X

Yalnızca telefonunuzun değil, ruhunuzun da boş alana ihtiyacı var: Kendine zaman ayırmak

Yaşamında hiçbir boş alan kalmadığını, ne iyi ne de kötü olana, yani hiçbir şeye alan olmadığını düşündüğün zamanlar oluyor mu?

Yapılması gerekenler, iş sorumlulukları, stresler, fazlaca kaygı, projeler, arkadaşlar, ödenmesi gereken faturalar ve daha da fazlası… ile tamamıyla kendini dolmuş hissedenlerdensen o zaman okumaya devam.

Sadece kötü değil, hayaller, umutlar, sağlığın, yapmak istediğin tatiller, çocukların, evcil hayvanların gibi güzel şeyler de alan kaplıyor olabilir.

Yaptığın her şey, düşüncelerin, ilişkilerin, etrafındaki insanlar, dünya – bazen seni fazlaca zorluyor ve yaşam alanını sıkıştırıyorsa, kendin için birçok şeye zamanın yetmiyor ve bazen “onu yapayım, bunu gerçekleştireyim” derken tüm gününü hiçbir şey yapamadan geçiriyorsan, işinle ilgili tüm sorumluluklarını zamanında ve eksiksiz yerine getiriyor, fakat tatilin için bineceğin uçağın hangi havalimanından kalkacağının farkında olmayıp uçağını kaçırıyorsan, yaşamında artık alan kalmadığının işaretlerini almışsın. Eski cep telefonlarının hafızası gibi artık yeni bir fotoğrafa yer kalmadığı gibi diğer programlar da işlevlerini tam olarak yerine getirememeye başladı.

Hafızası yeterli gelmeyen telefonlarımız için ne yapıyoruz? Fotoğraf ve videoları siliyor, yenilerini eklemiyoruz çünkü eklemeye yerimiz yok. Kullanmadığımız veya az kullandığımız aplikasyonları siliyoruz, yeni aplikasyon ihtiyacımız olsa dahi hiç ama hiç eklemiyoruz… Gerekirse fabrika ayarlarına dönüp tamamıyla sıfırlıyoruz.. E o da yetmezse yenisini satın alıyoruz. Yeni bir sen satışta var mı emin değilim!

Yeni bir şeyler olsun istiyorum, hayallerim var, gerçekleşmesini istediğim projelerim var. Bunlara alan ve zaman nasıl bulacağım? Çünkü bunlar ağırlaştıran değil, bunlar heyecanla yataktan uyanmamı ve güne ilhamla başlamamı sağlayanlar.

Soru zamanı!

Uçağımı kaçırdığım an üzüldüm, panikledim ve bir süre sonra (aslında meditasyon sonrası) bunu yaşadığım için şükrettim. Kendimi nasıl unuttuğumu, ikinciliği geç, üçüncü, dördüncü hatta sıralamada bile olmayan şekilde yaşamıma kendimi yerleştirdiğimi, yoga uzmanı olarak öğrencilerimin her şeyini kendimden daha fazla önemsediğimi, eğitimlerimi bile kendimi geliştirmekten öte başkasına neler yapabilirim amacı ile almaya başlamış olduğumu, her gün yapmak isteyip yapamadıklarımla (kendim için) günü tamamladığımı ve tabii uzun zamandır beklediğim tatilimi rahatça yaşamama kendi kendime engel yarattığımı fark etmemi sağladığı için iyi ki yaşadım dedim. (1 saatlik uçak yolculuğu, 1 saat yine uçak üstüne 4 saat araba yolculuğuna dönüştü. Dalaman’a gitmek için İzmir’e uçtum sonra da araba ile devam ettim.)

Şu an kendini nasıl hissediyorsun? Peki kendini aslında nasıl hissetmek istiyorsun? Tükenmiş veya enerjik? İlham almış ve heyecanlı? Bitkin düşmüş ve kaygılı?

Hepimizin ağırlık hissettiğimiz zamanlar var. İşimizde ve evimizde kendimizin en iyisini gerçekleştirmeyi istiyoruz. Ailelerimizin gelişmesini, evlerimizin ışıldamasını, aynı zamanda daha fazla para, daha fazla ilgi ve hayallerimizi yaşamak istiyoruz.

Kendimizi o kadar zorluyoruz ki her gün start ve restart düğmeleri arasında gidip geliyoruz. Bazı zamanlar makine o kadar ısınıyor ki düğme işe yaramıyor, fişi çekmek zorunda kalıyoruz.

Hayatımıza birçok şey katmak, yapmak istiyoruz. Bir yandan da hareket etmeyi geçtim nefes almaya bile alan bırakmıyoruz.

Yoga felsefesinin bilge kişilerinden Patanjali 2000 yıl önce yukarıda anlattığım durumun insana vereceği zararların farkına varmış ki “Aparigraha(अपरिग्रह)”dan bahsetmiş. Türkçe; açgözlülük yapmamak, fazlasını veya gereksiz olanı tüketmemek, ve sahiplenmemek demek Aparigraha, ve Yoga Sutralar’ında yer alan sekiz adımdan sonuncusu. Yoga Sutralar’da manevi ve ahlaki yönelimler ve öz disipline dair kurallar vardır; kişinin sağlığı için yönelmesi gereken davranışlar yer alır; doğamızın manevi taraflarını tanımamıza yardımcı olurlar.

Fazlası her zaman zarardır diyen atalarımıza da kulak verelim. Yaratmak istediğin boş alanın nasıl bir yer olduğunu fark et. Yani bu alanda;

Bu boş alan içinde; (beyaz alan diyelim hatta)

1. Suçluluk duymadan hayır diyebiliyorsan,

2. Yaşamında olmasını istediğin kişiler, şeyler her ne varsa sana iyi hissettirdikleri için oradaysa,

3. Fiziksel ve zihinsel olarak iyi hissediyorsan,

4. Yüksek enerjili ve yaşamla daha fazla ilgiliysen,

5. Daha üretkensen,

6. Kendini yapılacaklarda en sona koymuyorsan,

7. Her şeyi yalnız başına yapmak zorunda olmadığını biliyorsan,

o zaman bu alana sahipsin.

Eğer bu alanı yaratmak istiyorsan…

  • Yaşamında varolan belki herkes için zamanla onlarla beraberken nasıl hissettiğini sor ve eğer iyi hissetmediklerin varsa onlara daha az zaman ayır, ve hatta belki de hiç zaman ayırmamaya başla.
  • Seni iyi hissettiren bir işte mi, yoksa her sabah zorunlulukla gidip geldiğin bir işte mi çalışıyorsun, fark et.
  • Her şeyi kontrol etmekten vazgeç.
  • Her şeyi en mükemmel hali ile yapmaktan vazgeç.
  • Bir şeyleri yaşamına alırken gerçekten ihtiyaç duyup duymadığını sor kendine. Sadece zihnin değil, bırak hislerin, yani kalbin söylesin. Belki kalbin ona ihtiyaç duymadığını söylüyor ama zihnin kalıpları (kapitalist sistemin ve reklamların etkisi) alman gerektiğine dair seni zorluyor.
  • Ve sonra nefes al. Durduğun anlarda bu beyaz alanı deneyimle. Alıp verdiğin nefeslerin arasındaki geçişlerde bir an durup deneyimle.

Bazen hiçbir şey yapma ve öylece otur. Ne oku, ne izle, ne dinle, sadece hareketsiz otur. Zen meditasyonu yapmak da aynen bu bahsettiğim oturma halini sana yaşatıyor.

Yoga asanaları ile bedensel olarak alan açtıktan sonra nefesle yaşam enerjini bu alanlara dolduruyorsun. Beden nefesin aracılığı ile zihinle uyumlanıyor ve beden gibi dinginleşen zihnin içinde alanlar, yani beyaz boşluklar oluşmaya başlıyor. Yani yoga yap, nefes çalış ve meditasyonla taçlandır. Üstüne de bir bardak su iç ki gitmesi gereken de senden gitsin. 

İlginizi çekebilir: Zorlukları yenme gücü içinizde: Teslimiyet ve inancın zaferi

Meltem Fakabasmaz: İstanbul’da doğdum. Anaokulundan lise sona kadar okuduğum FMV Işık Lisesi’ni tamamlayarak Endüstri mühendisliği okumak için rotamı Kıbrıs’a çevirdim. 4 sene sonunda okul ikincisi olarak tamamladığım mühendislik eğitimimi yaşamda uygulama serüvenim başlamadan bitti. Dönemin ekonomik krizi ile kendimi medya alanında buldum. Dergilerle başlayan medya ilişkim Sinema-TV master ile sinema sektörüne doğru kaydı. 5 yıla yakın filmlerle yaşadığım yakın ilişki zamanla televizyon reklam prodüktörlüğüne doğru yöneltti. Gece ve gündüzün birbirine karıştığı, tatil günlerinin sayısının giderek azaldığı bir süreç içinde yogayı keşfettim. Aktif ve düzenli spor yapan biri olmama rağmen çalıştığım işin derin etkisi ile sırt, bel, diz, ve kalça ağrılarına, uykusuz gecelere ve depresif bir ruh haline geçiş yapmıştım. Yoga bir ilaç gibi, başta fibromiyaj defterini kapatmama yardımcı oldu. Yaşadığım tüm olumsuzluklara birebir yardımcı oluşunu keşfettikçe başkaları ile paylaşmak istedim ve 2015’te almaya başladığım yoga eğitimlerim Şimdiye kadar 1000 saate ulaştı. Öğretmek kadar öğrenci ruhumu da korumayı ve keyfini çıkarmayı seviyorum. RYT® 500 Yoga Alliance sertifikamla beraber Yoga Terapi, Nefes ve Meditasyon ile ilgili ayrı uzmanlık sertifikalarım var. İstanbul’da 4 ayrı stüdyoda derslerimle beraber Youtube kanalım ve yogauni sitesinden evde yogasını yapmaya devam edenlerle buluşmaya çalışıyorum. Farkındalık, Sağlıklı Yaş Alma ve Yoga yazılarımın içeriklerinde karşınıza sıklıkla çıkacak olanlar.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale