X

Yaşam alanınızı sakinleştirin: 6 adımda daha stressiz bir ev

Hadi, uzun bir günün ardından eve ilk adım attığınız o ana bir gidelim. Kapıdan girdiniz, kiminizi oldukça dağınık bir manzara karşılıyor olabilir. Bazılarınızın görece daha düzenli bir çerçevesi olabilir. Ancak askılığınıza astığınız montlarınızın düzeni, belki salonunuzda var olan renk tonları, yaşam alanınızı paylaştığınız bitkiler ve daha birçok tasarım elementinin sizin sakinliğiniz ile doğrudan bağlantılı olacağını biliyor muydunuz?
 
Kökeni 12.yy’ a kadar dayanan Zen felsefesi de işte tam da bundan bahsediyor. “Zen” kısacası küçük ayrıntıların anlama sahip olduğundan bahseder. Zen felsefesi, olan biten ne ise onu olduğu gibi tüm farkındalığı ile yaşamak ve bir diğer olay, konu ya da duruma yine yepyeni, kapsayıcı ve tam bir farkındalıkla geçebilmektir. O halde yaşam alanınıza zen felsefesi ile yaklaşmak, mekanın farkındalığınızı bozmaması olarak da özetlenebilir. Zen felsefesine göre tasarlanmış bir ev, sizin tüm eylemlerinizde farkındalığınızı artıracak ve daha bilinçli bir farkındalık haline geçmenize önayak olacaktır.
 
Peki Zen felsefesine göre bir tasarım bize tam olarak ne anlatıyor?
 
Öncelikle Zen, minimalist bir yaklaşımı tarifler. Doğal malzemeleri, doğal ışığı ve karmaşadan tamamen sıyrılmış bir sadeliği kullanmayı ön plana çıkarmaktadır. Yani Zen bir ev ortamı, minimalist, görsel olarak dengeli ve aynı zamanda estetik ve dolayısıyla sakin ve rahatlatıcı olmalıdır. Peki hangi yollarla daha Zen bir ev tasarlayabiliriz?

Fazlalıklardan kurtulun

Yukarıda bahsettiğim gibi, sizi daha dengeli bir hale getirecek bir ev tasarlamak için öncelikle fazlalıklarınızdan kurtulmanız gerekir. Bunun için işe ev eşyalarınızı kategorize ederek başlayabilirsiniz. Mutfak eşyaları, kıyafetleriniz, ayakkabılarınız, dekoratif objeleriniz, takılarınız, mobilyalar, mobilya aksesuarları, teknolojik aletler ve varsa çocuklarınıza ait eşyalar olmak üzere çalışmanızı kategorilendirin. İşe mutfak eşyalarınızla başlayın. Kullanmadığınız ve muhtemelen de kullanmayacağınız ya da sayıca çok fazla olan aynı kategorideki objenizi bir masanın üzerine yerleştirin ve mutlaka bir parçayı kenara ayırın. Daha sonra da bir ihtiyaç sahibine vermek üzere onunla vedalaşın. Bunu mutfaktaki aynı kategorideki tüm objeleriniz için yapabilirsiniz. (Mesele 5 adet borcam yerine 2-3 adet seçebilirsiniz.)
 
Kıyafetlerinizi ve ayakkabılarınızı ayıklamak da için de aynı senaryoyu izleyebilirsiniz. Bunun yanı sıra kendinize bir kural geliştirin. Örneğin, geçen kış hiç giymediğiniz eşyaları muhtemelen bu kış da giymeyeceğiniz için onları ayırın ve vedalaşın. Unutmayın bir gün lazım olur diye kenara istiflediğiniz her bir obje, bağ kurduğunuz yeni bir alan yaratır. Bu bağı koparıp özgürleşin. Evinizde istiflediğinizi düşündüğünüz tüm objeler için bunu yapın.

Yeşil alan yaratın

Az ve öz sayıda ve akıllıca yerleştirilmiş bitkilerin modunuzu yükseltmesi kaçınılmaz olacaktır. Ancak, bitkileri ne kadar severseniz sevin, 15-20 tane bitkinin ev ortamındaki bakımının zorluğu ve sürekli çürüme  riskine karşılık belki 5 tane uzun ömürlü bitki edinebilirsiniz. (Ancak bu sizin bir tutkunuz ise, bitkileriniz için belki bir balkonda yeni bir alan tasarlayabilirsiniz, ancak iç mekanda fazla sayıda bitkiden uzaklaşmanızı öneririm.) Bunun için çiçekli bitkiler yerine, az bakım gerektiren ve evinizin havasını yenileyen sukulentleri tercih edebilirsiniz.

Duvarlarınıza yeni bir dokunuş

Evinize bir bakın ve duvarlarınız sayıca ve düzensiz birçok obje ile kaplıysa, yine sadeleşin. Örneğin resimleriniz için bir duvar seçip, o duvarı bir galeri duvarına dönüştürebilir ve tüm objelerin tek bir duvarda düzenli bir biçimde yer almasını sağlayabilirsiniz. Bunun yanı sıra salonunuzda TV arkasındaki duvarı ve yatak odasında yatak arkasındaki duvarı mutlaka sakinleştirici, sıcak ve pastel tonlarda bir renge boyatın. Bunu yaparken renklerin insan üzerindeki etkileri üzerine küçük bir araştırma yapabilir ve mobilyalarınızla uyumlu bir ton seçerek evinize sıcaklık katabilirsiniz. Ya da Türkiye’de çoğumuzun hoşuna gitmese de diğer bir minimalist yaklaşım olarak, tüm duvarları bembeyaz ve sade bırakabilirsiniz.

Dekoratif objelerinizde doğallığı yakalayın

Halihazırdaki evinizi yeniden dönüştürdüğünüz için mobilyalarınıza dokunmayabilirsiniz ya da günümüzde oldukça popülerleşen “kendin yap” işleri ile mobilya kapaklarınızı vb. minimalize edebilirsiniz. Ancak, kristal görünümlü, parlak, dikkat çeken objelerinizle vedalaşmanızda fayda var; ahşap tonlarındaki birkaç objeyle mekanınızı tasarlayabilirsiniz. Belki ahşap bir dresuar ve üzerinde minimalist bir yeşil bitkiyi giriş alanınıza yerleştirmek, eve girdiğinizde o sakinliğe adım atmanızı da kolaylaştıracaktır.

Toparlanın

Komodinin üstünü, belki makyaj masanızı, banyo ve mutfak tezgahınızı bir gözden geçirin. Her şey el altında olsun diye yarattığınız düzen belki sizi daha sakin bir ortamdan alıkoyuyor olabilir. Örneğin eşyalarınızı mümkünse açıkta değil, çekmece ve dolaplarda tutun. Kaldırma işlemini yaparken mutlaka bir fazlalık elemesi yapmayı da unutmayın. Mutfakta ve banyoda, birkaç küçük müdahale ile, belki duvara yerleştireceğiniz bir raf ya da edineceğiniz küçük doğal ahşap bir dolap vb ile, gerekli malzemelerinizi salon duvarında olduğu gibi tek bir noktada ve belli bir düzende yerleştirin. Bunu yaparken mevcut çekmece ve dolaplarınızı da belirli bir düzene sokmayı ihmal etmeyin.

Evinizin kokusunu tarifleyin

Her evin bir kokusu vardır. Siz de kendi ev kokunuzu değiştirin. Günümüzde bir çok ev dekorasyon mağazası ya da kişisel bakım marketlerinden edinebileceğiniz, size huzur veren bir koku bulun ve bu kokuyu, banyonuz ve giriş alanınıza yerleştirin. Eğer hoşunuza gidiyorsa, yatak odanızda tercih edeceğiniz, lavanta özlü bir kokunun sizi sakinleştirip daha derin bir uykuya dalmanızı sağlayacağını söyleyebilirim.
 
Tüm bu 6 adımı belirli periyotlarla tekrar gözden geçirmeyi ve sadeleşmeyi yaşamınızın her alanında uygulamayı unutmayın. Daha sakin bir ruh halinin sizi karşılaması kaçınılmaz olacaktır.

Fulya Ates: 2012 yılında İTÜ Mimarlık Bölümünü bitirdi. 2014 yılında İTÜ Mimari Tasarım Master derecesini aldı. 2012 yılından bu yana çeşitli ulusal ve uluslararası mimari yarışmalarda ödüller aldı. Mimarlık mesleğini pratik ederken hayatına bir hobi olarak kattığı yoga ve meditasyon çalışmalarını yoga eğitmenlik eğitimi alarak ileri bir boyuta taşıdı. Şimdi mimarlık mesleğinin yanı sıra, kişiye özel ve grup yoga dersleri vererek, beden üzerinden yeni bir mimarlık inşa etmeye ve araştırmaya devam ediyor. Bilginin paylaştıkça çoğaldığına inanarak, www.cevikmaymun.com adresi üzerinden yoga ile ilgili edindiği tüm deneyimleri paylaşıyor. Daimi öğrenci kalabilmek, sürekli öğrenmek en büyük tutkusu.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale