelmiş kötü haberleri iletir? Neden bir haber okunurken tekrar tekrar o kavga dolu sahne gösterilir? Mutlu haberler yok mudur? Kanseri mucizevi şekilde yenmiş insanlar, hayallerini gerçekleştirmek için birçok zorluğu aşmış kadınlar, kurtarılmış ağaçlar, sahiplenilmiş hayvanlar, iyileşmiş çocuklar ve bunun gibi nice örnekler. Bunlar haber değil midir? Bize ilham ve umut veren gerçekler, yaşamın sevgi dolu bir deneyim olduğunu yansıtan hayatlar. Dönüşümün, sevginin, affetmenin iyileştiriciliğini anlatan diziler, potansiyelini gerçekleştirmek için ilham veren filmler… Acıları serbest bırakarak gücünü eline almanın mümkün olduğunu anlatan şarkılar, kalbimizi sevgi, neşe ve coşku ile dolduran sanat eserleri ve hikâyeler… Film kategorileri; ilham, sevgi, coşku ve neşe diye kategorilere ayrıldığı, mutlu haberlerin paylaşıldığı bir dünyada yaşamak nasıl olurdu?  

Yapılan bazı bilimsel araştırmalarda beynin izlediği bir görüntü ile yaşadığı bir deneyim arasında bir fark görmediği ve ikisini de gerçek olarak algıladığı keşfediliyor. Eğlence anlayışımızın bile negatif programlama üzerine kurulu olduğu, beynimize sürekli bu olumsuz bilgi ve dataları verdiğimiz bir dünyada gerçekler olarak deneyimlediğimiz durumların nasıl daha iyi olmasını bekleyebiliriz? Bilincimiz bizim yaratım aracımız ise onu saf temiz ve berrak tutmak en asli işimiz olmalı.

Diziler dünyasından fark yaratan bir örnek: İstanbullu Gelin

Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada böyle bir gerçekliğin içinde yaşıyor olmamıza rağmen tabii ki fark yaratan örnekler de var. Bunlar arasında Türkiye’deki bir dizinin örneği her birimizin sıra dışı olanı seçerek fark yaratabileceğimizi gösteriyor.

Görsel: İstanbullu Gelin – Instagram hesabından alınmıştır.

Gerçek bir hikâyeden uyarlanmış olan İstanbullu Gelin dizisi şiddet, entrika, kavga gürültü dolu ekranlarda, büyük bir cesaretle dönüşüm sahnelerini ön plana çıkarıyor. Affetmenin, kendi gerçeğin ile yüzleşmenin, sevginin gücünü gösteren bu sahneler ile Türk dizi tarihinde bir çığır açtılar. Kitlelerin bilinci üzerinde bu kadar büyük bir güç alanına sahip kitle iletişim araçlarını yönlendirenler  belki de bu örneğin önderliğinde üzerlerine düşen sorumluluğun daha da bilincine uyanacaklar. Tebrikler İstanbullu Gelin ve tüm ekibi.

Ayrıca, dünyayı daha iyi bir yer haline taşıyacak yaratımları başka bir yerlerde, güçlü konumda olduğunu düşündüğümüz insanlara bırakmak yerine her birimizin de kendi sorumluluğu olduğunu anlamalı ve buna göre davranmalıyız.

Bunu yapabilmek için de içimizdeki güce ve sevgiye ulaşacak şekilde kendimizi dönüştürmeliyiz.  

Sevgi ve ışıkla…

Zekiye Olgaçay: “Ruhsal Rönesans” kitabının yazarıdır. Babasının büyükelçi olması nedeni ile çocukluğunu Brezilya, Mısır, Kuwait, Çekoslovakya, İngiltere gibi dünyanın birçok farklı ülkesinde, 5 farklı kıtada geçirdi. Lise yıllarından itibaren İstanbul’da yaşamaya başladı ve iletişim fakültesinden mezun olduktan sonra pazarlama ve iletişim sektöründe on beş yıllık profesyonel iş hayatı süresince birçok farklı şirkette yöneticilik pozisyonlarında çalıştı. Kalbini ve iç sesini dinleyerek 2000 yılında başladığı dönüşüm yolculuğunda öncelikle kişisel gelişim alanında dünyanın değişik yerlerinden çeşitli eğitmenlerin Türkiye'deki organizasyonlarını gerçekleştirdi. Bu süreçte, dönüşüm alanında dünyanın önde gelen eğitmenleri ile birebir çalışma fırsatı oldu, birçok eğitim aldı, seminerlerine katıldı. Kendini keşfetme yolculuğunda yaşam amacının; “başka insanların hayatlarına olumlu yönde katkıda bulunmak ve bu dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek” olduğunu keşfederek yeni hayatının her adımını buna göre yaratmaktadır. Dönüşümsel yaşam koçu, regresyon terapisti ve şamanik çalışmalarla, kendi bireysel deneyimlerini katıldığı çalışmaların öğretileri ile birleştirerek seansları ve seminerleri ile kişilerin hayatlarını dönüştürmeleri için rehberlik ederken kendi yolculuğuna ve gelişimine devam etmektedir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale