X

Yarışı kazanmak için değil, yavaşlamak için koş!

Koşu, evrimin insana vermiş olduğu en büyük yeteneklerden biridir. Afrikanın düzlüklerinde ilk ayağa kalkma güdüsünü gösteren homo erectustan, homo sapiene kadar yani modern insanın doğa içerisinde hayatta kalmasını sağlayan en büyük fiziksel aktivite koşudur. İnsan, koşu sayesinde av olmaktan kurtulmuş ve avcı olmuştur. Tüm sporların temelinde yürüme ve onun daha hızlı şekli olan koşu vardır.

İnsanlık tarihinin en büyük sportif organizasyonu olan olimpiyatlarda, Pers ordusuna karşı zaferi Atinaya iletmek için koşarak haber getiren Pheidippides isimli asker, “maraton koşusu” için ilham kaynağı olmuştur. Koşunun sportif olarak popüler olması ise 20. yüzyılın ikinci yarısından sonraya denk gelmektedir. Özellikle Amerika ve daha sonra Avrupa’da hafif koşu diğer bir adı ile jogging resmen bir spor modası halini alıp, birçok sportif düşünce şeklinden de etkilenerek değişik aktivite şekillerinde icra edilmeye başlamıştır. Koşu, özellikle kardiyovasküler sistem üzerinde pozitif etkilerinin yanı sıra kasların oksijen tutma kapasitelerini da artırmaktadır. Bununla birlikte kişi hem fiziksel olarak kondisyon kazanırken, bu durum kişiye ruhsal olarak da olumlu yansır. Hafif koşu, yani jogging kişilerin kemik, bağ dokuları ve kas yapılarını zorlamadan sportif aktivitelerinden yarar sağlamalarına imkan verir.

Hafif koşu, yani jogging kişilerin kemik, bağ dokuları ve kas yapılarını zorlamadan sportif aktivitelerinden yarar sağlamalarına imkan verir.

Şehir hayatının getirmiş olduğu şartlar spor severleri kapalı spor salonlarına yönlendirmiştir. Burada haliyle, kişiyi bulunduğu spor salonunda koşturamayacağınızdan dolayı koşu bantları ortaya çıkmıştır. Koşu bantlarında yapılan jogging antremanlarında genellikle vücuda hep aynı şiddette ve aynı açıda güç uygulanır ve gereksiz elektrik yüklenir. Bu durum aslında insan vücuduna pek uygun değildir. Çünkü insan doğası gereği kaçan ve kovalayan olmuştur ve bu genlerine işlenmiştir. Bundan dolayıdır ki yapılan hafif koşu aktivitesinin sabit hızla ve yoğunlukla olmasındansa değişken hız ve yoğunlukta gerçekleştirilmesi daha faydalı olacaktır. Yani genlerimizde kodlandığı gibi bazen av olmaktan kaçar gibi tempolu, bazen de avcı gibi hedefe yönelik koşmak bedenin doğasıyla da örtüşür.

Hafif koşu yani jogging için öncellikle bacak bölgesi kaslarının aktiviteye hazırlanması gerekir. Yapacağınız 10 dakikalık, özellikle eklemlere yönelik ısınma, koşuya başlamak için yeterli olacaktır. Tabii ki koşu sonrası bacak kaslarına yönelik esnetme hareketlerini de es geçmemek önemlidir.

Hafif koşu yani jogging için öncellikle bacak bölgesi kaslarının aktiviteye hazırlanması gerekir.

Koşuda en önemli konulardan biri de ayakkabı ve kıyafet seçimidir. Her spor markasının koşu ayakkabısı vardır fakat her koşu ayakkabısının ayak yapınıza uygun olduğunu söyleyemeyiz. Bu zamana kadar özellikle koşu ayakkabısı seçimi deneme yanılma yolu ile olurken günümüzde markalar, koşu bandı üzerinde özellikle seçilen ayakkabılar ile sizi koşturarak hangi ayakkabının ayak taban yapısına uygun olduğunu kontrol etmektedirler. Yapılan son araştırmalara göre, eğer ortopedik bir problem yoksa, koşu ayakkabısı hafif ve en basit özelliklerde olmalıdır.

Yapacağınız 10 dakikalık, özellikle eklemlere yönelik ısınma, koşuya başlamak için yeterli olacaktır.

Kıyafet seçiminde yapılan en büyük yanlış, terleme arttırıcı, vücudun nefes almasını engelleyen, plastik bazlı malzemeler kullanımıdır. Bu tip kıyafetler derinin oksijen almasını engelleyerek performans ile beraber damar sisteminde ufak kanamalara neden olmaktadır. Bu, kalp krizi ve buna bağlı hayati tehlikelere sebep olabilmektedir. Onun için kıyafet olarak mevsimine göre hafif, koruyucu kıyafetler tercih edilmelidir. Mümkünse pamuklu veya performansa yönelik kumaş üretimi yapan markalar tercih edilmelidir. Koşu aktivitesi sırasında kalp ritminizi belli bir seviyede tutmak yağ yakımına yardımcı olurken, hızlanma ve yavaşlama şeklinde olan aktivite ise kondisyonunuzu arttırmaya yardımcı olacaktır.

Koşu aktivitesi sırasında kalp ritminizi belli bir seviyede tutmak yağ yakımına yardımcı olurken hızlanma ve yavaşlama şeklinde olan aktivite ise kondisyonunuzu arttırmaya yardımcı olacaktır.

Koşunun rehabilitasyon etkisinden de bahsetmek gerekirse, özellikle doğada süreklilikle, düzenli ve farkındalıkla yapılan hafif koşu aktivitesi süresince çoğumuz daha sakin ve aydınlık bir zihne alan açmaya fırsat bulabiliyoruz…

İlginizi çekebilir: Koşucular için doğru beslenme rehberi

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Şebnem Sürücü: Spor hayatıma ortaokul döneminde Fenerbahçe Spor Kulübü’nde voleybol ile başladım. 1998 senesinde Los Angeles Madonna Grimes Fitness And Dance Company bünyesinde düzenlenen eğitim programına katıldım ve dansın ilk tohumları hayatıma orada atılmış oldu. 1999 senesinde Miss Fitness Türkiye 2.'si seçilerek ülkemizi Balkan Şampiyonası’nda temsil etme hakkını kazandım. Yarışmaya hazırlık döneminde beslenme ve egzersiz sistemleri hakkında geniş araştırma yapma şansım oldu ve İstanbul’ da çeşitli spor merkezlerinde egzersiz danışmanı ve stüdyo dersleri eğitmeni olarak görev aldım. Sultans of The Dance ve Night of The Sultans dans tiyatrolarında 4 sene dansçı olarak görev aldım. Profesyonel dans hayatım boyunca Türk ve yabancı çok değerli dansçı ve eğitmenlerden bale, jimnastik, ritm ve oyunculuk dersleri aldım. Dans çalışmalarım sonrasında çeşitli anatomi ve kinesiyoloji eğitimlerine katıldım. Postür, postür bozuklukları ve düzeltilmesine yönelik beden zihin bağlantısını güçlendiren çalışmalara yöneldim. Yoga Terapi ve Pilates eğitimleri ile beraber hamilelik döneminde pilates, osteoporoz ve skolyoz için pilates konularında çeşitli çalışmalara katıldım. Pilates ve Yoga eğitmeni olarak beden zihin bağlantısı ile bedenin hareket sınırlarını geliştirmek ve bu süreçte fiziksel beden ile ortaya çıkan farkındalığın, ruhsal ve duygusal duruma yansıması, çevre ile ilişkilere yeni bir bakış kazandırması her zaman heyecan duyduğum bir konu oldu. Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Ve Tasarım Bölümü mezunuyum ve aynı heyecan ile görsel sanatlar ve seramik konularında da çalışmalarıma devam ediyorum. surucusebnem@gmail.com

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale