X

Yaratıcılık potansiyelimiz ve gelişimi odağa almak ile başarabildiklerimiz üzerine

Her güne uyanma isteğinin girişimci düşünme ile ilişkisinin üzerine düşünüyorum bir süredir. İyi bir uyku uyuyamadığımızda, ufak tefek sağlık sorunları ile uğraşıyorken, hayatımızda yolunda gitmeyen bazı şeyler varken bile bir şeyler yapmak için motivasyonu kendimizde fazlasıyla buluyorsak hayatı seviyor olmak kadar büyüme bakış açısına sahip olmanın da bundaki payı olduğuna inanıyorum. Herkesin zaman zaman farklı zorluklar içinden geçtiği dönemler olması hem normal hem de sağlıklı bir durum. Sabit zihin yapısına sahip kişiler ile büyüme zihniyetindeki kişiler arasında bu durumu yorumlama ve çözüm arama yöntemleri arasında uçurumlar olduğunu görüyorum. Aslında belki de bu bakış açılarının arasındaki en temel fark denemek konusunda çekimserlik / girişkenlik. Çok ünlü bilim insanları, teknolojik buluşların mimarları, felsefeciler, tarihe adını yazdırmış ve geleceği şekillendirmekte olan sayısız ismin başarılarının arkasında çok kez denemek ve yanılmak var. Onların bu motivasyonlarının ve davranışlarının altında da ünlü psikolog Albert Bandura’nın “İnanç sistemlerimiz eylemlerimizi etkiler.” sözü çok önemli bir belirleyici. Son zamanlarda çok güzel bir vesileyle tanıştığım “Yaratıcı Özgüven” kitabı da bu konular özelinde çok düşünürken bana ışık tuttu.

İnandığımız şeylerin bir süre sonra gerçeğimize dönmesi ve bunu tekrarlamamız hem bir alışkanlığın hem de bazen daha kolay yolu seçmenin sonucu. Yeni bir bilgiyi zihnimizde yorumlamak ve yeni davranışlara dönüştürebilmek için niyet, emek ve çokça deneyip yanılma gerekiyor. Bir konuda yetki ve sorumluluk alıyor ve değişimi etkileyebileceğimize inanıyorsak bununla ilgili daha fazla emeği ortaya koyabiliyoruz, etkisi düşük olacak konulardan da uzaklaşabiliyoruz. Bunun ayrımını yapmak ve enerjimizi neye ayıracağımızı belirlemek yine zamanla ve deneyimle mümkün oluyor. Başta çok zor ve ürkütücü gelse de yeni yollar denediğimizde hem zihnimizin farklı bölgelerini aksiyona geçiriyor ve zihnimizi besliyoruz, hem de belki de hayal bile edemeyeceğimiz bir başarı kapısını aralıyoruz. Gelişim odaklı bakış açısı bizi mücadele etme, gelişime, deneyim edinmeye zorluyor. Üstelik belki de kendimizi bilinenin içinde sürekli tekrarlayarak potansiyelimizi kilitleme engelini ortadan kaldırarak yaratıcı tarafımızı bu denemelerde ortaya çıkarıyoruz.

Aslında her birimiz yalnızca düşünerek ve uygulayarak yaratıcı çözümler bulabilecek ve inovasyon yapabilecek potansiyele sahibiz. Örneğin GE Healthcare firmasının çocukların korkuları dolayısıyla her bir müdahale öncesi narkoz almaları yerine kritik müdahaleler öncesi keyifli bir hikaye yaratarak onlara bir yolculuk vadetmesiyle getirdiği çözüm, narkoz sayılarının azalmasını sağlamış. Bu örnek empati ile çözümcül bir yaklaşımın kapılarını açan bir inovasyon, aynı zamanda maliyet ve zaman da kazandırıyor. Bilimsel bir yanı, teknoloji yaratma gerekliği var zannettiğimiz inovasyonlar aslında ufacık bir düşüncenin filizlenmesiyle mümkün. Bu potansiyel hepimizde doğuştan var fakat bunu ateşlemek için kendi öz yeterliliğimize, benliğimize bakmak ve kendimize güvenmemiz gerekiyor. 

Denemediğimiz her şey başta endişeli hissetmemize sebep olabiliyor. İlk adımlarını atma cesareti, ilk sunum deneyimi, ilk buluşma… Sayısız örneği olan ilkler bilinmezlikle bize korku verebiliyor. İlkinde sonraki her zaman daha kolay ve aslında olumlama ile bakıp her ilk deneyimi gelişim fırsatı olarak görmek çok ciddi bir avantaj. İlk adımı ne kadar hızlı atarsak o kadar hızlı başarısızlığı deneyimleyebiliyoruz, bunu deneyimlediğimizde de iki yolumuz var, ya ondan öğrenip bir sonraki deneyimlerin kalitesini artırıyoruz; ya da bir şey öğrenmeden aynı şekilde yola devam ediyoruz. Başarısızlık herkes için zor bir deneyim diyor Carol Dweck; fakat bu bizleri tanımlayan bir sıfat olmak zorunda değil, sadece çözümlenmesi, aşılması, gelişmesi gereken noktaları görme fırsatı. Başarısızlıktan değil, deneyimi engelleyecek durumlardan, ortamlardan kaçınmak belki de kendimiz için önemli bir yatırım. Çevresini olumlu yönde etkileme isteği, empatiyle yaklaşma ve dinleme, bir şeyleri geliştirme arzusuna sahip olma ve başarısız olma özgürlüğünü kendimize tanıdığımız güzel günler diliyorum.

İlginizi çekebilir: Yaşarken ‘fark edemediğimiz’, fark ederek çözüm bulabileceğimiz: Disosiyatif bozukluk

Didem Sümer Tiryaki: Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji lisans eğitimi ardından Galatasaray Üniversitesi'nde işletme yüksek lisansını tamamladı. Yaklaşık 10 senedir özel sektörde İnsan Kaynakları alanında çalışıyor. Kadın Girişimciler Derneği'nin Geleceğin Kadın Liderleri programından 2013 yılında mezun oldu. Kagider ve Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği'nde öğrenci veya yeni mezun kadınlara mentorluk yaptı. BÜMED'in yürüttüğü Next-Gen programında mentorluk çalışmalarına devam ediyor. Deneyimsel oyun terapisi eğitimleri ardından supervizyonlarını tamamladı ve Oyun Terapisi Uygulayıcısı oldu, son iki senedir gönüllü olarak 2-11 yaş arası çocukları destekliyor. Öğrenmeyi, gezerek/okuyarak veya deneyimlerek yeni bilgiler keşfetmeyi, bu öğrenme ve keşiflerinden insan doğasına dair çıkarımlar yapmayı ve bunları yazmayı seviyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale