X

Yas tutan birine nasıl yardım etmelisiniz?

Sevdiğimiz biri vefat ettiğinde sıklıkla geri kalan hayatımızı bir daha onu görmeden, ona dokunmadan, birlikte vakit geçirmeden nasıl geçirebileceğimizi düşünürüz. Bir noktada, vefat eden kişinin varlığının hayatımızı kalın bir sis tabakası gibi sardığını, ancak bu sis tabakasının bir süre sonra dağılacağını fark ederiz. Bir zamanlar çok net hatırladığımız ayrıntılar artık puslu anılara dönüşecektir. Gamzeleri var mıydı, hep söylediği şey neydi, bana nasıl bakardı… Sevilen birini kaybetmek, bir insanın hayatının akışını değiştirmekle kalmaz, belki de ömür boyu sürecek bir acının tohumlarını atar. Böylesi bir durumda, değer verdiğimiz birinin acı çektiğini, büyük bir kayıp yaşadığını görmek, onu nasıl teselli edebileceğimiz konusunda zor anlar yaşamamıza neden olabilir. Ama biraz farkındalık ve doğru bir yaklaşımla acıyı paylaşabilir, yas tutan bir yakınımıza destek olabiliriz. Siz de sevdiği birini kaybetmiş bir yakınınıza yas sürecinde destek olmak istiyorsanız, bu adımlar yardımcı olabilir:

İyi bir dinleyici olun

Bazen yas tutan birine sunabileceğiniz en iyi şey sadece onu dinlemektir. Kişiye duyguları hakkında konuşmanın sorun olmadığı konusunda güvence vererek size açılmasını sağlayabilirsiniz. Ona “buradayım, yanındayım, seni dinliyorum, anlıyorum, acını paylaşıyorum” mesajını vererek yaşadığı kaybın hüznünü dindiremeseniz de kendisini bir nebze olsun rahatlamış hissetmesine destek olabilirsiniz. Yanındaki varlığınız ve yargısız bir şekilde dinlemeye hazır olmanız, yas tutan sevdiğinizin daha iyi hissetmesini sağlayabilir.

Saygı gösterin

Kişinin yas tutma biçimine saygı gösterin. Yas tutmanın doğru ya da yanlış yolu yoktur. Bir kaybın büyük hüznü evrensel olsa da, herkes ‘kendince’ duygularını yaşar ve yansıtır. Sizin tek yapmanız gereken sevdiğiniz, yanında olmak istediğiniz kişinin acısını ifade etme şekline saygı duymanız.

Ruh hali değişimlerini kabul edin

Yas tutan bir kişinin duygusal iniş çıkışları olacağının farkında olun. Keder, genellikle duygusal bir hız treni olarak tanımlanır. Sevdiği birini yeni kaybetmiş biri, bir an için kendini iyi hissedebilir ve çok kısa bir süre sonra zorlayıcı duygularla nasıl baş edeceğini bilemeyebilir. Bu iniş-çıkışlar yas sürecinin normal bir parçasıdır.

Tavsiye vermekten kaçının

Yaslı kişinin ne yapması ya da yapmaması gerektiği konusunda önerilerde bulunmaktan kaçınmak en doğrusu. Yaklaşımınız ne kadar iyi niyetli olsa da karşınızdaki kişinin kendisini kötü hissetmesine neden olabilir. Bu nedenle söylemlerinize ekstra özen göstermeli, tabiri yerindeyse ‘iki dinlemeli, bir konuşmalısınız.’ Tavsiye vermek yerine, yas tutan sevdiğinize kaybının, acısının ne kadar büyük olduğunu anladığınızı hissettirin.

Kaybı açıklamaya çalışmayın

Yaslı birini teselli etmeyi amaçlayan sözler, bazı durumlarda tam tersi bir etki yaratabilir; özellikle kayıp, farklı şekillerde tasvir edildiğinde… Örneğin, bir hastalıktan ötürü kişi sevdiğini kaybettiyse “artık acı çekmiyor, kurtuldu, Yaradan’ın takdiri” gibi söylemlerden ya da “hayırlısı buymuş, zamanı gelmiş” gibi cümlelerden uzak durmanızda fayda var. Çünkü, yas tutan birinin yaşadığı kaybın tasvirine ihtiyacı yok. Yalnızca dinleyerek yanında olmanız, onun için daha anlamlı ve yardımcı olacaktır.

Doğru sözler söylemeye özen gösterin

Tavsiye vermekten ya da acısını tanımlamaya çalışmaktansa sevdiğinizin kişiye mümkün olan en doğru cümlelerle yaklaşın. Örneğin, “kaybın için çok üzgünüm, senin için ne yapabilirim, neye ihtiyacın var, yanında olduğumu lütfen unutma, ihtiyaç duyduğunda beni arayabilirsin” gibi cümlelerle iletişim kurabilirsiniz.

İşlerinde yardımcı olun

Yas tutan birinin hepimizin günlük hayatındaki rutinlerle uğraşacak mecali, isteği, gücü, zamanı olmayabilir. Market alışverişi yapmak, evi temizlemek ya da yemek pişirmek gibi iş ve sorumluluklara elinizden geldiğince destek olarak yanında olduğunuzu ve onu önemsediğinizi hissettirebilirsiniz.

Acılarınızı yarıştırmayın

Belki benzer bir durum yaşadınız, belki büyük bir kaybınız oldu, belki de ‘size göre’ o acıyı en iyi anlayacak kişi sizsiniz ama deneyimleriniz ne kadar benzer görünüyor olsa da herkesin acısının biricik olduğunu unutmayın ve acılarınızı yarıştırma hatasına düşmeyin. Doğal bir tepki olarak, içgüdüsel olarak kendi acınızdan bahsederek onu daha iyi anladığınızı anlatmaya çalışıyor olabilirsiniz ama emin olan yas tutan birinin en son ihtiyaç duyacağı şey, acısını kanıtlamaya çalışmak olacaktır.

Fiziksel yorumlar yapmayın

Yas tutan bir yakınınızın kendisini toparlamasına yardımcı olmak için fiziksel bir yorum yapma ihtiyacı duyabilirsiniz, ancak içinizden yükselen o sesi susturmanızda fayda var. “Ağlamaktan gözlerin şişmiş, çok kilo vermişsin, yüzün bembeyaz, saçların çok kötü durumda…” gibi kendisini daha kötü hissetmesine neden olacak söylemlerden kaçının. Veya “Seni iyi gördüm, daha iyi görünüyorsun, rengin yerine gelmiş…” gibi sanki acısını unutmuş gibi hissetmesine neden olabilecek cümleler de kurmayın. O an iyi görünüyor olabilir ama gecenin bir yarısı ağlayarak saatlerce kendiyle baş başa kalıp kalmadığını bilemezsiniz. Hepimizin bildiği şey şu ki görünüşler, aldatıcı olabileceğidir.

Sabırlı ve hazırlıklı olun

Acının bir süresi, son kullanma tarihi yok. Sevdiğinizin yanında olmak istiyorsanız ve gerçekten yardımcı olmayı, destek olmayı umuyorsanız kendinizi iyi hazırlayın, çünkü yas gerçekten uzun sürebilir. Bu nedenle sabırlı olmanızda ve kendi bakımınızı da ihmal etmemenizde fayda var. Güç verecekseniz, önce o güç sizde olmalı.

Sosyal medya paylaşımlarınıza dikkat edin

Belki ilk bakışta akıllara hemen gelmeyebilir ya da zaman geçtikten sonra acının hafiflemiş olabileceği düşünülerek birtakım sosyal medya paylaşımları yapılabilir; ancak, acının bir son kullanma tarihi yok! Yani sevdiğiniz birinin yas sürecinin ne kadar süreceğini tam olarak bilemezsiniz, o da bilemez, kimse bilemez. Kaybettiği kişiyle bir fotoğraf paylaşarak onu etiketlediğinizde acısına tuz basabilir, duygusal tetikleyiciler yaratabilirsiniz. Yapmayın; paylaşmayın, etiketlemeyin ve mümkünse albümden fotoğrafları tek tek çıkararak da anıları yad etmeyin.

Yas tutan bir yakınınıza sunduğunuz destek konusunda ne kadar emin olamasanız da, en önemli şey gerçekten onunla ilgilenmeniz ve yardım etmek istemenizdir. Yas sürecini yaşayan bir kişi, destekleyici olmak için gösterdiğiniz samimi çabaları takdir edecektir.

Tüm bunların yanı sıra yas konusu üzerine çalışan psikoloji uzmanlarının da en çok üzerinde durduğu destek noktası, yukarıda da yer verdiğimiz gibi ‘dinlemedir’. 35 yılı aşkın bir süredir yas üzerine çalışan Donna Henes, ‘Sadece dinleyin, bu yas tutan biri için yapabileceğiniz en iyi şeydir.’ diyor ve ekliyor: “Zaman her şeyin ilacı ya da şu an daha iyi bir yerde gibi bir şeyler söylemek yardımcı olmadığı gibi rahatsızlık verici olabilir.” Benzer bir şekilde profesyonel yaşam koçu ve yas konusu üzerine çalışan Jennifer Kelman da bu yaklaşımı destekliyor ve yas tutanlara düzenli olarak hal hatır sormayı, onların yanında olmayı ve ‘ihtiyacın olursa buradayım’ hatırlatması yapmayı öneriyor. En önemlisi de Kelman, yas sürecinin herhangi bir zaman çizelgesi olmadığına dikkat çekiyor. “Yakınları, yas tutan insanın bir an önce bunu atlatması gerektiğini düşünebilir; fakat bu, yas tutanın üstünde bir baskı oluşturmak ve iyileşmesini ertelemekten başka bir şeye yaramayacaktır.” diyerek sabrın önemine vurgu yapıyor.

Son olarak belirtmekte fayda var ki yas tutan insanların iyileşmek için çok fazla zamana ve duygusal desteğe ihtiyacı vardır, bu nedenle yanında olduğunuzu ve ihtiyacı olduğu her an size ulaşabileceğini ona sık sık hatırlatın. Her zaman konuşmaya hazır olmasa da ihtiyaç duyduğunda sizin orada orada olduğunuzu bilmek bile çok rahatlatıcı olacaktır.

Yas sürecini ele aldığımız farklı yazılarımızı da göz atabilirsiniz:

Kaynak: helpguide.org, psychologytoday, cancercare.org, mind.org

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale