Yaratıcılığınızın farkına varın: Yaratıcı bireylerin 5 kişilik özelliği
Başarının uzun süreli bir çalışma sonucu gerçekleştiği artık herkes tarafından bilinen bir gerçek, ancak tek başına çalışmanın da yeterli olmadığını biliyoruz. Stres, denge, risk ve iş başarısı konularında yazan Jan Bruce’un geçtiğimiz günlerde Forbes’ta kaleme aldığı yazıya göre, tutku arabanın benzini, bağlılık ve uzun saatler çalışmak gerekli diğer donanımlarsa; kontağı çevirip benzini ateşleyen, araca ivme kazandıran unsur yaratıcılıktır.
Bireysel olarak kendinizin ve ekip arkadaşlarınızın yaratıcılığını destekleyerek sıra dışı fikirler üretebilir, ürün ve hizmet kalitenizi arttırabilirsiniz. İşte yaratıcı zekânızın işlediğinin 5 göstergesi;
1. Doğru stratejileri uyguluyorsanız
İş ve ekonomi yazarı Roger Trapp, Forbes’da yöneticilerin sürekli yaratıcılıktan dem vurduğunu ama çoğunun yaratıcı olmaktan çok uzak olduğunu söylüyor. Trapp’e göre yaratıcılık bazı özellikler gerektiriyor ve çalışanlarınızın yaratıcı olmasını istiyorsanız onlara “kutunun dışından düşünmesini” söyleyip durmaktan daha fazlasını yapmanız gerekir. Yaratıcılık yeni kutular yaratmayı gerektiriyor.
‘’Çok mu kuralcıyım? Çok mu katı ve savunmacıyım?’’. Sonuçlarla ilgili katı beklentiler yaratıcılığa ket vurur. Fakat tamamen özgür olmak da, en az katı olmak kadar yaratıcılığınıza gölge düşürebilir. Farklı düşüncelere sahip olmak için elinizdeki kuralları yeniden tanımlamanız gerekebilir. ‘Hiçbir şey kutsal değildir’ düşüncesini benimseyerek eylemlerinizi ve deneyimlerinizi sorgulayabilirsiniz. Müşterileriniz veya yatırımcılarınız arasındaki iletişim biçimlerinin gelenekselliği sizi sınırlıyor olabilir. Yeni iletişim araçları denemek istiyor olabilirsiniz. Powerpoint sunuları yerine ses kayıtları veya yazılar yerine grafikler bu iletişimi farklı bir boyuta taşıyabilir.
2. Baskı altında daha iyi performans gösteriyorsanız; fakat hedef odaklı değilseniz
Herhangi bir yazara sorduğunuzda, yapılacaklar listesi oluşturmanın aslında son derece motive edici olduğunu söyleyecektir. Hepimiz üretirken biraz baskıya ihtiyaç duyarız; fakat çok fazla stres altında olmak da bakış açımızı daraltır. Yerkes- Dodoson üretkenlik eğrisi, stresin yüksek olduğu zamanlarda yaratıcı üretkenliğin düştüğünü gösterir. Strese bağımlı olup işleri çabucak yapma dürtüsü yaratıcılığa terstir; çünkü kronik stres yaratıcılığı öldürür.
‘’Çok hızlı mı karar veriyorum? İnsanlara kaba mı davranıyorum? Gerçek diyaloglar kurup diğer insanların düşüncelerine değer veriyor muyum? Yeni düşünceler üreten bir model oluşturmak için ne yapabilirim?’’ Kendinizi deneyimleyin. İşi yetiştirme baskısı altına girmek yerine rahat olup, belki biraz daha fazla zaman ayırıp, yeni fikirler geliştirebilirsiniz.
3. Yaratıcı olmak için ekstra bir çaba sarf etmiyorsanız
Bir amacımız yoksa, gerçek bir değer üretemeyiz. Bir eylemin sadece ‘yaratıcı’ olması eğer bir amaca hizmet etmiyorsa, pek de bir şey ifade etmez. Yaratıcılık bize yalnızca bir amaca yönelik çalışırken yeni ve eşsiz çözüm araçları sağlayabilir. Başka bir deyişle, en yaratıcı girişimler bile bir amaca bağlı gelişir
Amerikalı girişimci ve yazar Dan Pallotta, Harvard Business Review’da bu durumu şöyle açıklıyor: ‘’Hepimiz kazanmak için yanıp tutuşsak da, gerçekler yaratıcılık kazanma tutkusundan daha derinlerde.’’ Pallotta’ya göre yaratıcılık, diğer insanların yaşamına katkı sağlama tutkusuyla aynı derinliklerden geliyor. Yaratıcı olduğunuzda bir insanın düşünce yapısını ve algılarını değiştirebilirsiniz. Yaratıcılığın gücü de buradan gelir. Bir insanın neler başarabileceğine dair algısını değiştirdiğinizde, ona yapabileceğiniz en büyük katkıyı yapmış olursunuz.
‘’Ben burada gerçekten ne yapmak istiyorum? Amacımın en nihai ve en iyi ifadesi nedir? ‘’Bu vizyona yaratıcılığınızı eklediğinizde, geldiğiniz noktaya siz bile şaşırabilirsiniz.
4. Öğrenmekten korkmuyorsanız
Gerçekten yaratıcı olan insanlar meraklıdır. Ve tabi ki yaşam boyu öğrenme ilkesini benimsemişlerdir. “Bu konu hakkında öğrenecek başka bir şey kalmadı” sözünü yaratıcı insanlardan duymazsınız. Durmaksızın düşünür, hayal kurar ve merak ederler.
‘’Yeni ve önemli bir şey öğrenirken kendimi zayıf hissetmekten korkuyor muyum? Verimliliğe takılı kalıp büyük resmi kaçırıyor muyum? Vizyonumu sınırlandırıyor muyum?’’
5. Değişimi benimseyebiliyorsanız:
Alışkanlıkların bir amacı vardır; ancak aynı zamanda sizi otomatik pilota alır ve yaratıcı tarafınızı köreltebilir. En yaratıcı insanlar genelde düşündükleri, canlandırdıkları ve yarattıkları değerli anları korumaya alacak yapılar geliştirmişlerdir. Ama bununla birlikte değişimin de beyinlerini uyarabileceğini ve yaratıcılıklarını ateşleyebileceğini bilirler.
‘’Rutinleriniz neler?’’ Bir gününüzde sorgulamadan, otomatik olarak yaptığınızı düşündüğünüz her şeyi mercek altına alın. Acaba takımınızla her hafta yaptığınız o haftalık toplantılara gerçekten ihtiyaç var mı? Yoksa ayda iki toplantı yeterli mi? Gece maillerinizi kontrol etmek için uyanık kaldığınız saatler ertesi günkü yaratıcılığınızdan çalıyor olabilir mi? Alışkanlıklarınızı ve rutinlerinizi hafifçe sarsın ve küçük değişimlerin neler yapabileceğine şahit olun.