X

Yalnızlığın tadı yasaklı zevklerde saklı: Yalnızca tek başınızayken tadını çıkarabileceğiniz 7 şey

Yalnız kaldığında ne yapacağını bilemeyen, yalnız olmaktan nefret edenlerden misiniz yoksa hayatın tadının en güzel yalnız kalınabilen anlarda çıkarıldığını düşünenlerden mi? Yalnızlığın yarattığı boşluğu insanlarla doldurmaya çalışanlardan mısınız yoksa yalnızlığını paylaşamayanlardan mı?

Yalnız kalmak çoğu insan tarafından kötü bir durummuş gibi algılansa da, yalnızlığın hayatımıza kattığı birbirinden muhteşem ve eşsiz deneyim olduğu bir gerçek. Yalnız kaldığımız anlar en çok kendimiz olabildiğimiz, sadece kendimiz için bir şeyler yapabildiğimiz, kimseyle paylaşmaya cesaret edemeyeceğimiz en gizli sırlarımızı ortaya çıkarabildiğimiz, yaratıcılığımızı ve kendimizden aldığımız ilhamı geliştirebildiğimiz zaman dilimleri.

Yalnız kaldığınızda yalnızlık hissine kapılmadan içinde bulunduğunuz anın ve sahip olduğunuz en değerli şey olan zamanın tadını çıkarabilmek, aslında sadece o anların farkında olmak ve zevkine varabilmekle mümkün. Biz de ‘canım kendim’ zamanlarının tadını doyasıya çıkarmak için yalnızken yapabileceklerinizi size bir kez daha hatırlatmak istedik. Bu listeyi bir kenara not edin ve tek başınıza kaldığınız ilk fırsatta içinden birini seçip uygulayın! Pişman olmayacaksınız 🙂

İlginizi çekebilir: Kendinizi yalnız hissetmeden yalnızlığın tadını çıkarabilmenin yolları

Başkalarının yanında izlemeyi teklif etmekten utandığınız filmleri izlemek

Arkadaşlarınızın yanında film izlerken herkesin zevkine uygun bir film seçebilmek için Imdb’nin ‘En İyi Filmler’ listesinden seçim yapmanız gerekirken, tek başınıza kaldığınızda puanı yerlerde sürünen ancak izlemekten zevk aldığınız filmleri izleyebilirsiniz. İtiraf edelim, hepimizin başkalarının yanında izlemeyi teklif edemediği ancak izlemekten zevk aldığı, üst üste 10 kere de izlese sıkılmayacağı onlarca film var. Bazen kimsenin, hatta çoğu zaman kendimizin bile gülmeyeceği korkunç esprilere katıla katıla gülmeye ya da dünyanın en klişe sahneleriyle dolu romantik filmleri izleyerek hıçkıra hıçkıra ağlamaya ihtiyaç duyduğumuz anlar olabiliyor. Yalnız kalmanın en güzel tarafı da, kimseyle izleyemeyeceğiniz bu filmleri üst üste, hiç bıkmadan izleyebilmek!

İlginizi çekebilir: Yalnız hissettiğiniz anlarda içinizi umutla dolduracak yalnızlık temalı 8 film

Yasaklı zevkler, ‘guilty pleasure’ler…

Yalnız kaldığımız zaman dilimleri kimsenin yanında yapmadığımız ama yapmaktan da içten içe sonsuz bir keyif aldığımız şeyleri yapmak için bulunmaz fırsatlar. Ancak yasaklı zevk deyince aklınıza öyle puanı düşük filmler falan gelmesin; hayal gücünüzü biraz daha zorlamanız gerekecek. Nasıl mı? Yere düşürdüğünüz eşyaları eğilmeye üşendiğiniz için ayak parmaklarınızla yerden almak, duşta çişinizi yapmak, yolda yanlış yere yürüdüğünüzü fark edip geri dönmeniz gerektiğinde telefonunuzu kulağınıza koyup biriyle konuşuyormuş numarası yapmak, evdeki eşyalarla ya da aynada kendinizle konuşmak, kuruyemiş yerken ağzınızın sırasıyla bir sağ bir sol tarafıyla yediklerinizi çiğnemek, anlamsız şarkı sözleri ve daha önce hiç duymadığınız melodiler üretip bağıra çağıra söylemek, duşa girmeden önce evde saatlerce çıplak dolaşmak, burnunuzu ya da ayak parmaklarınızın arasını karıştırmak, sivilce ve siyah nokta sıkmak gibi sadece sizin bildiğiniz, tahmin edilemez zevklerinizden bahsediyoruz. Okuyunca şaşırsanız da bir kısmı iğrenç gibi görünse de, sizin de böyle sadece yalnız kaldığınız anlarda doyasıya tadını çıkardığınız, sizinle ilgili çıkarımlar yaparken kimsenin aklının ucundan bile geçemeyecek, hafızanızı çok zorlamadan tam da şimdi aklınıza gelen yasaklı zevkleriniz olduğuna eminiz. 

Spa ve kişisel bakım ritüelleriyle kendinizi şımartmak

Tek başınıza masaj yaptırmanın, kuaföre gidip baştan ayağa yenilenmenin, cilt bakımıyla tazelenmenin verdiği mutluluk hissi çok az şeyde var. Zaman zaman kendinize böyle hediyeler vermek, hem tek başınıza kaliteli zaman geçirmenin hem de kendinizi mutlu hissetmenin en iyi yollarından biri. Siz tek başınıza uzanıp rahatlamışken birinin sizinle ilgilenmesi, sağdan soldan yayılan muhteşem aromatik yağ kokuları, rahatlatıcı müzikler hangimizin hoşuna gitmez ki? Dışarı çıkmak istemeseniz bile küveti köpüklerle doldurup sıcak suyun içinde saatlerce kalabilir, bu sırada kitap ya da dergi okuyabilir, meditasyon yapabilir ya da sevdiğiniz müzikleri açarak sadece o anın ve kendinizle baş başa olmanın keyfini çıkarabilirsiniz.  

İlginizi çekebilir: Kendinize vakit ayırın: Yalnız başınıza yapabileceğiniz şeyler

Biriken minik minik işlerinizi aradan çıkarmak

Pek çoğumuzun zaman zaman aklına gelen ancak başka sorumluluklar nedeniyle ertelediği küçük küçük işleri mutlaka var. CV güncellemek, kitap ya da blog yazmaya başlamak, telefondaki fotoğrafları albümlere yerleştirerek temizlemek, bilgisayarımızın masa üstünü düzenlemek ve gereksiz dosyalardan kurtulmak, dolabımızdaki gereksiz eşyaları ayıklamak, kıyafetlerimizi deneyerek farklı kombinler oluşturmak, ayakkabılığı düzenleyip gözden geçirmek… Liste böyle uzayıp gider. Tek başımıza kaldığımız zamanlar zaman ve efor gerektirmeksizin yapabileceğimiz, günün koşuşturmacası içinde vakit ayıramadığımız tüm o işlere rahatça zaman ayırabileceğimiz zaman dilimleri. 

Sevdiğiniz dizinin koca bir sezonunu bir oturuşta silip süpürmek

Tek başına kaldığında bir şeyler izlemeyi sevenlerdenseniz bu sahne size hiç de yabancı gelmeyecek. Her bölümün son sahnesinden sonra ‘acaba şimdi neler olacak’ dediğinizde bir sonraki bölüme geçmek için sınırsız zamanınız var. Evi temizleyip, dağınıklıkları da derleyip toparladıktan sonra sıcacık bir bitki çayı demleyip ekranın karşısına kurulmanın; yumuşacık bir battaniyenin altında saatlerce sevdiğimiz bir dizinin tüm sezonunu bitirmenin zevki hiçbir mutlulukla boy ölçüşemez!

İlginizi çekebilir: Netflix dizileri: Sıkılmadan izleyebileceğiniz en iyi 37 Netflix dizisi

Sevdiğiniz şarkıları son ses açıp şarkı söylerken dans etmek

Yalnız kaldığınız anlarda sizin de içinizden bir pop-star sahneye fırlıyor mu? Spotify listeniz arabeskten Türkçe Pop’a, elektronikten klasik müziğe adeta bir milletler karması mı? Yalnız kaldığımızda pek çoğumuz sesimizin sınırlarını zorlayarak içimizde nasıl bir cevher saklı olduğunu keşfetmeye bayılıyoruz. Sevdiğimiz şarkıların karaoke versiyonlarını bulmak ve sesimizi defalarca kez kaydedip dinlemek; evdeki tüm perdeleri kapatıp aynanın önüne geçerek playback yapmak ve çılgın hareketlerle dans etmek yalnız kaldığımız anlarda hepimize mutluluk veren aktivitelerin başında geliyor. Hiç sanmıyoruz ama henüz denemediyseniz, ilk fırsatta bu deneyime mutlaka bir şans verin! Başkalarının yanında dinleyemeyip sözlerini ezbere bildiğiniz o malum şarkılara da…

Mutfağı dilediğinizce dağıtıp yeni tarifler denemek

Unlar saçılsın, yufkalar açılsın, tezgah dağılsın… Yemek yapmaktan hoşlanan biriyseniz tek başınıza kaldığınız ilk fırsatta kendinizi mutfağa atıp yeni tarifler deneyebilirsiniz. Üstelik sadece yemek değil ekmek mayalamak, turşu kurmak, reçel yapmak gibi zaman ve emek gerektiren zorlu mutfak görevlerini de deneyebilirsiniz. Tabii tek başınıza olduğunuzu unutup porsiyonları abartmamaya dikkat etmek şartıyla…

İlginizi çekebilir: Üretken mutfaklar için: Hem bedeninizi hem ruhunuzu besleyecek sağlıklı tarifler ve mutfak alışverişinin püf noktaları

Gördüğünüz gibi yalnızlık aslında nasıl tadını çıkarabileceğinizi bildiğiniz sürece özgürleştiren, sakinleştiren, mutluluk veren bir deneyim. Siz de zaman zaman yalnız kaldığınızda içinize yerleşen o yoğun hisle nasıl baş edebileceğinizi bilmiyorsanız, kendinizle keyifli zaman geçirmenin bu muhteşem yollarından faydalanabilirsiniz. 

 

Kaynaklar: Life Hack, Reddit, Medium

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale