X

Yaratılmış dünyadan makrokosmosa uzanan bir yolculuk: İnanmak mı, bilmek mi?

İnanç, hem de neye inanırsanız inanın, çok tehlikeli bir tuzak. Bilime inanan, tanrıya inanan, dine inanan, her şeyin tesadüf olduğuna inanan…
Kendisinin yalnız, akıllı-aptal, güzel-çirkin, başarılı-başarısız olduğuna inanan herkes, hepimiz büyük bir tuzağın içindeyiz.
İnanç, konusu her ne olursa olsun, bizleri belirlenmiş, daha önce sınırları çizilmiş bir balonun içine atar. “Bu fikre inananlar, doğu tarafına, bu fikre inananlar batı tarafına!
Daha çok inananı olan fikir, hal, “inanç” doğru, hatta “kesin doğru” olarak yaratılmış yaşamda yerini alıyor. Üstelik bu inandığımız şey her ne ise, genişleyip gelişen bir balon değildir, sabittir!

Bu yaşama adım atan sevgili insan ruhları, halihazırda anlatılan/dayatılan kurallara verdikleri “sessiz onay” ile, “düşünme”, “sorgulama”, “özgür irade”, “yaratıcılık”, “biriciklik” gibi özelliklerini “sorumluluk almama” ile değiş tokuş ederler. Sorumluluk almama ile çünkü; sizin için düşünülmüş, çoktan karar verilmiş, doğruluğu çokça tekrar tekrar kabul edilmiş inançlarımız var. Denemeden al ve üzerine yapılan!

Sorgulamayan insan, sorumluluk da almaz. Sunulanı kabul eder ve yavaşça düşünme, analiz etme, karar verme yetisini kaybeder.
Bu durum, sessiz sedasız bir kişilik budamasıdır.
Oysa insanı, insan yapan “düşünme”, “sorgulama”, “seçim yapma” ve “yaratma” özellikleridir. Bu özellikler olmadığı zaman, “insanı-ı kamil”den bahsedemeyiz.
Hangi öğretiyi açarsanız açın, aynı şeyi söyler.

Belki de konu, kullandığımız kelimelerdedir. Yani “inanıyorum” yerine “biliyorum” demek daha doğru olur.
Örneğin “falanca dine inanıyorum” yerine “falanca dinin bilgisinin doğru olduğunu biliyorum.” Tabii ki sizin de fark edeceğiniz gibi bu söylem bir sorumluluk, farkındalık ve karar gerektirir. “Biliyorum” diyen kişi, durumu incelemiş, sorgulamış ve kendi özgür iradesi ile karar vermiştir. Bilme hali aynı anda, anda bilmeyi yani genişlemeyi de beraberinde getirir çünkü sorgulama içeride hala devam etmektedir. Yani bilme organik olarak büyür ve gelişim gösterir. Dolayısı ile kişi konuya hakim ve “hükmedilemez” olmuştur.

“İnanıyorum” diyen kişi, bir fikrin öyle olma olasılığına “ikna olmuş”, “ikna olmaya meyillidir.” İnanma eylemi, inandığınız anda sorguyu da bırakmanız ile son bulur. Burada bir karar var ise, konu inancın ötesinde uygulanır, yaşanır ve tecrübe edilir boyuttadır.
Dünyaya yeni adım atanlar için, hali hazırda konulmuş kurallar vardır. Bir kısmı toplu yaşamak üzerine olsa da bir kısmı insanı yönetme üzerinedir. Cinsiyetin cinsel yaşam tercihinden tutun da, coğrafi ve tarihi yaşanmışlıkların, tutku, hırs ve korkuların yarattığı ve hala taşındığı kurallar. Dolayısı ile oyun alanımız genellikle bellidir. Çitlerden dışarıya atlayamaz, dubadan ileriye yüzemeyiz. Kuralların çiğnenmeme kuralını da unutmamak lazım.

Kaçınız dubadan ileriye yüzerken tamamiyle huzurlusunuz?
Toplum, topluluk, inanç, sorgulamaya izin vermez çoğu zaman. Yazılı olmayan kuralları yaşamın önüne geçer.
Peki bu durumda, özgür iradeden bahsedebilir miyiz?
Elbette!
Tüm bunlar aslında bize, sınırın ne demek olduğunu, kendi içimizdeki görülmez sınırlarımızın nasıl çalıştığını gösterir.
Kendini sorgulamayan insan, toplumu, inancı ve mekanizmayı da sorgulamaz.
Kerteriz almadan kerteriz olma noktasında, narsist bir yapı oluşturmadan duramaz.
Aydınlanmak, peri masalında dolaşmaktan ziyade, kendinin, sistemin, her gün açılan kapıların farkına varmaktır. Farkına varıp, savaşçı kıyafetlerimizi giyip savaşmaktan bahsetmiyorum; farkına varıp gerçeğin ne olduğunu idrak etmektir! Sistem, okul, her şekilde devam edecek mükemmel dengededir. Uyanan, sistemin artık onu hipnoz altında tutamayacağını bilir ve yoluna devam eder.

Gördüğünüz üzere burada iyi kötü, güzel çirkin hikayesi yoktur. Her şey görevini tam olarak yerine getirmektedir.
Asli görevimiz, var oluş sebebimiz olan “uyanmak” bizi özgürleştirecek tek şeydir.
Bunun dışındaki her şey sahte özgürlük alanları sunar. Bunlara kandığımız sürece, dualite kurallarına tabiyizdir. Yani Yaratılmış dünya kurallarına…
Sadece inançlarımızı sorgulayarak, en basit kendimize dair inançlarımızı sorgulayarak alanımızın sınırlarını çizebiliriz. Ve ancak bundan sonra genişlemeye doğru bir adım atabilir ve bilme halini deneyimleyebiliriz.

Şeyleri değiştirmek değil, kendimizi dönüştürmektir yolumuz, Astroloji haritamızın üzerine çıkmak.
Dönüşerek, yaratılmış olandan, yaratana yolculuk yaparız.. Yani yaratılmış kurgu dünyadan, bu dünya kontratını yaratan, deneyimlemeyi seçmiş olan bilinçli “ben”e yolculuk..

Yolunuz aydın olsun!

İlginizi çekebilir: Kendini dinlemek: Tek yapman gereken akan suyu takip etmek

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale