dummy

Yaşam amacını bulmak: Her güne umutla başlamak için insan neye ihtiyaç duyar?

Nietzsche “Yaşamak için bir nedeni olan kişi hemen her nasıl’a katlanabilir” demiş.

dummydummy

İnsan türünü hayata bağlayan en kıymetli şeylerden biri yaşama nedeni olsa gerek. Bahsettiğim “neden” bize dayatılan “hedef”ten tamamen farklı olarak; bize ait olan bir kavram. Yaşama nedeni ile yola koyulduğumuz zaman soluksuz hedefe varma çabası yerine; kimi zaman yavaş kimi zaman hızlı tempoda yürüdüğümüz, bazen koştuğumuz, bazen yol kenarında bir ağaç gölgesinde soluklandığımız bir yolculuğa çıkmış oluyoruz.

Telaşı olmayan, başkasının yerimizi kapma ihtimali olmadığı, sırtımızda o görünmez tehditkâr kırbacı hissetmediğimiz bir yolculuk bu. Bazen eşlikçilerinin olduğu, bazen de yalnız yürünen bir yolculuk.

Bahsettiğim şey yaşamımızın tutkusunu bulmak değil, benim öyle bir tutkum var mı bilmiyorum; ancak yaşamak için nedenlerim var bunu biliyorum. Altını büyük büyük çizmeye gerek duymadığım nedenler. Koşullar değişse de o yolculukta ilerlememi sağlayacak araçları bulacağıma inandığım nedenler…

Beni hayata bağlayan en öncelikli nedenlerimin başında “öğrenmek” geliyor. Ben bir kap olsaydım eğer öğrendikçe hacmimin büyüdüğünü hissederdim. Büyüdükçe kabım, çoğalırdı bu dünyaya ve kendime verdiklerim. Kimi zaman bir roman kahramanını, kimi zaman insan türü dışındaki canlıların yaşamını okuyup içimde hissettiğimde… Bazen bu dünyaya daha az nasıl zarar verip daha fazla nasıl katkı sağlarımı anladıkça… Bir gün Van Gogh’un dünyasını Theo’ya yazdığı mektuplardan çözerken ya da yol ayrımına gelip bambaşka bir yola koyulmuş bir insanı dinledikçe… Tüm bu öğrendiklerim, duyduklarım, hissettiklerimle çoğalırım; hayatla kurduğum bağlar güçlenir.

Kişiden kişiye değişse de herkesin bir nedeni olmalı o yola devam edebilmek için, o yolu yürünür kılabilmek için. Viktor E. Frankl’ın yazdığı “İnsanın Anlam Arayışı” kitabından bir alıntı ile bitirmek istiyorum:

Geleceğe -kendi geleceğine- inancını yitiren tutuklunun sonu geliyordu. Geleceğe olan inancını yitiren tutuklunun sonu geliyordu. Geleceğe olan inancını yitirince tinsel bağını da yitiriyordu; kendi çöküşüne, ruhsal ve fiziksel çöküşüne göz yumuyordu. Bu da genellikle, deneyimli kamp sakinlerinin belirtilerini bildiği bir kriz halinde birdenbire ortaya çıkıyordu. O anda hepimiz -kendimiz için değil, arkadaşımız için- korkardık. Bu, genellikle tutuklunun bir sabah giyinip yıkanmayı ya da toplanma alanına gitmeyi reddetmesiyle başlardı.

Dünyadaki hiçbir gücün sabah uyanma gücünüzü elinizden almaması, ona çiçeğe bakar gibi bir özenle bakmanız dileğiyle…

İlginizi çekebilir: Dünyanızı değiştirmek istiyorsanız işe zihninizden başlayın

Gamze Nokay: 2009 yılında işletme bölümünü bitirdikten sonra farklı kültürlerden beslenmek için 2 yıllığına Londra’ya gitti. Londra’da Kurumsal İletişim eğitimini tamamlandıktan sonra Türkiye’ye dönerek profesyonel iş hayatına kurumsal bir şirkette başladı. Çalışma hayatı ve gündelik yaşamın da etkileri ile hepimiz gibi; esneklik, öz şefkat, farkındalık gibi alanlarda gelişime ihtiyaç duydu (ya da ihtiyaç duyduğunu fark etti). Bu doğrultuda yoga, meditasyon, midnfulness gibi araçlardan beslenmenin yanı sıra MBSR ve Self-Compassion gibi eğitimler ile bu konularda derinleşmeye başladı. LÖSEV ve TEGV’de gönüllü olarak başlattığı STK çalışmalarına; Good4Trust.Org’da 2019 yılından itibaren gönüllü iletişim koordinatörü olarak devam ediyor. Kurumsal hayattaki yolculuğunun yanı sıra; farkındalık ve gönüllülük çalışmaları ile ruhunu beslemeye devam ediyor.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp