“Geçmiş ve gelecek Tanrı’yı bizim gözümüzden saklar. Her ikisini de ateşe atıp yakın.” -Hz. Mevlana
- Hızlanan dünya zamanı içinde sizler de kendinizi -kendi düşüncelerinizde- kaybolurken buluyor musunuz?
- Zihniniz sürekli geçmişin hesaplaşmalarını çözmeye çalışıyor -ya da siz- geleceğe endişe gözlükleriyle mi bakıyorsunuz?
- Gelecekle ve geleceğin size getirecekleriyle ilgili yoğun kaygılarınız mı var?
- Bir şeyleri elde etmek için var gücünüzle uğraşıyor, ancak ulaşamadığınız o hayallere takılıp kalıyor ve ilerleyemiyor musunuz?
İşte bizler buna Thetahealing tekniğinde “Beyin Şekeri” diyoruz. Zihniniz bir olayı/durumu çözmeye & o nihai hayale ulaşmaya o kadar odaklanır ki, bugünü yaşamayı unutur; sürekli o düşüncelerin etrafında daireler çizer, döner durur. Zihniniz bu duruma inanılmaz büyük bir zaman/enerji harcar.. Bazen çözmesi 30-40 sene gerekirse dahi, yaşam enerjinizi her gün tüketmeye devam eder.
Bakın, üstat Eckhart Tolle “Şimdinin Gücü” kitabında bu durumu nasıl anlatıyor:
“Siz sorunlarla dolu olduğunuzda, yeni bir şeyin girebilmesi için yer, bir çözüm için yer yoktur. Yaşam durumunuz sorunlarla dolu olabilir -ki çoğu yaşam durumu böyledir- ama, şu anda herhangi bir sorununuz olup olmadığına bakın.
Yarın ya da on dakika sonra değil, şimdi. Şimdi bir sorununuz var mı ?”
Tüm dikkatinizi ‘şimdi’ye verin. Mutlu olmak için 10 milyon dolarınız olmasını ya da o muhteşem kadının/adamın hayatınıza girmesini mi bekliyorsunuz? Halbuki bir çiçeğin güzel yapraklarında da, bir kelebeğin kanat çırpışında da yaşamın tüm neşesini, ihtişamını ve mutluluğunu deneyimleyebilirsiniz. Ve siz bunu ne kadar sıklıkla yaparsanız, yaşam sizi o kadar fazla “daimi neşeye” götürecek. Çünkü neşe nöronlarınız beyninizde yeni nöral bağlantılar yaratacak. Böylece yaratımlarınız daha kolay gerçekleşecek. Ancak sürekli endişe içindeyseniz, yaşadığınız gerçeklik de endişenin çeşitli şekilleri, önünüze çıkan aksilikler ve engeller olacak. Beyin “odaklandığı” şeyi yaratır.
Peki yaptığım şeyler ne zaman işe yarar? Varlığın sevincini nasıl duyumsarım?
“Kendinize şunu sorun: Yaptığım şeyde sevinç, rahatlık ve hafiflik var mı? Eğer yoksa, şimdiki anı örtüp karartıyor ve yaşam bir yük yada bir mücadele olarak algılanıyor demektir.
Eğer yaptığınız şeyde bir sevinç, rahatlık ya da hafiflik yoksa, bu ille de yaptığınız şeyi değiştirmeniz gerektiği anlamına gelmez. ‘Nasıl’ı değiştirmek yeterli olabilir. “Nasıl” daima “ne”den daha önemlidir. Elde etmek istediğiniz sonuçtan çok, bunu nasıl yaptığınıza daha fazla dikkat verip veremeyeceğinize bakın. En büyük dikkati yaşanan anın sunduğu şeye verin. Bu, olanı tamamen kabul ettiğiniz anlamına gelir, çünkü siz en büyük dikkati bir şeye verip de aynı zamanda ona direnemezsiniz.
Siz şimdiki anı onurlandırır onurlandırmaz, tüm mutsuzluk ve mücadele ortadan kalkar ve yaşam sevinç ve huzurla akmaya başlar. Şimdiki-anın farkındalığıyla davrandığınızda, yaptığınız her şey -en basit eylem bile- bir nitelik, özen ve sevgi duygusuyla dolu hale gelir.”
Dış şartları değiştirmekle değil, şimdinizi kutsamakla ilgilenin. En yüce yaratımları yapan zihinler ‘anda kalabilen’ zihinlerdir. Sizler de zihinlerinizi eğitmenize ve kendi ruhsal titreşiminizi yükseltmenizde size çokça hizmet edecek olan Thetahealing, Regresyon ve Jean Adrienne Arınma Sistemi yöntemleri ve seansları ilgili ayrıntılı bilgiye ve seminer takvimimize www.esindemir.com sitesinden ulaşabilir, hediye çalışmalarımdan ve grup seanslarımdan faydalanabilmek için Instagram ve YouTube hesabımı takip edebilir ve her türlü sorunuzu info@esindemir.com mail adresim üzerinden bana iletebilirsiniz.
Tekrar görüşünceye dek sevgiyle kalın…
İlginizi çekebilir: Titreşimlere doğuştan duyarlıyız: Peki ya aşırı duyarlıysak?