Bir yazıda okumuştum; bir ülkedeki bereket seviyesi ile kadınların mutluluk derecesi ile orantılıymış. Erkeklerin mutlu olması konusunu dışarıda tutuyor değilim ancak bu yazıyı kadınlar için yazmamın bir sebebi var.
Özellikle son zamanlarda herkesin bahsettiği ekonomik sıkıntılar, sıkışmışlık hissi, karamsarlık bütün topluma bulaşıcı bir etki yaratıyor. Tam da bu korku kültürünün içerisinde kalarak, yeni yaratım kanalları bulmak, araştırmak kimseye güvenli gelmiyor. Bazı deneyimli girişimciler de bu konuyu fırsat bilerek, toplumdaki duygu açıklarını iş fikirlerine çeviriyor.
Bunun dışında bir de birçok kadından duyduğum başka bir önemli konu var. O da, kendisini aile içi sorumluluklarla, “anne” kimliğiyle, “eş” kimliğiyle o kadar tanımlı hissediyor ki; kendilerini unutmuş halde bir yaşamın içerisindeler. Bir de toplumsal karamsarlık eklenince, kendin olmak, girişimcilik, yaratıcılık, kendini yaratıcı kanallarla ifade imkansız hale gelen, bize layık olmadığını düşündüğümüz bir yaşam tarzı haline geliyor.
Halbuki, yaratmak kadınların doğasında var. İfade etmek, coşmak, yeni yollar keşfetmek, araştırmak, bunları severek ve haz ile yapıyor olmak… Hatta, bunları topluma hizmet eden ve geliştiren fikirler üzerine kurmak. Bu duyguların temel olduğu fikirler geliştirmek. İşte bütün bunları yapamayan ve bu eril düzende kendisine aidiyet duygusu arayan kadınlar da, ister istemez bedenlerinin ihtiyaçlarını ve ya ruhlarının özlediği kendini ifade etme duygusunu erteliyorlar. Bana göre kadınlar için nasıl yaratıcı olmak doğal bir içgüdüyse, bu yaratımları bir forma sokmak, bir girişim haline getirmek ve ifade etmek de o kadar doğal bir süreç. Kendimizi ifade etmekten, yaratmaktan geri tutarak, bedenlerimize ve sağlığımıza bile zarar veriyoruz.
İnsanın hayatında bereket nasıl artar sizce? Eğer en doğal halinizle ve en çabasız olduğunuz yetenekle süreklilik sağladığınız ve bundan mutlu olduğunuz ürünler ve hizmetler yaratıp, bunu sunmaktan, planlamaktan, ortaya koymaktan çekinmediğiniz yerde bu bir dalga etkisi yaratır ve bereket artar.
Bugün kendinizi birçok kimlikle tanımlamış, etrafınızda sizi bu kimlikler dışında göremeyen, taşıdığınız ışığın ortaya çıkmasını istemeden de olsa kendi korkularıyla ve tanımlarıyla engelleyen kişiler olabilir. Fırsatlar size hiç gelmeyecek gibi hissediyor olabilirsiniz. Belki yorgunluktan ve yoğunluktan düşünme fırsatınız bile olmuyor. Kültür sizi daha azını olmaya ikna etmeye çalışıyor olabilir.
Bu yazı da sizin içinizde en ufak bir etkileşim yaratıyorsa, kendi sorumluluğunuzu alıp, yapmak istedikleriniz için ayağa kalkmalısınız. Dünyada olan yeniliklere, yeni yaratım bilincine, teknolojinin güzel yanlarını kullanmaya bugün oturduğunuz yerden ulaşabilirsiniz. Bir şeyin nasıl yapılacağını, nasıl satılacağını ve hatta hayatınızı yeniden organize etmeyi bile çeşitli kanallar aracılığıyla hatırlayabilirsiniz. Belki de bir karar vermeniz gerekiyor bugün. Zihnini uyuşturan ve bereketini kısan bir kadın mı olmak istiyorsunuz; yoksa kendi liderliğini eline almış, araştıran, üreten ve bununla önce kendine sonra başkalarına ışık olan bir kadın mı?
Daha yaratıcı, bereket kanallarını açabilmiş, kendi olarak dişi enerjisini eril bir yapıya sokan ve bununla hayatına bolluk çeken daha çok insan görmek istiyorum. Etrafınızda sizi aşağı çeken kişiler yerine, bu enerjide kişiler olması ne de güzel olurdu değil mi? Kendi otantik ışığını keşfetmiş insanlarla aynı çevrede olmak…
Yaratıcı girişimcilik ve kadın doğası hakkında konuşacak daha çok alan var. Bu bilgilere erişmek, deneyimlemek ve sizlerle paylaşabilmek için sabırsızlanıyorum.
İllüstrasyon: Estel Bensinyor
İlginizi çekebilir: Potansiyele ulaşmak: Kendine seçtiğin yolda kalma teknikleri