X

Yaratım üzerine düşünceler 1: Kim olduğunu hatırlamak

Önce “Yaratmak Allah’a mahsustur” cümlesiyle büyüdüm. Zaten aklımda “Yaratan kim ve nasıl biri!?” diye bir soru da yoktu, çocuktum… Ama çocukken hani belki olur da bilmek isterim diye anlatılıyordu herhalde: “Cennet var, bak Cehennem var, sevap/günah var, şelaleler ve ateş var ve tüm yaşam seçimlerin seni bu ikisinden birine götürecek.” Yani Allah seni ya sevecek ya da kızıp, sinirlenip, ateşlere atacak…. İşte Yaratıcı böyledir…

20’li yaşlarımda Burak Özdemir ile bu kavramların biraz daha doğru halleri ile bir aydınlanma (kavrayış) yaşamıştım… “Aman Tanrım seni bayağı yanlış anlamış ve şuncacık çocuğa da yanlış öğretmişler… ki zaten pek de ikna edememişlerdi” demiştim. Sonraları Meditasyon ile birlikte hayatıma giren Neale Donald Walsch, Louise Hay, Joseph Murphy, Steve Rother&Group gibi kitaplarda da “Yaratıcı sensin, yaşamının kaderini sen her an özgür iradenle seçtiğin varoluş halinle yaratıyorsun, varoluş halin ise düşüncelerinin ve hissettiklerinin bütünüdür ve bunlar da aslında senin bilinçaltında kabul ettiğin inançlardır. Yani neye inanıyorsan, onu yaşarsın” diyordu. Ardından tasavvufun tam ortasında bulmuştum kendimi ve bu kez de Dergah’ta söylenenleri dinledim. Orada ilk başta duyduğum o “Yaratmak Allaha mahsustur” görüşünün daha da olgunlaştırılmış haliydi; “Yapan yaptıran O’dur, senin, bir kul olarak “olan”da hiçbir iraden yok. Her şey O’nun nasibidir ya da değildir” deniyordu…

Sonra tüm fikirler hakikaten de sanki mağarama çekilmişim gibi geçirdiğim bir dönemimde, sosyal hayatımdan çok uzakta bir yere taşındığım ve 1 yılımı geçirdiğim o evde, sakin sıradan bir hayat yaşamaya başladığımda demlendi. Anlamak için ne kadar ağladım, ne kadar bir süre kalp ağrıları yaşadım bilmiyorum, kim haklıydı, hangisi doğru yoldu, hayata karşı nasıl düşüneceğimi bilemiyordum… Halimi düşünsenize… Neyse ki kan, ter ve gözyaşı neticesini verdi ve tüm ama tümmm bu öğretilenler zihnimde ve dahi gönlümde, yüzümde huzurlu bir gülümsemeyle netleşti. (Ve ardından yaşamımda teker teker hayallerimin tezahürüne şahit olduğum bir süreç başladı… İleride anlatılacaktır.)

Nihayetinde anladım ki; tüm görüşler doğruydu, yalnızca birleştirilmeleri gerekiyordu. Ve evet ben her an düşüncelerimle, sözlerimle, davranışlarımla, hislerimle, yani inançlarımla VE AYNI ZAMANDA varolma halimin bir özelliği olarak her an Yaratan (Allah) ile birlikte olma halimle yaratıyorum. Yaşam diye görünen bu gerçekliği şekillendiriyorum.

Evet yapan, yaptıran O’dur, tüm irade ondadır, peki ya O nerede? O her yerde ve her şeyde; O her an benimle ve benim içimde; böylelikle ben her an O’nunla birlikte yaratmaktayım. Ve bunu her an alıp verdiğim nefesle yapıyorum. Aramızdaki o bağ: Nefes… Yaratan bana her an saf, temiz, işlenmemiş bir nefes (enerji) veriyor ve ben onu düşüncelerim ve hislerimle doldurup geri veriyorum bu kainat yüzeyine. Ve kainat da bana, ben ona ne ilettiysem onu yansıtıyor. Ve böylece anladım ki kainat dediğimiz düzlem de yalnızca benden bana yansıyan ayna. O, bana beni bildiren…

Çünkü sistemin amacı bu. Sistem benim kendimi bilmemi istiyor. Kendimi tanımamı… Başka hiçbir şey değil. Başıma gelen olaylara baktığımda kainatın bana garezi vs yok. Olan neyse benden bana yansıyandır. Eğer hayallerin gerçekleşmiyorsa, o hayalinin gerçekleşmesinin MÜMKÜN olmadığına inanıyor olabilir misin? Peki diyelim mümkün olduğunu hissediyorsun. Peki bilinçaltın o hayalinin gerçekleşmesinin GÜVENLİ olduğuna inanıyor mu? Ya o şey olursa yalnız kalırım diye inanıyorsa, ya o şey olursa kaybetme korkusu gelir içime diyorsa, ya o şey olursa, problem yaratacak bir olayın gerçekleşeceğine inanıyorsa? Peki diyelim hem mümkün, hem de güvenli olduğuna inanıyorsun, peki kendini bu hayalin içinde olmaya LAYIK görüyor musun? Suçlulukların veya yetersizlik duyguların var mı? “Ben bunu haketmiyorum” diyen ufacık bir yanın? … O halde aynadan sana yansıyan da hayalinin sana verilmemesi oluyor.

Bizler Theta Healing uygulayıcıları olarak kişinin bilinçaltına yeni bir deneyimin tohumlarını atarken her zaman mümkün olduğunu, güvenli olduğunu ve layık olduğunu yükleriz. Ha bir de mutlaka o şeyin nasıl bir his olduğunu. Bunu bilmek, bunu yaymak için önemlidir. Daha önce söyledim mi bilmiyorum ama çok sevdiğim bir başka Kızılderili atasözü ise şudur: “Yaşamında ne istiyorsan, o ol !” işte bu hissin yüklenmesi işlemi bizim hayal ettiğimiz şeyi olmamız içindir… Hayaline layıksın, o mümkün, güvenli ve ona nasıl kavuşacağını biliyorsun. Bunu tüm inanç sisteminde, DNA’nda ve tüm hücrelerinde hissediyorsun. Öyleyse sen yaşamında istediğin şeyin frekansını yayıyorsun.

Hatırla. Yaşamında olan her şey senin içinin bir yansıması. O nedenle uyanık ol! Dergah’ta agah olmak derlerdi; agah ol. Mindfullness’ta da farkındalık deniyor; farkında ol tüm yaşam deneyimlerindeki ince detayların. Zihninden geçenin, hissettiğinin ve karşında gördüklerinin… Hepsinin sana bir mesajı var. Önce gör ki, sonra bilinçli seçiminle onu değiştirebilesin. Hatırla! Sen özgür iradeye sahip bir Yaratıcısın.

Bu bilgi bize edep getirir. Ne düşündüğüne, ne hissettiğine, ne söylediğine veya nasıl davrandığına daha dikkat edersin. Başkalarına karşı eleştirel sözler dökülüyorsa dilinden hemen bir dur; bu aslında kendini beğenmiyor, olduğun halini kabul edemiyor olmanın, kendini yetersiz veya eksik hissetmenin bir dışavurumu olabilir mi? Bir düşün! Eğer iyi şeyler yaratmak istiyorsan iyi şeyler söylemeli ve düşünmelisin! Evet, hangi düşüncenin geleceğini kontrol edemezsin ancak hangisinin kalıcı olacağına sen karar verirsin. Hangi düşüncelerin kalıcı olmasını seçtiğine dikkat et. Hangi düşünceleri tutup onları söze veya davranışa dönüştürdüğüne dikkat et, çünkü bunlar kaderini belirliyor olacak.

Çok sevdiğim bir söz: “Geleceği tahmin etmenin en kolay yolu bugün ne yaptığına ve ne hissettiğine bakmaktır. Geleceği bilmenin en iyi yolu ise onu yaratmaktır!

Evet sayın yaratıcılar! Maddi dünya senin içindekilerin bir yansımasıdır. Güzel bir oyun olsun, güzel bir hikayeniz olsun.
Eğer yaşamınızda gerçekleştirmek istediğiniz hayalleriniz var ve buna neyin engel olduğunu anlayamıyorsanız gelin Theta Healing tekniği ile onu birlikte bulalım ve temizleyelim! Eğer uplifers.com’daki yazınız üzerine sizi buldum diyerek telefonda belirtirseniz %20 indirim de sizin! 0554 963 4286 telefonum ve Instagram adresimden bana kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Sevgilerimle…

İlginizi çekebilir: Duygusal olarak özgürleşmenin tek yolu: Beklentisiz olmak

Dilek Cantimur: Dilek Cantimur, 20 Kasım 1988, İstanbul doğumluyum. 2011 yılında Yeditepe Üniversitesi Uluslararası Finans bölümünü burslu okuyup onur derecesiyle mezun olduktan sonra 5 yıl finans sektöründe çalıştım, fakat daha sonra “özümü gerçekleştirebilme yolumun” bu olmadığını fark ettiğimde bu illüzyona bir son verip Özüme Ait olan Hayatı inşa etmeye başladım. Hem aldığım tüm meditasyon ve enerji eğitimlerinden hem de yüksek lisans eğitimim süresinde edindiğim bilimsel gerçekler neticesinde öğrendim ki Her Problem ve Hastalık ilk önce İnsanın kendi Zihninde yaratılıyor. Şimdi terapilerimde bu zihinsel nedenlerin keşfedilmesi, bilinçaltı blokajlarının dönüştürülmesi konusunda en etkili yöntem olan Theta Healing terapisini uyguluyorum ve bir de günlük hayatlarında uygulayabilecekleri basit fakat çok etkili 7 derslik Meditasyon programları sunuyorum. Ve hayallerimden birinin tezahürü olarak kurduğum “CreatinggrounD” merkezinde farkındalığa hizmet eden birbirinden farklı ve değerli etkinlikler düzenliyorum. Bütünün hayrına… Aşkla.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale