Vücudun sigortayı attırma şekli: Konversiyon Bozukluğu nedir, nasıl tedavi edilir?
Stresin ne denli eli kolu bağlayıcı bir faktör olduğunu hepimiz biliyoruz. Geçici ve baş edilebilen stres bir dereceye kadar anlaşılabilir, ama ya bu durum uzun süreye yayılırsa? Özellikle büyük travmalar sonrasında ortaya çıkan ve Post-Travmatik Stres Bozukluğu adı verilen uzun süreli durumun, zihinsel olduğu kadar fiziksel çıktıları da görülebiliyor. “Konversiyon Bozukluğu” ya da diğer adıyla “Fonksiyonel Nörolojik Semptom Bozukluğu” (FND) da bu sonuçlardan biri.
FND’nin belirtileri, sonuçları ve tedavisi hakkında bilinenleri siz Uplifers okurları için derledik.
Histerik Nevroz’un güncellenmiş hali
Sonradan Konversiyon Bozukluğu ya da FND olarak değiştirilen bu rahatsızlığın eski adı “histerik nevroz”du. Hastalığın geçmişi, 1600lü yıllarda sadece kadınlarda görüldüğüne inanılan histeri durumuna dayanıyor. Tabii o zamanlarda pek çok kişi, bu histerik durumu cadılık ya da içine şeytan girmesi olarak yorumluyordu.
Konversiyon Bozukluğu, tıbbi bir rahatsızlık ya da ağır stresli bir dönem geçirmiş, kaygı seviyesi yüksek ve aynı anda birden çok duyguyla başa çıkmakta zorlanan kişilerde daha sık görülüyor. Gerekli ve yeterli tepkiyi dışa vuramayan kişilerde ortaya çıkan bu psikiyatrik rahatsızlık, kişinin tıbbi değerlendirmeyle açıklanamayan nörolojik semptomlar göstermesine neden oluyor. En sık görülen semptom bayılma olmakla beraber, sara nöbeti benzeri çırpınma ve kasılmalar, körlük, felç, hissizlik, konuşamama ya da diğer sinir sistemi bozuklukları da belirtilerden bazıları.
Konversiyon Bozukluğu, belirti şekli ve kişinin hayat kalitesine etki bakımından Parkinson ya da Multipl Skleroz (MS) ile benzer olarak sınıflandırılıyor. Hasta, başa çıkamadığı durumlarda bir deyişle “sigortayı attırıyor” ve vücut istemsiz olarak kendine geçici bir kapatma / kopma hali ve sözde bir koruma sağlıyor.
Konversiyon Bozukluğu nasıl tedavi edilir?
Belirtiler ve çıktılar her ne kadar nörolojik olsa da, hastalığın tedavi yolu psikiyatriden geçiyor. Yukarıdaki belirtileri gösteren hastalar tıbbi tanı yöntemleriyle inceleniyor. Hastalar, fiziksel bir hastalıkları olmadığına kanaat getirildiğinde psikiyatri uzmanlarına yönlendiriliyor. Konversiyon Bozukluğu tanısı konan hasta, mümkün olduğunca acele ettirmeden ve kendini hazır hissetmesi beklendikten sonra tedavi ediliyor.
Freud ve Breuer zamanlarından günümüze kadar değişmeyen bir şey varsa o da, hastalığın çözümünün konuşma terapisinde ve hipnozda olduğunun düşünülmesi. Günümüzde de hastaların, konuşarak düşüncelerini ve hislerini anlatabildikleri bir noktada tedaviye yanıt verebildikleri görülüyor. Halen en sık uygulanan psikiyatrik yöntem olan Bilişsel Davranışçı Terapinin başarı oranı oldukça yüksek.
Tedavi döneminde aile ve yakın çevrenin, hastanın üzerine gitmemeleri kuvvetle öneriliyor. Bu dönemde herkesin, yakınlıklarını belli edecek bir mesafede olmaya dikkat etmeleri gerektiği vurgulanıyor. Sadece belirtiler ortaya çıktığında hastayla ilgilenmek kadar, örneğin hasta bayıldığında başına üşüşerek hızla kendine getirmeye çalışmak, kolonyayla bileklerini ovmak gibi aniden değişen bir tutum göstermek de yanlış. Uzmanlar en doğru davranışın, hastayla düzenli olarak ilgilenirken bir belirtinin ortaya çıkması durumunda psikiyatrı bilgilendirip, hastayı kendi haline bırakmak olduğunu söylüyor.
İlginizi çekebilir: Kaygı bozukluğu ile başa çıkma yolları: Endişelerden ilham almak
Kaynaklar:
PsychCentral
FND Hope
Bilişsel Davranışçı Psikoterapiler Derneği