X

Yaş alırken beyniniz yaşlanmasın: Zekayı, odaklanmayı ve zihinsel çevikliği korumanın 3 altın kuralı

Yaşamın ilk yıllarında yani bebeklik dönemlerinde işlevsel beyin ağlarının hızlı bir organizasyonu vardır. Beyinde hızlı bağlantılar kurulur, işlevler günden güne iyileşir, ağlar güçlenir, gelişir; ve tüm bunlar insan ömrünün yaklaşık ilk 30-40 yılı boyunca devam eder. Derken 40 yaş gelir çatar ve beyinlerimiz, nörologların radikal bir yeniden bağlantı olarak adlandırdıkları şeyi (radical rewiring) yapmaya başlar. Peki, nedir bu radikal yeniden bağlantı ve o gerçekleştiğinde ne olur?

Şöyle ki, beyinde her bir bilişsel işlevden sorumlu olan, özel alarak ayrılmış bölümler vardır; yaş ilerledikçe beyindeki bu ayrılmış özel bölümler giderek daha entegre hale gelmeye başlar; yani iç içe girerler ve bir bölüm birçok görevi yerine getirmeye çalışır.

Daha basit bir tanımıyla, beynin farklı süreçleri yöneten farklı bölümlerinin sayısı yaşlandıkça azalmaya başlar. Bu entegre olma sürecinde sinir ağlarının birbiriyle iç içe geçmesi, yaşlı yetişkinlerdeki kelime dağarcığını ya da genel bilgiyi artırma konusunda olumlu etki yaratsa da yeni kavramlar oluşturma, soyut ve esnek düşünme, sözel veya sayısal akıl yürütme, akıcı zeka, problem çözme gibi becerilerde kayıplar yaşamalarına neden olur.

Psychophysiology’de yayınlanan yaş alma ve beyin gelişimi üzerine yapılan birçok araştırmadan yola çıkan ve bu beyin bağlantısının zaman içinde önemli bir ölçüde değişebileceğine; genetik etkili bir faktör olsa da dışarıdan müdahalelerle yaş alırken beyin sağlığını korumanın mümkün olduğuna dikkat çeken uzmanlar, 3 altın kural ile karşımıza çıkıyor. Ve “3 büyükler” olarak adlandırdıkları bu kuralları beyin sağlığını korumak, yaş ilerledikçe bilişsel becerilerinde kayıplar yaşamamak ve radikal yeniden bağlantıdan doğan beyin bölümlerinin entegre olma sürecini yavaşlatmak isteyen herkese öneriyorlar. Nedir bunlar, hemen söyleyelim:

  • Dengeli beslenme
  • Düzenli egzersiz
  • Sağlıklı yaşam tarzı

Aslında, tahmin edemeyeceğimiz ya da önemini bilmediğimiz bir şey olmadığını söyleyebilirsiniz. Haklısınız da, ancak çoğu zaman bu 3 altın kuralın kritik rolünü unutabiliyoruz. O nedenle hatırlamak, uygulamaya koyulmak için iyi bir fırsat olabilir.

“Gelecekte bir gün kim olacağınız, bugün ve her gün yaptıklarınızın bir sonucudur.”

1. Dengeli beslenme

Dengeli, besleyici bir diyet, bireylerin yaşlanırken bütüncül sağlıklarını korumanın yanı sıra beyin gelişimlerini desteklemek için de kritik bir öneme sahiptir. Birçok araştırma, meyve-sebze, kabuklu yemişler, yağlı balıklar gibi gıdalarda bulunan antioksidanların antienflamatuar bileşenlerin yaşa bağlı bilişsel gerilemeyi ve çeşitli nörodejeneratif hastalıklara yakalanma riskini azaltabileceğini ortaya çıkarıyor. Dilerseniz beyin sağlığını destekleyen yiyeceklere ilişkin şu yazılarımıza da göz atabilirsiniz:

Beyin sisini önlemek için beslenmenize eklemeniz gereken besinler
Beyin sağlığı için tüketmeniz gereken 13 besin

2. Düzenli egzersiz

Beyin sağlığı üzerine yapılan birçok araştırma, egzersiz sayesinde beynin fiziksel bozulmalarını yavaşlatmanın ve hatta durdurmanın mümkün olduğuna dikkat çekiyor; üstelik egzersizin yeni beyin hücrelerinin oluşumunu desteklediğini açığa çıkarıyor. İleri yetişkinlikte küçülerek hafızanın bozulmasına ve bunama riskinin artmasına neden olan hipokampusa odaklanan bir araştırma, düzenli egzersiz sayesinde 60’lı 70’li yaşlarda bile hipokampusun hacminin genişleyebileceğini ve bu sayede ilerleyen yaşa bağlı hafıza kaybının etkisini azalabileceğini ortaya çıkarıyor.

İlginizi çekebilir: Bilimsel verilere göre egzersiz yapmak hafızanızı güçlendirebilir

3. Sağlıklı yaşam tarzı

Sağlıklı yaşam tarzı dendiğinde akıllara ilk olarak yukarıda bahsettiğimiz iki madde gelse de bu kadarla sınırlı değil; bilimsel araştırmalar yaş ilerledikçe beyin sağlığını korumak için daha fazlasına ihtiyaç olduğuna dikkat çekiyor. Yetersiz uyku, alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu madde kullanımı gibi kötü alışkanlıklar ve sağlıksız yaşam tarzı beyni doğrudan etkileyerek daha hızlı yaşlanmasına neden oluyor. Bu nedenle bilişsel işlevleri zedeleyen bu kötü alışkanlıkların bırakılması gerektiği birçok araştırma tarafından açığa çıkarılıyor. Ayrıca, yetersiz uykunun problem çözme, hatırlama, odaklanma gibi bilişsel süreçleri bozduğu da bilimsel çalışmalarca kanıtlanıyor.

Beyin sağlığı söz konusu olduğunda bu 3 altın kuralı herkesin göz önünde bulundurması gerektiğini savunan uzmanlar, yaş ilerledikçe uygulamanın faydaları olduğunu belirtseler de mümkün olduğu kadar erken yaşta sağlıklı seçimlerle hem bütüncül sağlığı hem de beyin sağlığını desteklemenin önemli olduğuna dikkat çekiyorlar.

Dilerseniz beyin sağlığı üzerine yazdığımız farklı içeriklerimize de göz atabilirsiniz:

Kaynak: inc

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.

Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.

Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale