X

Yağmur Adam Sendromu ve depresyon: Mutlu olmak mı zihni korumak mı?

Orta Çağ’da Avrupa’da akıl hastalığı yaşayan kişilerin içine “şeytan” girdiğine inanıldığını duymayan yoktur. Aslında bunun da altında, akıl hastalığı yaşayanların ruhlarını şeytana sattıkları ve ona hizmet ettikleri inancı vardı. Bu nedenle o dönemde akıl hastalarına şeytanın diğer adı olan “Rain Man” adını takarlardı. Yağmur Adam deyince birçoğunuzun aklına 1988 yapımı “Rain Man (Yağmur Adam)” adlı film gelmiştir. Filmin adının “Rain Man” olması da muhtemelen filmin başrol karakteri olan otistik gencin yaşadığı sendroma bir gönderme. Günümüzde otizm, hiperaktivite, depresyon ve anksiyete (kaygı bozukluğu) vakalarının inanılmaz bir hızda arttığını görüyoruz. Peki, ne oluyor da “akıl sağlığı bozukluğu” kategorisindeki bu vakalar hızla artıyor?

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2020 yılına kadar depresyonun ikinci büyük küresel sorun olacağı görüşünde (1). Depresyon önceleri orta yaş ve üstü kişilerin hastalığı olarak görülürken günümüzde çok sayıda kişi ergenlik çağında depresyona giriyor (2). Aynı şekilde depresyonla yakından ilgili anksiyete (kaygı bozukluğu) vakalarında 1950’lerden itibaren belirgin bir artış olmaya başlamış (3). 2020 yılına sadece iki yıl kaldığını düşünür ve etrafımıza şöyle bir bakarsak, önümüzdeki dönemin genel ruh halinin güven ve mutluluktan ziyade, korku ve ümitsizlik olacağını ayan beyan görebiliriz.

Bu noktada akla şu soru geliyor: Sadece 50-60 yıldır hayatımızda olan ve akıl sağlığını tehdit eden şeyler neler olabilir? Bu soruya biraz araştırmayla şu yanıtları bulabiliriz:

  1. Televizyon, bilgisayar, tablet ve akıllı telefon kullanımıyla birlikte medyanın hayatlarımızı delirmişçesine taciz etmesi,
  2. İlaç kullanımının ve katkı maddeli yiyeceklerin artışı,
  3. Bizi doğal yaşantımızdan uzaklaştıracak bir yaşam tarzına mecbur bırakılmamız.

Doğamıza uygun olmayan bu yaşam tarzı, zihnin ve bedenin eninde sonunda “error” (hata) vermesine sebep oluyor. Medya ve reklamlarda sistematik olarak pompalanan cinsellik, şiddet ve korku, katkı maddeli yiyecekler ve ilaçlar fabrika ayarlarımıza kesinlikle uygun değil ve bizi “başkalaştırıyor.” Başkalaşamayan bünye de, kaygı, ümitsizlik ve depresyon gibi akıl sağlığı bozukluklarıyla boğuşuyor.

Tamamen suni yollarla oluşturulmuş bu sistem, size çözüm olarak bir takım yollar da sunmak zorunda tabii. Örneğin, sağlıklı olduğu iddia edilen paketli ürünler, pozitif düşünme yöntemleri, bilinçaltı teknikleri, olumsuz duyguları ve anıları zihninizden tamamen sileceğini vadeden yöntemler, bunlardan bazıları. Suçluluk, utanç, değersizlik ve korku gibi duygular, depresyon ve kaygı bozukluklarının genel karakteri olmakla beraber, yaşanması gereken duygulardır da. Kulağa olumsuz ve istenmeyen duygular gibi geliyor öyle değil mi? Ama bu duyguları hissediyor olmanız sizin “insan” olduğunuzun bir göstergesi. Eğer suçlu, rahatsız veya korkulu hissediyorsanız ortada gerçekten de bedeniniz ve zihniniz için yanlış giden bir şeyler var demektir. Bu duyguların yok sayılması, bastırılması veya “silinmeye” çalışılması uzun vadede ciddi sorunlara yol açar, sizi adeta “robotlaştırır.” Beyniniz mekanikleşir. Mekanik bir zihin ise, kolayca yönlendirilebilir.

“Farkındalık” kavramının çok fazla dile getirildiği bir dönemde olmamız, yukarıda saydığım sebeplerden kaynaklanıyor. Bana göre farkında olmak tamamen “uyanık” olmayı gerektirir. Bu taşıması güç bir yüktür. Ama uyanık ve ayık olmak, eninde sonunda sizi özgürleştirecek yoldur. Özgürlük, bedeniniz ve zihniniz için sorumluluk almakla başlar. Ve büyük sabır gerektirir.

“Uyanık olma” meselesinin beyin dalgalarıyla doğrudan bir ilişkisi vardır ki bu da başka bir yazının konusu olsun.

Sorularınız için bana ayselkeskin2004@yahoo.com üzerinden ulaşabilirsiniz. Sağlıkla kalın.

 

İlginizi çekebilir: Kazanan mısın kaybeden mi: Hayat oyununda hangi taraftasın?

Kaynaklar:

  • http://www.who.int/healthinfo/global_burden_disease
  • Zisook, S. Et al. (2007), “Effect of Age on Onset on the Course of Major Depressive Disorder”, American Journal of Psychiatry, 164
  • Twenge, J. M. (2000), “Age of anxiety? Birth cohort changes in anxiety and neuroticism”, 1952-1993, Journal of Personality and Social Psychology, 79
Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale