X

Yardımseverlikle karıştırılan kendimizden verme hastalığı “fedakarlık” (ve onunla baş etme yöntemleri)

Yardım etmeyi seven bir insansın ama kimi zaman bu durum kontrolden çıkıyor, seni yoruyor, hatta bazen “Kullanılıyor muyum acaba?” diye düşündürüyor… Ve sen hayır demek istesen de aynı şekilde “yardım etmeye” devam mı ediyorsun? Sana böylesine olumsuz hissettiren yardımseverliğin bu aşırı kullanımına “fedakarlık” deniyor ve sen fark etsen de etmesen de bu durum zarar veriyor. Peki yardım etmek ve fedakarlık yapmak arasındaki fark nedir ve fedakarlık alışkanlığını bırakmak için neler yapabiliriz?

Yardımseverlik pozitif psikolojinin kurucularından Martin Seligman ve Chris Peterson’a göre 24 evrensel karakter gücünden biri. Bu iki bilim insanı yaptıkları geniş çaplı çalışmada karakter güçlerinin aşırılıklarının ya da eksikliklerinin psikolojik sorunları ve hastalıkları doğurduğunu belirtiyor. Bu nedenle bu güçlerin dengesinde olmak çok önemli.

Yardımseverliğin eksikliği duyarsızlık, karşıtı zalimlik, aşırısı ise fedakarlık olarak tanımlanıyor. Dolayısıyla yardımseverlik denge haliyken, fedakarlık bir dengesizlik hali. Danışanlarım arasında ve sosyal çevremde, tanım olarak olmasa da pratikte yardım etme ve fedakarlık yapmanın çok karıştırıldığını gözlemliyorum. Bu kavram karmaşası kişilerin ilişkilerine, öz değerlerine ve sınırlarına zarar veriyor. Peki fedakarlık yapmakla yardım etmeyi birbirinden nasıl ayırabiliriz?

Yardım etmenin önemi

İnsan sosyal bir varlık ve evrimsel olarak bugün olduğu noktaya ulaşmasının sebeplerinden belki de en önemlisi bir arada yaşayabilme yeteneği… Bir arada yaşayabilmenin temel taşı olan yardım etme becerisi insanın biyolojik yazılımında olan bir özellik. Empati yeteneğimiz sayesinde birinin yardıma ihtiyacı olduğunu gördüğümüzde, harekete geçip ona yardım edersek beynimiz oksitosin nörokimyasalını salgılıyor. Oksitosin sevgi hormonu olarak da biliniyor ve en doğal antioksidan. Hemen sıcacık hissetmeye başlıyoruz ve karşımızdaki kişi de aynı duygularla bizi aynalıyor. Bu yardımı gören başkalarının da ilham alarak yardım etme olasılığını artırıyoruz. Dolayısıyla yardım ettiğimizde aynı zamanda hem kendimize hem de 3. kişilere iyilik yapmış oluyoruz. Buraya kadar her şey harika! Peki yardım etmek nasıl fedakarlığa dönüşüyor?

Hayatın vazgeçilmez ve belki de en önemli kuralı: Denge

Yardım etmenin vücudumuza, ilişkilerimize hatta başkalarının ilişkilerine dahi katkısı var. Ancak kendi gücümüzü ve enerjimizi, içimize sinmeyen taraflar olduğu halde, çoğunlukla “yardım etmek” için kullanmaya başladığımızda alma-verme dengesini bozuyoruz. Kendimizi feda etmeye başlıyoruz. Feda etmek çok ulvi ya da üzerine çok büyük anlamlar yüklenmiş bir kelime olarak öğretilegelmiş ancak sürekli kullanıldığında etkisi tam tersine dönüyor. İstemeden yaptığımız “iyilikler” bize kötü hissettiriyor; belki işlerimiz aksıyor, belki maddi olarak zor durumda kalıyoruz, belki enerjimiz düşüyor ya da zamanımız kısıtlanıyor hatta sağlığımız bozuluyor… Karşılık beklemeden yaptığımızı düşündüğümüz halde içerlemeye başlıyoruz, dolayısıyla ilişkilerimiz de bozulmaya başlıyor; çünkü dışarıya yansıtmadığımızı düşünsek de artık içsel olarak eskisi gibi hissedemiyoruz.

Bir şey uğruna başka bir şeyden vazgeçme anlamına gelen “feda” kökünden gelen fedakar kelimesi; başkaları uğruna kendinden vazgeçme hali anlamına geliyor. Oysa kendinden geçmeden de başkalarının yararı gözetilebilir.

Bir, iki ufak noktaya dikkat ederek fedakarlık alışkanlığını dönüştürebilir, sınırlarımız çerçevesinde yardım ederek hem kendimize hem de çevremize, kendimizden vazgeçmeden fayda sağlayabiliriz.

Fedakarlık mı yardım mı? Nasıl anlarız?

İlk olarak yapman gereken, biri senden yardım istediğinde ya da bir yardım fırsatı oluştuğunda nasıl hissettiğine bakmak; biz onlara güvenmeyi göz ardı etsek de genelde bizi en iyi yönlendiren pusulamız hislerimiz. Bu yardımı yaptığında istemediğin bir vazgeçiş deneyimleyeceksen ya da düşünmek dahi içinde olumsuz bir duygu uyandırıyorsa bu fedakarlığa girer.

İkinci olarak, senden yardım talep eden durum ya da kişi ile ilgili geçmişi tarayabilirsin; bu kişi ya da durumla ilgili geçmiş deneyimlerinde verici olan hep sen miydin? Bu durum ya da kişi ile aranızda alma-verme dengesi var mı? Yaptığın şey zamanla bir göreve mi dönüştü? Sen sürekli kendinden veren taraf mısın? Cevapların evetse, bu yine fedakarlığa girer.

Fark et, sorumluluk al

Yardım etme davranışı zannettiğin şeyin aslında fedakarlık olduğunu fark etmek, bu alışkanlığa son vermek için en önemli adımdır. Bunu her fark ettiğinde kendine sor: “Bu fedakarlığı yapmak kendimden ödün vermeme, ilişkimin dengesini içsel olarak bozmama ve kendi öz değerimi yıpratmama sebep olacak, tüm bunlara izin veriyor muyum?

Fedakarlıktan kaçınmak için: Sınırlarını çiz

Pek çoğumuz, özellikle yardımsever olanlar, sınırlarını fark etmek ve onları çizebilmek için fedakarlık deneyimini yaşar. Aslında fedakarlık yanında öğretisiyle gelir; “Kendi sınırlarını çiz, yoksa insanlar senin yerine senin sınırlarını kendi istedikleri gibi çizer” öğretisi… Bu sebeple dışarıda suçlu aramayı ve başkalarını suçladığımız için kendimizi suçlu hissetmeyi bırakıp, fedakarlığa veda etmemizi sağlayacak olan sınırlarımızı belirlememiz gerekir. “Benim kapasitem ne, nereye kadar (bu kişiye) yardım edebilirim, sınırlarım nerede başlamalı, nerede bitmeli, hangi durumlarda bunu esnetebilirim?

Bu soruların yanıtlarını düşünmeye başlamak ve hayatında bu konuyla ilgili küçük adımlar atmak zorlu fedakarlık dersinin, öğrenilen her ders gibi yakanı bırakmasına yardım edecektir. Başkalarıyla ilişkilerini sağlamlaştırmanın ötesinde, kendine vermen gereken değeri verdiğin için benliğinle olan ilişkin güçlenecektir.

Sınırlarını çizerek fedakarlığa veda ettiğin, içinde en ufak olumsuzluk hissetmeden yardım etmenin keyfini çıkardığın günler dilerim.

Kocaman sevgiler…

İlginizi çekebilir: Carl Jung’a göre insanı mutlu eden 5 temel etken

İrem Ülgü Orhan: Berkeley, North Carolina ve Pennsylvania Üniversitelerinde bulunan Pozitif Psikoloji kürsülerinde, Pozitif Psikoloji alanında eğitimler almış olan İrem Ülgü Orhan, bu eğitimlerini şamanik öğretiler ile besleyerek, doğu batı senteziyle kendi mutluluk atölyelerini tasarlıyor. Bireysel danışmanlık pratiğinde, özellikle kişilerin hedefleri önünde engel oluşturan, farkında olmadıkları düşünce ve davranış kalıplarını fark ettirme ve değişim yaratmaya dayalı kendine has koçluk metodlarını kullanıyor. Amacını "Her geçen gün daha çok kişinin potansiyelini gerçekleştirmesine yardımcı olmak" olarak özetliyor. İrem kurucusu olduğu HUB Consulting şirketi ile koçluk, eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermenin yanı sıra, İrem Ülgü Orhan adlı Youtube kanalı aracılığıyla kendi alanıyla ilgili video içerikleri paylaşıyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale