X

Yalandan pozitiflik vs. öz şefkat: İyi hissetmek için kendinizi kabul edin

Yas, hayal kırıklığı, öfke gibi pek de bayılmadığımız duyguları, türlü alışkanlıklarla uyuşturmanın spiritüel versiyonu: Yalandan pozitiflik.

Geçmiş pişmanlıklara, gelecek kaygılara takılmadan anın tadını çıkarmam gerektiğini bir güzel okudum, öğrendim. Mutlu anlar kadar zorlu günlerin de geçeceğini biliyorum. Canımı acıtan her olayın, uzun vadede hayrıma olduğunun farkındayım. Aynı kendimi kusurlarımla kucaklamam gerektiğini de bildiğim gibi.

Bunlar ve türevleri tarzı ezber bilgileri doğru bulduğum için uygulamaya geçirmek için her içim sıkıştığında pozitif kalamayacağım. Spiritüellik iyi hoş ama ben daha çok “acının içinde otur ve geçmesini bekle” ekolünden geliyorum. Acıyı, ızdıraba dönüştürmeden elbette. Ama bugünkü konumuz bu değil. Her canım sıkıldığında telefonumu karıştırırken ya da ağzıma bir şeyler tıkıştırırken yakalıyorum kendimi. Senin kendinden kaçış yolun işkoliklik, sigara, alkol, televizyon ya da türevleri olabilir. Herkesin duygularını örtme metodu kendine. Acıyı, can sıkıntısını geçiştirebiliriz ama yaşamadan bitiremeyiz ki.

Kusurlarınızı, korkularınızı veya utandığınız taraflarınızı kucaklayın, paylaşın, edin derken sanılmasın ki her kusurunu seven ve kabul eden biri var karşınızda. Yalandan pozitifliğe karnımız tok evelallah. Henüz sevemiyorum ve dolayısıyla seviyormuş gibi yapıp da kendimi kandırmıyorum. Kısaca dönüşüme önce kendime dürüst olarak başlıyorum. Birtakım özelliklerime sevgiyle yaklaşamayabilirim ama kendilerinden kurtulmaya da çalışmıyorum. Hiç de hoşlaşmadığım özelliklerimden “kurtulmak” istemek, o duygu ve düşüncelere karşı fark etmeden direnç oluşturabiliyor.

“Kurtulmak” yerine “dönüştürmek” demek çok daha şefkatli bir yaklaşım. Kelimelerin gücü vardır derler, ben yaklaşımımı ve dilimi düzelttikçe davranışlarım da dönüşmeye başlıyor. Konuşmalarımda “Kibirliyim, kıskancım, korkağım” gibi söylemler kullanmak yerine, “Bazen kıskanabiliyorum” demeye çalışıyorum. Keza bu hallerimi ne kadar sahiplenirsem, o kadar yapışıyor üzerime.

Pek de sevmediğim taraflarım, meğer bugüne kadar beni incinmekten korumuş durmuş. Duygularımı belli etmeye hazır değilmişim ki, kibirlenerek saklamışım kırılganlığımı. Ölüm korkum sayesinde hayatta kalabilmişim. Yetersizliklerimin görülmesine hazır değilmişim ki mükemmellik peşinde koşturmuşum.

Benim için dönüşümün ilk adımı kendime söylediğim yalanları fark etmek. Mış gibi yapmak yerine, durumu olduğu gibi kabul etmek. Korku, kaygı ve kırılganlıklarımın beni bugüne kadar incinmekten koruduğunun farkındayım. Varılması gereken noktanın, onları sevmek olduğunu biliyorum. Bazılarını kabul etmeye başladım ama çoğunu sevmekte zorlanıyorum. Varlıklarına minnettarım ama artık özgürleşmeye hazırım. Yalandan pozitiflik vermemek ve korkularımı seviyormuş gibi yapmamak, ilk adımım. Hem acelem de yok. Alim Gazali ne demiş? “Uzun mesafelere ulaşmak, ancak yakın mesafeleri aşmakla mümkündür.”

İlginizi çekebilir: Konfor alanınızdan çıkmak için neyi bekliyorsunuz?

Yasemin Yapanar: Yasemin, Savannah College Of Art And Design - Güzel Sanatlar ve Fotoğrafçılık mezunu. Dört yıl boyunca Bernaylafem İletişim ve Marka Danışmanlığı’nda marka temsilciliği yaptı. Ajans tecrübesi sonrası, etkinlik ve marka yönetimi alanına “freelance” devam etti. Dünya dalış rekortmeni Şahika Ercümen, Pizza Emirgan/Gizli Kalsın gibi markalarla çalıştıktan sonra kendini, annesi olduğu Kolektif House’ta buldu. Kolektif’in kuruluşundan itibaren marka/kültür ve pazarlama departmanlarını yönetti. Tasarım, üyelik ve IK departmanlarına dokundu. Farklı alanlarda marka/kültür, pazarlama ve IK danışmanlığı vermeye devam ediyor. Yasemin’in en büyük ihtiyacı kırılganlıklarımızın konuşulması, gölgelerimizin dile gelmesi. Tüm gayesi gayreti; kendini olabildiğince samimi bir şekilde ortaya koyarak, hayatta aynı yerlerde zorlandığımızın ilhamı olmak. Bu hayalinin ilk ürünü; ‘Bilinçli Geyik’ isimli podcast’inde vücut buldu. Karşınızda kusurları, kırılganlıkları, korkularıyla olduğu ve deneyimlediği kadarıyla soyunuyor. Ve bi' tık tiye alıyor hallerini/hallerimizi. Zaman zaman kendini atıyor ortaya. Bazı bazı da konuk ağırlıyor. Bir diğer yandan Instagram’da kısa farkındalık video’ları çekiyor, orada burada makaleler yazıyor. ‘Kırılganlık Paylaşımları’ buluşmaları organize ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale