Birçoğumuz, yaratıcılığa ilişkin beynin sağ ve sol taraflarıyla ilgili efsaneyi duymuşuzdur. Buna göre; sol beyin analitik düşünme yetisine sahipken sağ beyinse tüm sanatsal ve yaratıcı faaliyetlerin geliştiği bölümdür. Ancak aslında yaratıcılık dediğimiz şeyin çok daha karmaşık olduğunu biliyor muydunuz? Evet, bu karmaşık süreç, bu efsanede sınıflandırılan kadar basit işlemlerden ziyade beynin hem sağ, hem de sol bölümlerini içeren farklı ağ işlevlerini gerektirir. Üstelik yaratıcılık gerektiren konunun hangi alanda olduğu fark etmeksizin… Yani ister bilimsel, ister sanatsal konularda olsun, yaratıcılık süreci beyinde farklı sinirsel ağların çalışmasıyla gerçekleşir. Bu ağlar arasında en temel 3 ağ ise şunlardır:
Dikkati yönetme ağı
Beynin yaratıcılık sürecinde ilk çalıştırdığı ağ, dikkati yönetme ağıdır. Bu ağ, işleyen hafızanızda aynı anda birçok bilgiyi tutmanızı, üzerinde çalıştığınız stratejileri aynı anda devam ettirmenizi ve yaptığınız bir şeyi unutup tekrar yapmamanızı sağlar. Dikkati yönetme ağının bir diğer önemli işlevi ise aklımıza ilk gelen fikirlere ket vurmasıdır. Çünkü hepimizin bildiği üzere aklımıza ilk gelen fikirler genellikle en yaratıcı olanlar değildir. Bu yüzden, dikkati yönetme ağı, ilk gelen fikir yerine bizi ikincisi ve üçüncüsü yani daha iyilerini düşünmeye zorlayarak yaratıcılık sürecine önemli bir katkıda bulunur.
İlginizi çekebilir: İlham perisini beklemeyin: “Yaratıcılık bir alışkanlıktır”İlham perisini beklemeyin: “
Hayal gücü ağı
Hayal gücü ağının en önemli işlevi, iç dünyamıza yönelmemizi sağlamasıdır. Bu ağ sayesinde hayal kurabilir, geleceğimizle ilgili yapacaklarımızı düşünebiliriz. Kendimize hedefler belirleyip bunlara odaklanmamızı da hayal gücü ağı sağlar. Aynı zamanda empati yapabilmemizi sağlayan hayal gücü ağının tüm bu işlevleri düşünüldüğünde yaratıcılık konusunda ne kadar temel bir göreve sahip olduğu anlaşılabilir.
Dikkat çekme ağı
Yaratıcılık sürecindeki işlevsel ağlardan biri de dikkat çekme ağıdır. Bilişsel bilim üzerine çalışmalarıyla tanınan Psikolog Scott Barry’ye göre önemi bilim tarafından da yeterince anlaşılamayan bu ağ, etrafımızda dikkatimizi en fazla çeken, bize en ilginç gelen şeyleri bulmamızı sağlar. Hayal gücümüzü faaliyete geçirmeden önce dahi, bu ağ, etrafımızdaki şeyleri ilginç olan ve olmayan şeklinde etiketler ve bunun bizim hayal gücümüzü besleyip beslemeyeceğini ve dikkatimizi vermeye değer olup olmadığına karar verir.
Tüm bu sinirsel ağlar ve onların birbiriyle uyum içindeki işlevselliği sayesinde beyin, yaratıcı düşünce için ihtiyacı olan verileri toplar, işler ve bunu yaratıcı sürecin çıktılarına dönüştürür. Bu işlemler ise, sanılanın aksine beynin yalnızca sağ tarafının değil tamamının aktif rol aldığı bir süreç içinde gerçekleşir.
Psikolog Scott Barry’den yaratıcılık, beyin, hayal gücü ve zeka ile ilgili daha fazla şey öğrenmek için aşağıdaki videoya tıklayabilirsiniz:
İlginizi çekebilir: Yaratıcılık ve açık fikirlilik görme kabiliyetimizi etkiliyor