X

Yaratıcılığınızı hayata döndürecek 7 etkili öneri

Yaratıcılık ve yaratım süreçleri insanoğlunun ilk zamanlarından beri yaşamında olan bir kavram. Yeti demek daha doğru olur çünkü bugüne ulaşmamızda geçmişteki pek çok insanın yaratıcılığı ve yaratım fikirleri etkili olmuştur.

Sanatta, edebiyatta, iş hayatında, problem ve kriz yönetiminde; yani hayatın her alanında kimsenin bakmadığı taraflardan bakabilmek, farklı fikirleri öne atmak, bunları gerçekleştirmeye çalışmak yaratıcılıkla ilgilidir. En önemlisi yaratıcılık zamanla öğrenilen, yaratıcı düşünme ise zamanla “alışkanlık” haline gelen bir güç. Yetenek bunun elbette ki bir parçasıdır, her insan yaratıcıdır; sadece bunun farkında değildir.

Şu var ki, yaratıcılığı her daim taze tutmak da kolay değil. Çoğu zaman, hangi alanda çalışıyorsak olalım (kurumsal alanlarda, sanatsal alanlarda…) yaratıcılığa ket vurulan an’lar yaşarız ve belli bir süre toparlanamayız. Peki bizleri bu yetimizi kullanmaktan alıkoyan ve inancımızı belli bir süre sarsan bu an’larla nasıl başa çıkarız? Birkaç yöntem var, çoğu aslında farkında olmadan düştüğümüz hatalar. Farkında olarak bunları aşabiliriz. 

Yaratıcılığınızı hayata döndürmek için kurtulmanız gereken 7 yanlış

Vaktinden önce yargı: Yaratıcı olmak için tüm yargılardan arınmış bir şekilde fikirlerimizi gerçekleştirmek durumundayız. Fikirlerinizi yolun çok başındayken yargılarsanız (değerlendirirseniz) ikinci aşamaya daha zor geçer ve yaratıcılığınızı bir bakıma engellemiş olursunuz. Bu iki süreci birbirinden ayırmak en iyisi. Bırakın ilk süreçte başlayan düşünce akışı sekteye uğramasın. Daha sonra, seçimlerinizi yapabilmeniz ve “en iyisini” bulabilmeniz için zaman olacaktır.

Cesaretin olmaması veya cesareti toplayamamak: Fırsatları kaçırma konusunda endişeleriniz; yeni yollara girmek, yeni girişimlere başlamak ve hiç girmediğiniz yollara girmek konusunda da korkularınız varsa ana yollara bile giremeyebilirsiniz. Yaratıcılığın sırrı, şansları değerlendirmek ve cesur olabilmektir. Korku, yaratıcılığı sekteye uğratan bir duygu.

Hata yapmaktan kaçınmak: Korkunun yaratıcılığı nasıl sekteye uğrattığı aşikar, korkudan başka, hata yapmaktan kaçınmak da bizleri sessizliğe hapseder ve daha çok içimize kapanırız. Ortaya attığınız fikirleriniz, sonradan yapacağınız hatalardan çok daha değerli. Bunu böyle düşünebiliriz.

Kendimizi başkasıyla kıyaslamak: Her alanda olduğu gibi başka insanların yetileri ile kendi yapabildiklerimizi karşılaştırmak ve kendimizi “onun kadar iyi” hissetmemek, yaratıcılığı yok ettiği gibi kendimize olan güvenimizin de git gide kaybolmasına neden olacaktır. Kendi standartlarımızı oluşturmak ve kendimize hem yaratmak hem de farklı olabilmek için zaman tanımamız gerekir.

Belirsizlikten korkmak: Evet, hepimiz belirsizlikten uzak durmaya çalışıyoruz ve belirsizlik kabul edelim ki bizi her açıdan düşündüren ve yoran bir şey. Çoğu insan her şeyin bir anlamı ve tanımı olmasını ister ama iş yaratıcılığa geldiğinde “kesinlik” beklentisi bizi fikirlerimizden ve amaçlarımızdan alıkoyabilir. Bırakalım, fikirlerimiz bizi korkutacak kadar farklı olsun.

Güven eksikliği: Belli bir belirsizlik seviyesi her türlü yaratıcı işe eşlik eden bir durum ve belli ölçüde “kendinden şüphe etme” durumu da olumlu görülen bir tutum. Ne var ki, uzun zamana yayılan bu kendinize olan güvensizlik sizi bir türlü başlangıç noktasına götüremeyecektir. Siz her ayağa kalkmaya çalıştıkça bu duygu sizi yeniden yere itecektir. Bunu bir mücadele olarak düşünün. Ne iş olursa olsun, bunun üzerinden gelebileceğinize olan inanç en büyük gücünüz olacaktır. Neden kendimize güvenmeyelim ki? Yaratıcılık bir bakıma hayata karşı başka bir gerçeklik yaratabilmektir ve bu ancak “yaratmaya cüret etme”yle başlar.

Gereğinden fazla düşünmek: Hepimizin çoğu zaman başına gelen ve insana belli bir süre sıkıntı veren bir durumdur fazla düşünmek. Yani bir bakıma çok fazla bilgiye aynı anda maruz kalmaktır. Gün içinde beynimizden geçen düşüncelerin fazlalığı bir zamandan sonra mental yorgunluk yaratır ve yorgun bir beyin, yaratıcılıktan git gide uzaklaşır. Bu nedenle fazla düşünmek yerine etkili düşünmek gerekir.

Natali Oral: 2014 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya, İletişim Sistemleri ve Sosyoloji bölümlerini bitirdim. Aynı üniversitenin sosyoloji bölümünde yüksek lisans eğitimine devam etmekteyim. Farklı kültür alanlarının toplumla ve bireyle olan ilişkileri, yaratıcı alanlar ve şehir hayatına dair gözlem ve araştırmalar yapıyorum ve bunları farklı dijital mecralarda yazılarla paylaşıyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale