X

Vücudun savaşma ve kaçma tepkileri: Neden panik atak yaşarız?

Anksiyete yani kaygı, bunaltı; geç saatte gelen telefon, sınav esnası, iş görüşmesi gibi anlık endişe yaratabilen her durumda yaşanabilen, hemen hemen herkesin hayatının bir anında yaşadığı bir duygudur. Anksiyete düşüncede başlayan ve beraberinde vücudun da iş birliği yapması ile kişinin hayatını kabusa çeviren bir duygudur.

Vücudun verdiği fizyolojik tepkiler, kişileri hemen hemen her zaman alarma geçirir ve kişilerin bir rahatsızlığı olduğu düşüncesine ikna eder. Kaygı vücudun ve zihnin tehdide karşı verdiği tepkidir. İnsan vücudu ilkel zamanlardan beri tehlikelere karşı başa çıkma becerisi ile donatılmıştır. İnsanlar herhangi bir tehlike anında “kaçma-savaşma-donakalma” seçeneklerinden birini içgüdüsel olarak seçer. Bu noktada kaygı organizmayı korumak için vardır. Tehlike anında vücudun kontrolü ele alması da kişinin hayatta kalabilmesini kolaylaştırmak içindir. Kaçma ve savaşma durumu için otonom sinir sistemi alarma geçer.

Adrenalin salınımı kan akışını artırır ki bu da kalbin daha hızlı çalışmasına neden olur.

Otonom sinir sistemi sempatik sinir sitemi ve parasempatik sinir sistemi olarak ikiye ayrılır. Sempatik sistem vücudun enerji düzeyini sağlamak ve gerekli durumlarda vücudu hızlandırmak için vardır; yani kaçma ve savaşma dürtüsünden sorumludur. Parasempatik sinir sistemi ise vücudun tekrar normal düzeyine dönmesinden sorumludur. Sempatik sinir sistemi ya tam kapasite çalışır ya da hiç çalışmaz, bu yüzden tehlikenin boyutu vücudumuza göre hiç önemli değildir. Bir tehlike sinyali aldığında sempatik sinir sitemi, böbrek üstü bezlerinden adrenalin salgılamaya başlar. Bu durum kaygı yaşandığında bir süre içinde artmasına yol açar. Adrenalin salınımı kan akışını artırır ki bu da kalbin daha hızlı çalışmasına neden olur. Hızı artan kan akışı vücuda daha çok oksijenin alınmasını kolaylaştırır.

Sempatik sinir sistemi vücudun kaçma ve savaşma durumunda ihtiyaç olmayan bölgelerine daha az kan akışı diğer gerekli bölümlere ise daha çok kan akışı sağlayarak vücudun performansını tam kapasiteye çıkarmayı hedefler. Bu da eller ve kollarda uyuşmaya (kan akışının yavaşlatıldığı bölgeler) ve karıncalanmaya sebep olur. Kan ciltten, elden ve ayaktan çekilir. Cilt rengi soluklaşır, fakat bunun olası bir yaralanmada kanamayı en aza indirgemek gibi işlevsel bir amacı daha vardır. Bacak bölgesinde artan kan akışı daha çok oksijen gereksinimini ortaya çıkarır ki bu da daha çok nefes alıp vermeye neden olur ve nefesimiz yetmiyormuş, boğuluyormuşuz hissini meydana getirir. Tam kapasite ve organize çalışan vücutta; kalbin iş gücünü arttırmasıyla kalp kasılması ve ağrılar görülür. Vücudun savaşan bölgelerine kan akışı hızlandığı için beyne daha az kan pompalayarak vücut tasarruf yapar ki, bu da baş dönmesi, sersemlik, bulanık görmeye neden olur. Tükürük salgısı azalır ve ağız kuruluğu yaşanır. Daha net görebilmek için göz bebekleri büyür, metabolizma hızlanır dolayısıyla vücut terlemeye başlar. Bütün bu bahsedilen durumlar sempatik sinir siteminin devreye girmesi ile gerçekleşir, vücut adeta bir kıtlık veya zor bir savaşa karşı hazır hale getirilir ve bu da bedensel belirtilerin çıkmasına sebep olur.

Tam kapasite ve organize çalışan vücutta; kalbin iş gücünü arttırmasıyla kalp kasılması ve ağrılar görülür.

Kişilere hasta olduğunu düşündüren bütün bu bedensel tepkiler, aslında eşsiz vücudun savaşma ve kaçma tepkileridir, tabi ortada gerçekten kaçmayı gerektiren bir tehlike olmadığında bu tepkiler kişileri korkutuyor ve adı panik atak oluyor.

Sempatik sinir siteminin devre dışı bırakılmasının iki yolu vardır ya parasempatik sinir siteminin devreye girmesi gerekir veya vücuttaki adrenalin ve noradrenalinin vücuttaki diğer kimyasallar tarafından ortadan kaldırılması gerekir. Vücut eninde sonunda kaçma / savaşma tepkisini yeterli bulup parasempatik sinir sitemini devreye sokarak vücudun gevşemesini sağlar başka bir deyişle anksiyete sonsuza kadar sürmez, dozu artmaz ve kişinin vücuduna bir zarar vermez. Bu kadar organize ve işlevsel donanımı olan bir yapı kişinin sağlığını bozamaz değil mi?

İlginizi çekebilir: Panik atak: Bilişsel terapi ile panik atak tedavisi

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Nihal Tural: Nihal Tural; Bilkent Üniversitesi Psikoloji Bölümünü ve Üsküdar Üniversitesi Klinik Psikoloji Bölümü yüksek lisans mezunudur. Öğretim hayatının yanı sıra alanında uzman kişilerden terapi eğitimlerini de tamamlayarak Bilişsel Davranıçı Terapi, Aile ve Çift Terapisi, şema Terapi ve Cinsel Terapi uygulamaya hak kazanmıştır. Mesleğini seven bir terapist olarak kendini geliştirmeye devam etmekle beraber, engelli bireyler ile çalışmalar yapmıştır. İstanbul'da özel danışmanlık merkezinde yetişkin bireyler ile çalıştıktan sonra Ankara'ya taşınarak Özel Arte Cerrahi Hastanesi bünyesinde çocuk, ergen ve yetişkinler ile psikoterapist olarak çalışmaktadır

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale