Bu soru, fitness alanında çalışan tüm spor eğitmenlerine en az bir kez sorulmuştur. Bu doğru bilinen en büyük yanlıştır ve nedendir bilinmez, insanların aklına kazınmış bu algıyı değiştirmek bir hayli zordur.
Yağlar ve kas dokusu birbirinden çok ayrı yapılardır. Birbirlerine dönüşme gibi bir özellikleri kesinlikle yoktur. Yağ; vücut metabolizmasının harcayamayacağı miktarda enerji (yani besinlerden alınan kalori miktarı) alması durumunda ortaya çıkan ve daha sonra kullanılmak üzere depolanan bir maddedir. Kas ise; her insanın vücudunda bulunan bir dokudur.
Birçoğumuzun aklına spor, yaz aylarına yaklaşırken gelir ve hareketsiz geçen birçok ayın acısını çıkarırcasına spor salonlarına ve spor eğitmenlerine saldırılır. Kısa bir sürede karın kası, basen ve bacaklardan incelme, kollarda sıkılaşma, vb. taleplerde bulunulur ama özellikle bayanların üzerine basa basa belirttiği ‘Kas yapmak istemiyorum.’ ifadesidir. İşte tam bu noktada eğitmenlerin yılmadan açıkladığı konu, yağların kasa dönüşmeyeceği ve aslında haftada 3 gün yapacakları tüm kaslara yönelik egzersiz çalışmalarıyla isteseler de fazla bir kas kazanımı olmayacağıdır.
Kaslar, yapıları gereği düzenli egzersiz ve çok bilinçli bir beslenmeyle uzun vadede kuvvetlenir ve hacimlenir. Kas kazanımının gözle görülür derecede olabilmesi için en az 6 ay düzenli antrenman uygulanmalı ve titiz beslenme prensipleri oluşturulmalıdır. Yani bu başarı, kendini adamışlık olarak ifade edilebilir.
Yağlar, vücudun enerji depolarıdır. Çok kalori alır, bunu harcayacak kadar hareket etmezsek; vücut hayatta kalma içgüdüleriyle fazladan gelen enerjiye hayır demez, alınan enerjiyi daha sonra harcanmak üzere biriktirir ve vücudun yağ hücreleri nerelerde depolanıyorsa, (genetik olarak belirlenir) oralara depolar.
Yağ yakmak da yağların depolanma mantığının tam tersi bir tutumla mümkündür. Yani fazladan enerji açığı ortaya çıkartmak. Önemli bir detay vardır ki, vücut metabolizması enerjiye ihtiyaç duyduğunda hemen depo yağlarını kullanmak istemez. Kaslardan da enerji açığa çıkarabilen bir mekanizmamız var.
Kas kaybetmeden yağ yakmanın mucizevi formülü ise, uzun süreli kardiyovasküler çalışmaları çok seviyor olsak da, tüm vücut kaslarının orantılı çalıştırıldığı kas kuvveti geliştirme antremanlarını haftalık çalışmalarımıza dahil etmektir.
Peki, kas yağa dönüşmüyorsa neden antrenmanlara başladığımızda önce hacimleniriz? Bunun birçok sebebi var.
- Nasıl olsa o kadar spor yapıyorum, daha fazla yemek yiyebilirim.
- Vaktim yok, kardiyo yapamam.
- Bana diyet demeyin, spor yaparak kilo vermek istiyorum.
- Haftada en azından 2 gün içki içerim, bunu değiştiremem.
- Spora da başladık, öğünleri atlayalım ne kadar az yersek o kadar iyi.
Eminim yukarıdaki ifadeler tanıdık gelmiştir.
Kardiyovasküler çalışmalar yapmayarak, beslenmenize ve alkol tüketiminize dikkat etmeyerek, öğünlerinizi atlayarak, yeterince dinlenmeyerek yaptığınız her kassal çalışma, vücudunuzda bir hacimlenme oluşturacaktır. Bu iyi anlamda değil, sizi bilinçli yapmadığınız spordan ebediyen soğutacak, sağlıksız bir hacimlenmedir.
Spor yaptım daha çok şiştim ifadesi; bilinçsiz antrenmanların ve sağlıksız yaşam biçiminin sonucudur. Her zaman bilinçli ve sürdürülebilir bir antrenman programı oluşturun ve elinizden geldiğince bu programı yaşam tarzınız haline getirin.
Sağlıkla kalın 🙂
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.