X

Viyana kahve kültürü

Geçtiğimiz hafta keşfettiğim Viyana’dan tadı damağımda kalan kahveleri ile geri döndüm ve bu haftaki yazımda Viyana’nın dünyaya nam salmış kahvelerinden bahsetmek istedim.

Kahve, Viyanalılar’ın hayatlarının merkezinde olup kültürlerinin bir parçası ve yüzyıllardır süregelen bir gelenek.

Avusturya kahveyi Osmanlı sayesinde keşfediyor

Her şey Osmanlı İmparatorluğu’nun umudunu kaybettiği kuşatmadan geri dönerken Viyana’da bıraktığı bir kahve çuvalı ile başlar. Kahve çuvalını bulan Avusturyalılar, yeşil kahve çekirdeklerini deve yemine benzetse de Viyana’yı Türk kuşatmasından kurtaran Polonya ordusu komutanı Joseph Kolschizky, eskiden İstanbul’da yaşadığı için bu çekirdeklerin kahve çekirdeği olduğunu anlar ve yakılmasına izin vermez. Kahve, böylelikle Osmanlı’dan Avusturyalılar’a bir miras olarak kalır.

Dışarıda tarih 2016 yılını gösterirken içeride esen hava adeta 1920’lerden!

Avusturya’da kafelerden içeri girdiğinizde takvim adeta 1920’leri gösteriyor.

UNESCO tarafından kültür mirası listesine eklenen Viyana kafeleri, kendine özgü nostaljik atmosferi ile açıldığı günden bu yana hiç değişmemiş. Kafelerden içeriye girdiğinizde takvim 1920’leri gösteriyor. Kadife kaplı koltuklar, mermer masalar, tavandan aşağı doğru uzanan gösterişli avizeler, her masanın kenarında loş ışıklı bir abajur ve smokin ile mükemmel bir şekilde kahve servisi yapan garsonlar. Burada her şey adeta ilk günkü gibi.

Kimisi psikoanalitik kuramlarını yazmış, kimisi dönemin en ünlü filminin senaryosunu. Kimisi dünyanın en ünlü bestelerini yazarken, kimisi de devrim tohumlarını atmış Viyana kafelerinde.

Bir kafe düşünün; bir masasında Freud psikoanalitik kuramının temellerini atıyor, biraz daha ilerleyin bu tarihi kafede ve pencerenin kenarındaki o masada Mozart’ın en ünlü bestesi 40.senfoniyi yazdığını düşünün. Sonra hemen onun arkasındaki masada Stalin ve Troçki’nin kafa kafaya verip Sovyetler’i konuştuğunu hayal edin. Durun, bitmedi! Orada bir yerde derin düşüncelere dalmış biri oturuyor. Bir yakından bakın ona, sanki Adolf Hitler.

Viyana kahveleri tarih boyunca dünyaca ünlü yazarlara, bestecilere, edebiyatçılara, siyasetçilere bir ev olmuş. Sadece o atmosferi koklamak için bile gidilesi bir yer Viyana.

İlgili yazı: Her kahve severin ziyaret etmesi gereken 10 şehir

Adını daha önce hiç duymadığınız kahveler

Viyana’da daha önce adını duymadığınız birçok kahve göreceksiniz.

Viyana kahve evlerinde menüyü elinize aldığınızda adını daha önce bilmediğiniz kahveleri göreceksiniz. Şimdi gelin bu kahvelerin içeriğinde neler var onlara bakalım.

Wiener Melange: Avusturya’nın imza kahvesi. Double espresso fincanında 1 shot espresso kahve, sıcak süt ve süt köpüğü. Nefis!

Kleiner Brauner: Double espresso kahve yanında süt kreması.

Hasty Neumann: Süt kreması üzerine double espresso.

Scharzer: Siyah kahve

Franziskaner: Cappucino fincanında 1 shot espresso kahve, sıcak süt, krema.

Mozart: 2 shot espresso, 2 cl. vişne likörü ve krema.

Viyana kafelerinde kahve gümüş tepside ve 1 bardak su ile servis ediliyor, aynı bizdeki gibi:)

Viyana kafelerinde kahve gümüş tepsi üzerinde bir bardak su ile servis ediliyor. Bu da yine bizim kahve geleneğimizden Viyanalılar’a bir miras 🙂

Afiyetle…

Öznur Demirhan: Bu hayatta en çok heyecan duyarak yaptığım şey seyahat etmek, beni en çok motive eden şey yeni yerler görmek, olmaktan en mutluluk duyduğum yerler hava alanları, tren garları, otobüs durakları… Tek isteğim hikayemi tutkuyla ve heyecanla yaşamak, hatırımdan gitmesin diye yazmak. Ben hikayemde dünyayı keşfediyorum. Senin hikayen ne?
İlgili Makale