Hepimiz, her gün, her an bir şeyler üretiyoruz. Projeler, fikirler, eserler, aklınıza ne gelirse… İster yaptığımız iş ile ilgili olsun ister kişisel çalışmalarımızla, üretmeye devam ettikçe yeniliklere ihtiyaç duyuyoruz. Ancak, her zaman aradığımızı bulamayabiliyoruz. Çünkü o yeni fikirler doğuran, farklı bakış açılarına sahip olmamızı sağlayan ilham kaynaklarımız azalabiliyor ya da tamamen kaybolabiliyor. İşte tam da bu noktada karşımıza ‘creative block’ yani ‘yaratıcı tıkanıklık’ çıkıyor. Bu terim, bireylerin yaratıcı süreçlerde ilerleyemedikleri, ilham bulamadıkları ve yeni bir şeyler üretemedikleri zamanları ifade ediyor. Hem profesyonel hem de kişisel gelişim için yaratıcılığın çok daha büyük önem kazandığı günümüzde bu tıkanıklık ciddi bir probleme dönüşüyor. Çünkü, ilerleme kaydetmek için yaratıcılık şart.
Geçmişten günümüze tarihsel ve kültürel bağlamda, yaratıcı tıkanıklık birçok ünlü sanatçının yaşamında, eserlerinde gözlemlenmiş. Örneğin, Leonardo da Vinci, Picasso, Dali gibi tüm dünyanın bildiği isimler ve daha pek çoğu, yaratıcı tıkanıklık denilen bu sendrom ile karşılaşmış ve yeni eserler üretebilmek için bunu aşmanın kendince yollarını geliştirmişler. Kimi sanatın farklı dallarıyla ilgilenmeye başlayarak kaybolan ilhamını bulmaya çalışmış, kimi yazarak, kimi ise küçük ve ulaşılabilir hedeflerle her gün minik ilerlemeler kaydederek. Kısacası hepsi farklı yollar deneyerek ilham kaynaklarını geri getirmeye çalışmış ve başarılı da olmuşlar, yoksa bugün eserlerini tüm dünya tanımazdı.
Daha önce Sabah Sayfaları (Morning Pages) konulu yazımızda, yaratıcı tıkanıklıktan kısaca bahsetmiştik. Ünlü yazar Julia Cameron’un Sanatçının Yolu isimli kitabında ilk kez karşımıza çıkan sabah sayfaları, sanatçıların yaratıcı tıkanıklık yaşadıklarında, yani yeni bir şeyler üretmekte zorlandıklarında onları içine girdikleri o çıkmazdan kurtarmak için etkili bir yöntem olarak tanıtılıyor. Ve pek çok sanatçıya da bu konuda ışık tutuyor.
Üstelik yalnızca sanatçılar için de değil, yeni bir şeyler üretmekte tıkandığını hisseden herkes için ünlü yazar sabah sayfaları tekniğinin işe yarayabileceğini belirtiyor. Bu yöntem, yaratıcı tıkanıklık ile mücadele etmede gerçekten etkili bir pratik olsa da bu konudaki tek yol değil. Yaratıcı tıkanıklık ile başa çıkmak için denenebilecek daha pek çok yöntem var.
Gelin, önce yaratıcı tıkanıklığın nedenlerine, sonra da bunu aşmak için neler yapılabileceğine birlikte bakalım ve kaybolan ilhamımızı bulmak için yaratıcılığımızın derinliklerine doğru bir ışık yakalım.
Yaratıcı tıkanıklık neden ortaya çıkar?
Yaratıcı tıkanıklığın birçok farklı nedeni olabilir. Bu nedenler çevresel ve içsel nedenler olarak iki ayrı grupta değerlendirilebilir ve kişiden kişiye değişebilir.
Çevresel nedenler:
- Kötü zaman yönetimi
- Aşırı iş yükü
- Çalışma ortamının düzensiz olması
- Yetersiz veya kalitesiz çevre düzenlemesi (ses, ışık vb)
- Geri bildirim ve sosyal destek eksikliği
İçsel nedenler:
- Mükemmeliyetçilik
- Öz güven eksikliği
- Motivasyon eksikliği
- Stres ve anksiyete
- Başarısız olma korkusu
- Geçmiş olumsuz deneyimler
- Depresyon ve benzeri psikolojik sorunlar
İçsel veya kişisel nedenler, bireyin kendini sürekli eleştirmesine, ortaya çıkardıklarından memnun olmamasına ve bu nedenle üretmeye devam etmek istememesine, iyi olmadığını düşünmeye başlamasına ve kendini tükenmiş hissetmesine neden olabilir. Bu da hem yaratıcılık becerisini olumsuz etkiler hem de bireyin odaklanmasını, motive olmasını engelleyerek başarılı işler ortaya koymasına engel olur.
Çevresel nedenler ise bireyin içsel motivasyon ve isteği tam olsa bile uygun olmayan bir ortam yarattığı için, bireyin yine üretme sürecine engel olacak şartları doğurur. Uygun bir çalışma ortamının bulunmayışı, yeterli zamanın olmaması, özellikle iş yerindeki aşırı görev ve sorumluluklar bireyin gerçekten istese bile yeni bir şeyler üretmesini engelleyebilir.
Bu nedenle en kolay ve hızlı aksiyon alınabilecek adımdan başlamak gerekirse, çevresel koşulların iyileştirilmesi ilk aşama olabilir. Daha sonra bireyin iç dünyasına odaklanarak yeni adımlar atması daha verimli sonuçlar doğurabilir. Peki, nedir bunlar? İşte yaratıcı tıkanıklığı aşmanın yolları…
Yaratıcı tıkanıklık ile nasıl başa çıkılır?
Çalışma ortamınızı düzenleyin. Size rahatsızlık veren, odaklanmanızı engelleyen, dikkatinizi dağıtan unsurları kaldırın. Ses, ışık gibi düzenlemeleri sizi en rahat hissettirecek şekilde ayarlayın. Konforlu ve kendinizi içinde bulunmaktan rahat hissedebileceğiniz bir ortam oluşturun. Çalışma alanınızı düzenli ve ilham verici hale getirin.
Eğer iş yükünüzün, görev ve sorumluluklarınızın baskısı nedeniyle üretken olmakta zorluk yaşıyorsanız bu sorunu ortadan kaldırmak için yöneticiniz veya iş arkadaşlarınızla konuşun, iş dağılımının adil bir şekilde yapılmasını sağlayın.
Güvendiğiniz kişilerden geri bildirim alarak çalışmalarınızı geliştirin. Yapıcı eleştiriler veya övgü dolu yorumlar, motivasyonunuzu artırmanıza yardımcı olabilir.
Güvenli alanınızdan çıkın, farklı topluluklara katılarak diğer insanlarla fikir alışverişinde bulunun.
Farklı sanat dallarından, kitaplardan, filmlerden ilham alın, farklı kültürleri keşfetmeye zaman ayırın. İlham kaynaklarınızı ne kadar çok çeşitlendirirseniz yaratıcılığınızı geliştirmek için o kadar çok fırsat yakalayabilirsiniz.
Doğada daha fazla zaman geçirin. Doğa, bugüne kadar pek çok sanatçıya ilham olmuş en güçlü kaynaklardan biri. Nice şiirler, şarkı sözleri, aşk hikayeleri bir denizin kıyısında, bir ağacın gölgesinde yazılmıştır… Kendinizi doğanın kollarına bırakın ve bırakın ilham sizi bulsun.
Şu sözü yaşam mottonuz yapın; “Her gün aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar bekleyemezsiniz.” Eğer her gününüz bir öncekinin aynısı ise farklı bir şeyler üretmeniz, yaratıcılığınızı geliştirmeniz pek mümkün değil. İşlevsiz bir döngünün, size hizmet etmeyen bir rutinin içerisinde olabilirsiniz; bunu fark edin ve değiştirmek için çaba harcayın. Kendinizi monotonluğun pençesinden kurtarın.
İlham veren başarılı hikayelerini dinleyin. TED konuşmalarını dinlemek için zaman ayırın, başarılı insanların hikayelerini kendi ağızlarından duymak ihtiyacınız olan motivasyonu bulmanıza yardımcı olabilir. Eğer imkanınız varsa ve ulaşabiliyorsanız sizin yolunuzdan geçmiş, benzer sıkıntılarla karşılaşmış ama sonunda çok yaratıcı işler ortaya koyabilmiş kişilerle birebir görüşün, mentorluk alın, farklı fikirlere kulak vermek bakış açınızı genişletecek, daha farklı yolları denemeniz için size ışık tutacaktır.
Zihninizi rahatlatın. En önemli ve atlamamanız gereken adımlardan biri bu. Zihniniz, gündelik işlerin, koşturmacaların, yapılacaklar listenizin karmaşası ile doluysa, yaratıcılığa alan açmanız gerçekten zor. Yoga, meditasyon, mindfullness gibi pratiklerle stresinizi yönetmeyi öğrenin. Zihninizi ne kadar rahatlatabilirseniz yeni bir şeyler için o kadar yer açmış olursunuz.
Farklılıklara açık olun. Denemekten korkmayın. İllaki çok ‘büyük’ bir şeyler olmak zorunda değil, yeni bir yere gitmek, daha önce yemediğiniz bir yemeğin tadına bakmak, evde yeni bir hobiye başlamak, yeni bir spor dalıyla ilgilenmek, hepsi olabilir. Ne kadar çok yenilik olursa hayatınızda o kadar çok ilham ve yaratıcılık da olur.
Kendinize küçük hedefler koyarak bu hedeflere ulaştıkça kendinizi ödüllendirin. Küçük başarılarınızı kutlamak, hem motivasyonunuzu artıracak hem de öz güveninizi destekleyecektir. Kendinize güçlü yönlerinizi hatırlatmak için de iyi bir fırsat olabilir.
Yazının gücünden faydalanın. Sabah sayfaları, brain dumping ya da serbest yazı tekniklerini kullanarak yazının ilham veren yönünün sizi ve yaratıcılığınızı beslemesine izin verin.
Sonuç olarak kendinizi iç dünyanıza kapatıp hapsetmeyin, dış dünyaya açılın, etrafınıza meraklı gözlerle bakın, farklı olanı görmeye, denemeye yöneltin kendinizi. Göreceksiniz, siz ne kadar açık olursanız ilham kaynakları da o kadar kolay sizi bulacaktır.
İlginizi çekebilir: Yaratıcılık potansiyelimiz ve gelişimi odağa almak ile başarabildiklerimiz üzerine