X

Vücudunuz kendini temizliyor: Otofaji mekanizmasını keşfedin

Geçtiğimiz 200 yıl içinde, insanların yaşam süresi birçok ülkede 40 yıldan ortalama 80 yıla çıktı. Araştırmaların ışığında, beklenen yaşam süresi artmaya devam edecek mi yoksa biyolojik olarak belirlenmiş bir tavana mı ulaşıyoruz? İşte bu sorunun ekseninde, insanlığın birçok hastalığının da nedeni olan yaşlanmayı anlamak için otofajiyi incelemek, öğrenmek gerekiyor.

Otofaji kavramı, araştırmacıların bir hücrenin kendi kendisini nasıl tahrip ettiğini araştırırken gözlemlediği bir vücut işlevi. İlk kez 1960’larda ortaya çıktı. Ancak 30 yıl boyunca, araştırmacılar laboratuvarda çalışmak için doğru deney ortamlarını oluşturamadıklarından, otofaji tam olarak anlaşılamadı. 1990’larda ise, Japon bilim insanı Yoshinori Ohsumi, maya hücrelerini kullanarak otofajinin meydana geldiği mekanizmaları aydınlatabildi. 2016 yılında Ohsumi, otofaji mekanizmalarına ilişkin keşiflerinden dolayı Nobel Ödülü’nü de kazandı.

Nedir bu otofaji?

İnsan vücudu trilyonlarca hücre içerir. Zamanla, istenmeyen moleküller, hücrelerin içlerinde birikir ve sağlığı tehdit eden zararlara yol açar. Bu bakımdan, vücudumuzdaki hücrelerin gereksiz veya hasar görmüş bileşenlerinin temizlenmesi hayatidir. Otofaji, biyolojik hücrelerin bileşen parçalarını sindirip geri dönüştürdüğü bir süreçtir ve ona müdahale edebilme kabiliyetimizin, daha sağlıklı ve daha uzun yaşam sürelerine ulaşmamıza yardımcı olabileceğine inanılmaktadır.

Otofajiyi hücresel düzeyde yapılan tür KonMari düzenlemesine benzetebiliriz. Sadece bu düzenleme esnasında bir şeyleri atmak yerine, vücudumuz, var olan dağınıklığı yakacak ve ortaya çıkan “kül”den de yeni şeyler inşa edecektir. Evinizde düzenlenmesi gereken bir odanız olduğunu hayal edin; dağınıklığın boyutuna, yaşınıza, kargaşaya karşı geliştirdiğiniz dirence, enerji seviyenize ve başka birçok faktöre bağlı olarak odanın temizlenmesi gerektiğine karar verdiğinizde, tercih ettiğiniz düzenleme mekanizması, (alegorik olarak odayı bir hücre olarak düşünürseniz) otofajidir. Şimdiye dek yapageldiğiniz, normal bir ev temizliği, odanın/hücrenin en iyi şekilde işleyebileceği kapasiteyi korumasına yardım edecektir.

Ancak oda çok kirlenmişse bu kirliliğe daha köklü bir temizlik gerekecektir. O yüzden belirli bir yönteme sadık kalarak otofaji/temizlik yapılması gerekir. Otofaji mekanizması yetersiz olduğunda ya da çok aşırıya kaçtığında ise vücudumuza zarar verir. Özellikle, herhangi bir ilaç kullanıyorsanız, hamileyseniz, emziriyorsanız veya hamile kalmak istiyorsanız veya kalp hastalığı veya şeker hastalığı gibi kronik bir rahatsızlığınız varsa, doktorunuza danışmadan otofaji uyaranları ile ilgili adımlar atmak riskli olacaktır.

Otofaji ne zaman gerçekleşir?

Otofaji vücudumuza herhangi bir besin almadığımız uyku süremizde gerçekleşir. Temel fikir, otofaji yoluyla, dış besin kaynaklarının yokluğunda, vücudun kendi kendini yemeye başlamasıdır (otomatik: öz, faj: yemek). Vücut; kendi hasarlı hücre parçalarını ve proteinlerini yok edip geri dönüştürerek yeni ve sağlıklı sürümler yapabilecektir. Hastalıklarla savaşmaya ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olduğu düşünülen otofaji hakkında halihazırda, henüz bilimsel olarak bilinmeyen pek çok şey var çünkü canlı bir organizmada, özellikle bir insanda otofajiyi izlemenin yolları halen araştırılıyor.

Otofajiyi hangi yollarla daha etkin hale getirebiliriz?

1- Aralıklı oruç tutmanın otofajiye etkisi ile ilgili laboratuvar ortamlarında deneyler yapılmıştır. Aralıklı beslenme ve kalori kısıtlaması geleneksel olarak daha yavaş yaşlanma ve daha uzun ömür ile ilişkilendirilmiştir. Otofaji, gıda yoksunluğuna tepki olarak çok çeşitli doku ve organlarda uyarılıp, daha işlevsel hale gelebilmektedir.

2- Genellikle bol miktarda anti-oksidan içeren çok çeşitli bitki bazlı besinlerden (Brokoli, yeşil çay, zerdeçal ve zencefil vb.) elde edilen vitaminler, otofaji fonksiyonu için yararlı görülmektedir. Tabi ki her türlü besin tüketiminin miktarı kişiye göre, uzmanlara danışılarak ve sağlık kontrollerinden geçilerek belirlenmelidir.

3-Sıvı yağlar, doymuş yağlar, süt ürünleri, şeker ve işlenmiş gıdalar, vücudun otofajide rol oynayan birçok bölgesinde işlev bozukluğu yarattıklarından, bu tür besinlerin fazlaca tüketilmesi zarara yol açacaktır. Ayrıca aşırı protein ve doymuş yağları sindirmek için çok fazla hücresel enerjiye ihtiyaç duyulduğundan, bunlar da otofajiyi negatif yönde etkiler.

4- Düzenli yapılan egzersizler; hayati organlarımıza kan akışını artırarak ve hücrelerimizdeki oksijen-besin dağıtımını iyileştirerek otofajiye katkı sağlamaktadır.

5- Otofaji uyku sırasında oldukça aktiftir. Hem otofajinin doğal işleyişi için hem de beynin ve vücudun sirkadiyen ritmine saygı duymak için uyku kalitesini arttırmaya yönelik çalışmalar yapmak faydalı olacaktır.

6- Sabahları güneş ışığı almak için dışarı çıkmanın ve doğa ile etkileşim kurmanın, otofajinin uyarıcılarını yukarı doğru düzenlediği yapılan çalışmalarla gösterilmiştir.

7- Düzenli yemek saatleri yaratmak ve melatonin kaynaklarımızı arttırmak da otofaji sürecinin sağlıklı işlemesine yardımcı olmaktadır.

8- Genlerimiz üzerinde de kötü etkileri olan elektromanyetik radyasyon, kimyasallar, kirleticiler ve toksinlerden kendimizi koruyabilmek sadece bizim için değil gelecek nesillerimiz için de kurtarıcı bir rol oynamaktadır.

9- Hücreler travmaya tutunur. Acıya, pişmanlığa, suçluluk duygusuna ve kızgınlığa sarıldığımızda ve kronik stres altında uzun süre yaşadığımızda bu aynı oranda bağışıklığımızı da etkileyecektir. Otofaji uyaranlarının verimli hale gelmesi için psikolojik olarak ihtiyacımız olan yardımı almamız, kendimize verebileceğimiz en güzel hediyelerdendir.

Bir şey daha: Doğanın en iyi sıvı temizleyicisinden bol miktarda (saf, temiz su) içmeyi de ihmal etmeyin.

Kaynaklar:

Edith Zimmerman-What is autophagy?
Cedars Sinai Staff- Autophagy/Recycling is good for your body too
Mathieu Rees- Autophagy/Everything you need to know

İlginizi çekebilir: Daydreaming: Gündüz düşlerinin pozitif etkileri

Şerife Günaydın Karaköse: Yazar Şerife Günaydın Karaköse, 1980 Adana doğumlu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Çağ Üniversitesi Özel Kamu Hukuku Yüksek Lİsansı'nı bitirmekle hukuk dünyasına girdi ve avukatlık mesleğine de halen devam ediyor. "Three", "The Shadow House","Happiest Hour","Uzaya Kaçan Küpe" ve "Keyfi Yanılsamalar" isimli kitapları hem Amazon hem de Barnes and Noble da online olarak yayımlandı. Yazarın denemelerini aktardığı www.allbyourselves.blogspot.com adlı bir blogu mevcut; aynı zamanda @mind_index Instagram profilinde de sanattan bilime, felsefeden psikolojiye kadar pek çok konu hakkında da içerik üretiyor.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale