X

“Workation”: Uzaktan çalışırken tatil yapabileceğiniz keyifli destinasyonlar

Her şeyi bir kenara bırakıp Güney’e yerleşmiş arkadaşlarınıza özeniyor musunuz? Ya da işten çıkar çıkmaz denize koştukları storylerini Instagram’da paylaşanlara? “Ne olurdu şöyle işten sonra ayaklarım çime bassaydı ya da biraz denizin tuzunu koklasaydım…” diyor musunuz? “Evden çıkmadan güneşi batırıyoruz, D vitamininden uzak kaldık” diye hayıflanıyor musunuz? Öyleyse sizin için “workation” zamanı gelmiş olabilir. 😊 Nedir bu “workation” ve neden İngilizce diyecek olursanız, böylesi tatlı bir kelime oyununun büyüsünü bozmamak için bu kavramı orijinal hali ile ele almak istedik.

İngilizce work (çalışmak) ve vacation (tatil) kelimelerinin birleşiminden doğan ‘workation’ bir yandan çalışırken bir yandan da tatil yapmak anlamına geliyor. Yani, işin ve eğlencenin birleşiminden ortaya çıkıyor. Uzaktan çalışma sisteminin pandemi ile birlikte hayatlarımızda daha sağlam bir yer alması, işlerimizin neredeyse tamamını bilgisayarlarımızdan, telefonlarımızdan yönetmemize imkan sağlıyor. İnternet varsa işler aksamadan yürüyebiliyor. Böyle bir hareketlilik de özellikle evden çalışmaktan sıkıldığımız zamanlarda büyük bir şans yaratıyor… İşte işlerinizi hallederken bir yandan da dinlenip kendinize özel zamanlar ayırabileceğiniz “workation” destinasyonları:

Adalar / İstanbul

İstanbul’un en gözde kaçış noktalarından biri olan Adalar, şüphesiz ki huzurlu bir kaçış arayanların ilk seçeneği. Büyükada, Burgazada, Heybeliada… Hepsi birbirinden etkileyici, nefes kesen manzaralarıyla insana huzur veren bir atmosfere sahip. Sabahları bilgisayar başına oturmadan önce yürüyüş yapabileceğiniz, akşamüstü işler biter bitmez bisiklet sürmek veya dondurma yemek için dışarı çıkabileceğiniz cazip fırsatlarla dolu. İster bilgisayarınızı alıp şirin bir kafede çalışın, ister deniz manzaralı bir konaklama evinde denize nazır işlerinizi halledin. Üstelik öyle uzun uzun planlama yapmaya da ihtiyacınız yok. Birkaç eşyadan oluşan minik bir çanta, bilgisayar ve şarj aleti, hop hazırsınız. Çantanızda giderken yer bırakmayı unutmayın, çünkü bol huzurla döneceksiniz. Dilerseniz Büyükada’da Butik Akvaryum’da, Heybeliada’da Heyamola’da ya da arada ayaklarım denize girsin diyorsanız Sedef Adası’nın Liya All’n One’ında işlerinizi hallederken bir güzel dinlenebilirsiniz.

Maşukiye / Kocaeli

Aşık anlamına gelen ‘maşuk’ kelimesinden türeyen Maşukiye, Aşıklar Diyarı olarak bilinir. Doğanın tüm renklerini bir arada görebileceğiniz, maviyle yeşilin eşsiz uyumuna tanık olacağınız, nefes kesen manzaralarıyla kalbinizi çalacak Maşukiye’de işiniz ne kadar yoğun olursa olsun iş stresi yaşamadan çalışmalarınızı sürdürürken keyifli bir tatil yapabilirsiniz. Gündüz uzun yürüyüşlere çıkabilir, akşam Maşukiye’nin meşhur alabalık restoranlarından birine gidebilir, dilerseniz tüm günü interneti olan bir göl kafesinde geçirebilirsiniz. Bir yanda ormanın huzur veren kokusu, bir yanda cıvıltı sesleriyle göl manzarası, yanınızda da bol köpüklü bir Türk kahvesi olunca aklınıza çalışmak için daha dinlendirici başka bir yer gelir mi? Doğayla iç içe bir çalışma ortamı için Maşukiye Bungalovları tercih edebilir, Maşukiye Şelale Restoran’da tüm gün suyun huzur dolu sesi eşliğinde çalışabilirsiniz.

İğneada / Kırklareli

Temiz hava bol gıda… Son zamanların popüler destinasyonlarından biri olan İğneada adeta bir doğa tablosu. Uçsuz bucaksız ormanları, uzun kum sahili, yeşilin bin bir tonunu yansıtan meşe ağaçlarının huzur veren kokusu, serin gölleri ve dereleri ile oksijen seviyesinin doruklarına ulaşabileceğiniz, zihninize derin bir “Oh!” çektirecek keyifli bir workation destinasyonu. Kim istemez sabah işlerin yoğunluğuna dalmadan önce bol oksijenli bir yürüyüş yapmayı ya da gölde kanoyla gezmeyi? Bilgisayarınızı açıp çalışmaya başlamadan önce tüm güne yetecek kadar dinginlik depolayabilir; akşamları bilgisayarı kapatır kapatmaz balık lokantalarından birinde enfes bir ziyafet çekebilirsiniz. Son dönemlerin en popüler yerlerinden biri olan Longoz Ormanları Milli Parkın’nda uzun bir yürüyüş yaptıktan sonra işlerinize başlayabilir ya da Türkiye’nin en büyük glamping tesisi olan Longosphere’de konaklayabilirsiniz.

Sapanca / Sakarya

Özellikle hafta sonu kaçamaklarının en çok tercih edilen destinasyonlarından biri olan Sapanca’da günlerinizi biraz daha uzatarak zihninizi ve bedeninizi rahatlatabilir, huzurlu bir tatil yaparken bir yandan da “Dönünce işler ne olacak?” diye düşünmemek için işlerinizi uzaktan yönetebilirsiniz. Perşembe gününden yola çıkıp hafta sonunu bağlayabilir ya da “Önce tatil, sonra iş” diyorsanız cuma mesai bitiminden sonra yolculuğunuza başlayıp pazartesi ve salı günlerini de birleştirerek işlerinizi hallederken büyüleyici manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Bol oksijenli atmosferi ile iliklerinize kadar dinlendiğinizi hissettirecek ve iş stresinden uzaklaşmanızı sağlayacak Sapanca’ya bir şans vermeyi düşünebilirsiniz. Sapanca Gölü’nün çevresinde konumlanmış yerleri deneyebilir, tüm gün rahatlayabileceğiniz ve bir yandan huzur içinde çalışabileceğiniz Richmond Nua Wellness-Spa’da zaman geçirebilir, Sapanca’nın meşhur bungalov evlerinde konaklayabilir, Kıyı Cafe’de tüm gün yeşilin ve mavinin tadını çıkarabilirsiniz.

Bozcaada / Çanakkale

Laptop ekranını indirdikten sonra enfes bir gün batımı manzarasıyla bakışmayı kim istemez ki? Yaz aylarında oldukça kalabalık olduğu için keyfini çıkarması biraz güçleşen, Türkiye’nin en etkileyici adalarından biri olan Bozcaada, sonbaharda hem çalışıp hem de tatil yapmak için en ideal seçenek olabilir. Uzaktan çalışmayı cazip hale getirecek benzersiz manzaralarıyla sizi şehrin stresinden uzaklaştıracak, ruhunuzu dinlendirecek ve işlerinizi daha verimli halletmeniz için ihtiyacınız olan huzurlu ortamı sunacak Bozcaada’da gün doğumunu izlemek için Polente Feneri’ne gidebilir, daha önce tatmadığınız aromalarda dondurmalar yiyebilir ve geceleri meşhur şarap tadımlarına katılabilirsiniz. Sayısız butik otel seçeneğini bulabileceğiniz Bozcaada’da deniz manzaralı odalarda konaklarken çalışabilir, meşhur Çınaraltı Cafe’de tüm gün çayınızı, kahvenizi yudumlarken işlerinizi tamamlayabilirsiniz.

Mudanya / Bursa

Kolay ulaşımı ve İstanbul’a yakınlığı ile birçok yerli turisti kendisine çekmeyi başaran Mudanya, uzaktan çalışırken dinlenmek, biraz da keyif yapmak için uygun destinasyonlardan bir tanesi. Dilerseniz tarihi konaklama evlerinden birinde kalabilir ya da deniz manzaralı butik bir otel tercih edebilirsiniz. Gün boyu denizin büyüleyici manzarasına karşı kahvenizi yudumlarken işlerinizi uzaktan yönetebilir, bilgisayarı kapatır kapatmaz kendinizi Rum Evleri’ni gezerken bulabilirsiniz. Tarihin tozlu kokusunu her bir sokakta hissedebileceğiniz Mudanya’dan deniz ürünleri ile meşhur lokantalarında yemek yemeden dönmemeniz gerektiğini not etmeyi unutmayın. Dilerseniz sessiz sakin bir çalışma ortamı için Mudanya İlçe Halk Kütüphanesi’ni tercih edebilir ya da Çamlı Kahve’de bir yandan deniz esintisi eşliğinde çalışabilirsiniz.

Kuşadası / Aydın

“Benim biraz daha uzaklaşmaya ve yazın hala etkisini sürdürdüğü daha sıcak iklimlere ihtiyacım var…” diyorsanız rotanızı biraz daha aşağılara çevirebilirsiniz. Yerli yabancı birçok turistin ilgisini çeken, yaz mevsiminde en kalabalık tatil beldelerinden biri olan Kuşadası, sonbahara doğru el ayak çekilmeye başlayınca hem kafanızı dinleyebileceğiniz hem de çok ıssızlaşmayacağınız ender yerlerden bir tanesi. Keyifli sokaklarında akşam turlarına çıkabilir, dilerseniz tüm günü deniz manzaralı salaş bir kafede geçirebilirsiniz. İşlerden bunaldığınızda başınızı bilgisayar ekranından kaldırıp etrafınıza baktığınızda insanların sıcak ve samimi halleri, denizden hafif rüzgarla gelen tuzlu havanın kokusu tüm sıkıntılarınızı alıp götürmeye yeter. Kiwi Restaurant’ın lezzetli yemekleri eşliğinde işlerinizi halledebilir, dilerseniz Mios Şukufe Cafe’nin lezzetli kahveleriyle keyifli atmosferinin tadını çıkabilirsiniz.

Kaş / Antalya

Biraz kalabalıktan zarar gelmez.” ya da “Ofisteki herkesin huzurlu bir araya ihtiyacı var.” diyorsanız size daha kurumsal bir seçenek sunabiliriz.  Son zamanlarda çok popüler olan deniz manzaralı, havuzlu, bir yanı maviliklerle bir yanı yeşilliklerle bezeli villaları sosyal medya mecralarında görmüş olabilirsiniz. Ofisteki arkadaşlarınızda birlikte Kaş’ın eşsiz manzarasını ayaklarınızın altına serecek havuzlu bir villa kiralayabilir, hem bu güzel manzara karşısında kalabalığın tadını çıkarabilir hem de işleri el birliği ile halledebilirsiniz. O kadar yol gitmişken birkaç gün yetmez diye düşünecek olursanız – ki haklısınız- , hazır ofisteki herkes ordayken tatilinizi daha da uzatabilir, havalar iyice soğumadan denizin, güneşin ve kumsalların tadını çıkarabilirsiniz. Gündüz kahvaltı ve kahvelerinin gece kokteyllerinin tadını çıkarabileceğiniz Pells’te bilgisayardan işlerinizi hallederken huzurlu atmosferin keyfini çıkarabilirsiniz. İşlerden fırsat kaldıkça başta Kaputaj Plajı olmak üzere enfes güzellikteki plajlarında serinlemeyi de unutmayın.

İlginizi çekebilir: Uzaktan çalışmaya yaz dokunuşu: Sahil ofislerinde tatil rahatlığı ve ofis konforu bir arada

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.

Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.

Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale