dummy

Virüssüz iletişim: İkili ilişkilerinizi sağlıklı yürütebilmeniz için 8 öneri

Herkese merhabalar! Yaklaşık 1 aydır Covid-19 sebebi ile sosyal izolasyon altında yaşamlarımızı sürdürüyoruz. Bu durum oldukça yıpratıcı ve bilinmeyen bir süreç.

dummydummy

Birçoğumuz bu süreci stresle ve kaygılı olma eğilimiyle geçiriyoruz. Kişisel Yapılar Kuramı’nın sahibi Psikolog George Kelly’nin kaygı tanımı aslında yaşanılan bu duruma oldukça uygun. Özetle: Bilmediğimiz ve daha önce deneyim sahibi olmadığımız tüm durumlar “kaygı” yaratır, çünkü insan bilmediği durumların çözümü hakkında deneyim sahibi değildir ve bu bir panik hali yaratır. Salgın dolayısıyla yaşadığımız bu olağanüstü durum hayatımızda birçok şeyi dönüştürdü. Çalışma şeklimiz, sosyal alanımız ve etkileşimimiz, insanlara ve bazı varoluşsal gerçeklere fazlasıyla (ölüm-yaşam dengesi vb.) maruz kalma, seçimlerimizin sınırlı hale gelmesi vb. durumlarla şu an karşı karşıyayız.

Nerede durduğumuzdan ziyade, nereye varacağımızı bilmediğimiz bu süreçte biliyorum ki oldukça zorlananlar var aramızda. Bu oldukça doğal ve beklenilen bir durum. Alt üst olmuş duygu durumumuzla başa çıkmaya çalışırken, yani bir şeyleri sağlam tutmaya çabalarken, bir şeyleri de feda ettiğimizi görebiliyorum. İlk feda edilenlerin başında ikili ilişkilerimiz geliyor.

Şimdi şu soruları yanıtlayın: ‘‘Günler birbirini kovalarken, rutininiz ve alışkanlıklarınız değişmek zorunda kalmışken, ilişkileriniz ne durumda dersiniz? Aynı evin içinde yaşadığınız aileniz, hayat arkadaşınız, arkadaşlarınız veya çocuğunuzla ilişkiniz bu süreçte nasıl ilerliyor?’’ Bunu durup bir düşünmenizi istiyorum; çünkü bu süreç dediğim gibi oldukça yeni ve stresli. Bu stres ve hatta öfke de görünebileceği en kolay yerde, yani yakın ilişkilerimizde kendini gösteriyor. Ev içi anlaşmazlıklar büyük öfke patlamalarına, gereksiz tartışmalar uzayan küslüklere dönüşmeye başlıyor.

Çevremde de gözlemlediğim ve danışanlarımın da bana ilettiği tüm deneyimlere dayanarak sizlere bu süreçte sık sık karşılaştığım bazı cümleleri iletmek istiyorum:
-Eşime tahammülüm kalmadı.
-Çocuğuma ilk defa bağırdım.
-Aileme tahammül edemiyorum.
-Eşimle 7/24 aynı evde yaşamam imkansız, 10 senedir nasıl yaşamışız anlamıyorum.

Tanıdık geldi mi? Özellikle, özlem faktörü olan romantik ilişkilerde de bu durum sıklaşmaya başlıyor. Bilinmeyenin duvarları arasında sıkışılmış gibi hissedilse de, tüm bunlar bittiğinde geriye pişmanlıklarınızla da yorulmak istemiyorsanız ilişkilerinizi nasıl koruyacağınızı öğrenmeniz gerekiyor.

Peki ilişkilerimizi nasıl koruyabiliriz?

  • Stresiniz öfke patlamasına dönüşmeden ortamdan uzaklaşın.
  • Kendinizi sevdiğiniz ev içi aktivitelere verin.
  • Empati kurun. Sizin için zor olan, onlar için de oldukça zor.
  • Meditasyonla tanışın.
  • Biriken fiziksel enerjinizi doğru kanalize etmek oldukça önemli. Spor yapın.
  • Sosyal medyayı olabildiğince azaltın çünkü özellikle Twitter’da manipülatif ve abartı haberler oldukça fazla.
  • İletişim kurun. Doğru zaman iki tarafın da sakinleştiği zamandır. Problemleri dramatikleştirmeden konuşun.
  • Gerekirse destek alın. Online terapi harika bir seçenek. Deneyimleyin.

Ve sabredin. Süreci kendiniz için bir zorunluluk değil, bir keşif fırsatı olarak benimseyin.
Anlayın, okuyun, fark edin ve öğrenin. Konuyla ilgili daha fazlasına erişmek isterseniz Instagram adresimde sizlerleyim.
Güneşin tenimizde özgürce dolaşacağı günler yakındır. Yeter ki sen #evdekalgüvendekal
Sevgilerimle…

İlginizi çekebilir: Sorunları çözmenin ilk adımı: Mucize soruları bulmak ve cevaplamak

Ezgi Aslantas: Psikolog Ezgi Aslantaş istanbul Bilgi Üniversitesi İngilizce Psikoloji bölümünden mezun olmuştur. Lisans hayatı boyunca Kanada Okulları, Humanite Psikiyatri Hastanesi, Çocuk Aile Danışmanlığı merkezi gibi birçok kurumda staj yapmıştır. 2014 yılında Beşiktaş Gençlik Meclisi ile beraber "İstanbul'dan Çorum'a Dostluk Köprüsü" projesini gerçekleştirmiştir. 2016 yılında "Radyo Vesaire" isimli radyo kanalında "Şiirin Ezgisi" isimli psiko-sosyal bir radyo programı hazırlayıp sunmuştur ve yine 2017-2018 yılları arasında Doç. Dr Ayten Zara süpervizyonluğunda "Çocuğa Şiddete Dur De" ve "Van Başkale Okul Yapımı" projelerinde gönüllü olarak yer almıştır. 2019 yılında ise "Bulut Hareketi" isimli şiddete karşı bir sosyal sorumluluk projesi başlatmıştır ve proje kapsamında özel ve kamu kurumlarına seminerler vermiştir. Bilişsel Davranışçı Terapi, Çözüm Odaklı Terapi, Bilişsel Beceri Eğitimi, Adli Görüşme Teknikleri, Objektif Testler, Psikofarmakoloji, Denver II gibi birçok mesleki eğitim ve atölyeye katılmıştır. Mesleki ilgileri arasında; depresyon, anksiyete bozukluğu, yas, ayrılık, obsesif-kompülsif bozukluk, ilişki sorunları, stres yönetimi, duygu yönetimi, motivasyon gibi konular yer almaktadır. Psikolog Ezgi Aslantaş, şu anda ergen ve yetişkin bireylerle yüz yüze ve online olarak çalışmalarına devam etmektedir.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp