X

Yaşadığımız sanal dünyada, kendimizi gerçek hissetmenin yolu

Zen ustası Shunryu Suzuki Roshi “Hayattaki en önemli şey, en önemli şeyi bulmaktır” diyor. Bu yüzden belki de her sabah uyanınca şu soruları sormak lazım: Hayattaki en önemli şey ne? Kalbim ne için çarpıyor? Hayatımdaki hangi alanları beslemek ve olgunlaştırmak istiyorum? Bu dünyaya ne sunuyorum? Dahası, her şeyden önemli olan ne var?

İlgili yazı: “Teknoloji beynimizi nasıl etkiliyor?” sorusunun bilimsel cevabı

Bu sorular, bizlere bir nebze de olsa yaşadığımız bu sanal dünyada canlı olmanın, yaşıyor olmanın şaşırtıcı gerçekliğini hatırlatıyor. Hayattaki en önemli şeyi arama ve düşünme çabası, insanı en samimi ve en derindeki benliğine ulaştırıyor. Dahası, hayatta en önemli bulduğumuz şeyi fark etmek ve buna bağlı kalmak, seçimlerimizi kolaylaştırıyor, aklımızı karıştıran ufak detaylar yüzünden hedefimizden uzaklaşmamıza engel oluyor ve en önemlisi kendimizi iyi hissetmemizi sağlıyor.

Hepimiz kendi hayatlarımızda başarılar elde etmemize rağmen, yorgunluktan ve bir şeylerden bunalmış olmaktan şikayetçiyiz. Dikkatimizi dağıtan şeyler, kronikleşmiş bir şekilde aynı anda birden fazla şeyi yapma çabası, sosyal medyada geçirilen vakitler, eski tanıdıkları internetten araştırma, gerçeklere sadece Wikipedia’nın gösterdiği pencereden bakma, yeni yazılımları öğrenme ve güncelleme çabası… Aslında vaktimizin ne kadar çok kısmını, bizim için gerçekten önemli olmayan şeyler için harcadığımızı hiç düşündünüz mü? Teknolojinin sunduğu yeni fırsatlar ve talepler yüzünden, hayatta neyin daha önemli olduğunu sormak bir yana, bu soruya ihtiyacımız olduğunu bile unuttuk. Sizce günümüzde hayatta gerçekten önemli olan şeylerden uzaklaşmış, kopmuş hisseden ve kendisine bunu sormayan insanların sayısının artması normal mi? Peki, hayatta neyin önemli olduğunu nasıl soracağız? Daha da önemlisi, bu soruyu sormayı kendimize nasıl hatırlatacağız?

Teknoloji günlük hayatımıza yayıldıkça, gerçek ve sanal kavramları yer değiştirmeye başladı. Aynı zamanda, toplum ve tür kavramları da bir dönüşüme uğradı. Artık kendimizi “tamamlanmış”, “sakin”, ve “yolunda” hissetmek için teknolojik aletlere bağımlı hale geldik. Teknolojik aletler ve teknolojinin sağladığı eğlence, bilgi ve iletişim akışının devam etmesi, normal bir hayatın unsurları olarak görülüyor. Şimdiki zamandan beklentimiz değişti: Artık teknoloji sayesinde devam eden uyarılara ve bu yüzden sürekli tetikte olmaya alıştık. Sürekli bir şeyler yapıyor olmamız gerektiğine dair bir hissiyat içindeyiz. Birçoğumuz ortalama 6 dakikada bir akıllı telefonlarımızı kontrol ediyoruz ve bunun gerçek bir sorun olduğunu görmemiz için bu durum yeterli gelmiyor. Ortalama bir insan, günde 8 saatten fazlasını cep telefonu veya bilgisayarıyla geçiriyor. Bu, birçoğumuzun günlük uyku süresinden daha fazla. Bir yetişkin günde ortalama 110 kere mesaj yazıyor. Teknolojiyi ne kadar kullandığımız bir yana, onunla nasıl bir ilişki kurduğumuz da çok dikkat çekici. Günümüzde yetişkinlerin yüzde 46’sı, cep telefonu olmadan yaşayamayacağını söylüyor.

İlgili yazı: Teknolojiden yardım alarak eriyoruz: En iyi meditasyon uygulamaları

Teknoloji sayesinde bugün birçoğumuz bir şeyleri bilme, yapma, izleme, öğrenme imkanına sahibiz. Bu imkanı ortadan kaldırdığımızda ise aslında hepimizin kafasının içi sürekli bir şeyler yapma, izleme, dinleme, öğrenme isteğiyle dolu. İçimizdeki dünya, neredeyse yeni görevlerle dolup taşıyor. Hepimizin kafasının içi geçmişe göre daha fazla iletişim kurma, tüketme ve keşfetme imkanıyla dolu. Ancak gerçekte birçoğumuz eskisine göre daha az konsantre olabilen, daha az iletişim kuran, daha az tatmin olan insanlarız. Günümüzün dijital dünyasında her şeyden çok fazla var ve hiçbiri yeterli değil.

Peki böyle bir dünyada yüzlerce mail, binlerce mesaj, sosyal medya hesapları, yorumlar, beğeniler arasında kendimiz için en önemli olan şeyi bulma çabasına nasıl bağlı kalabiliriz? Yaşadığımız anda kalmayı nasıl öğrenebiliriz? Konuşmalarımız teknolojik aletlerden gelen uyarı sesleriyle kesilirken bizler ilişkilerimizdeki iletişimi nasıl sürdürebiliriz? İhtiyacımız olan sessizliği ve odaklanmayı nerede bulabiliriz?

Dünyadaki büyük çaplı bilimsel ve teknolojik gelişmelerin her biri, toplumsal değişiklikler yaratır, toplumları değiştirir. Ancak bu sefer teknolojinin yarattığı değişim, şimdiye kadar bilmediğimiz kadar derin ve kökten bir değişim oldu. Eğer bizler teknolojinin otoritesine teslim olursak, sadece toplumu değiştirmekle kalmayacak, insan olarak yaratılışımızdan gelen özellikleri de değiştirecek. Bu yüzden her gün uyandığınızda kendinize şu soruyu sorun: Benim için hayatta en önemli olan şey ne? Bu soruyu sormak bile sizleri bir yanıt arayışına, gerçekten önemli olan o hazineye ulaşmanıza yardımcı olacak.

Kaynak:
Thrive global

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale