X

Verimli toplantılar için altın değerinde 7 öneri

Toplantılar çoğu kişi tarafından zaman kaybı olarak algılanabiliyor olsa da, aslında verimli toplantılar yapmak işlerinizin akışını olumlu yönde değiştirebilir. İster büyük bir şirkette çalışıyor olun ister iş hayatına henüz atılmış bir girişimci; toplantılar, fikir gelişimi, paylaşım, ilerleme kaydetme ve güncel durumu değerlendirme açısından oldukça önemli. 

Aslında toplantınızı planlamadan önce izleyeceğiniz bazı yollarla toplantınızı çok daha verimli bir hale getirmeniz mümkün. İşte sorunların kolayca çözüldüğü, paylaşımın ve fikir alışverişinin maksimumda olduğu ve yaptığınız işi bir adım öteye taşıyacak toplantılar yapmak için göz önünde bulundurmanız gerekenler.

Zamanında başlayıp zamanında bitirin

Saat sınırı koymak ve bu sınırlara uymak, çalışanların “yine saatlerce uzayacak ve bir sonuca varılamayacak bir toplantıya gireceğim” algısından uzaklaşmalarına yardım ederken, iş motivasyonunu arttırır. Toplantıya katılacak kişilerin dakik davranmasını sağlayacak etkili bir çözüm istiyorsanız ufak taktiklere başvurabilirsiniz. Toplantının başlama saatini “garip” saatlere koyarak geç kalma oranlarını en aza indirmek mümkün. Örneğin toplantıdan bir gün önce ekip arkadaşlarınızla birlikte ya da çalışanlarınıza toplantının başlama saatinin 08.48 olduğunu söyleyebilirsiniz. Bu taktiğin ilginç bir şekilde işe yaradığını göreceksiniz.

Gün ışığının enerji verici etkisinden faydalanın

Northwestern Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre gün ışığı alan yerler, kapalı alanlara oranla verimliliği iki katına çıkarıyor. Özellikle erken saatlerde başlayan toplantılarda katılımcılar odaklanmakta zorluk çekebiliyor. Günün erken saatleri zihninizi en verimli kullanabildiğiniz zaman dilimi, dolayısıyla erken saatlerde yapacağınız toplantılar çok daha verimli sonuçlar elde etmenizi sağlayabilir. Toplantınızı gündüz saatlerinde yapmayı tercih ediyorsanız bolca gün ışığı alan toplantı salonlarını tercih ederek gün ışığının enerji verici etkisinden faydalanabilirsiniz.

KoRoom Lobby
Toplantınız için bir amaç belirleyin

Tek bir toplantıda hem şikayetlerin konuşulması, hem yeni fikirlerin sunulması hem de iş planı yapılması; yani kısacası karmaşa ve laf kalabalığı toplantının verimsiz sonuçlanmasına neden olabilir. Yapacağınız toplantının belli bir amaca hizmet etmesi, bu tür bir kaosun oluşmasını engeller. Diğer yandan her bir katılımcıya eşit süreler tanımak, daha düzenli bir akış oluşturabilir. Böylece toplantı, herkesin faydalanabildiği ve tatmin olduğu güzel bir buluşmaya dönüşmüş olur.

Konforlu alanları tercih edin

Sağlıklı bir iş ortamında çalışabilmek için toplantılarda derdinizi açıkça anlatabilmek çok önemli. Bunun için de toplantıların ilham verici, konforlu, kendinizi rahat hissettiğiniz alanlarda yapılması, en az katılımcıların toplantı kurallarına uyması kadar etkili.

Beyin kendini güvenli hissettiği bir alanda yaratıcılığa çok daha fazla odaklanabiliyor. Kendinizi oturduğunuz sandalyede rahat hissetmeniz, ses yalıtımı, toplantı sırasında kendi alanınıza sahip olabilmeniz, ayağa kalkıp dolanabilmeniz kendinizi daha rahat ifade etmenizi sağlar. 

Toplantı odası 4
Verimliliğinizi arttıracak mekanlar tercih edin

Toplantı yapmanın en büyük amaçlarından biri yeni fikirler bulmak ve bu fikirleri olabildiğince yapıcı bir şekilde tüm ekiple paylaşabilmek. Dolayısıyla toplantının nerede yapıldığının, kendinizi nasıl ifade ettiğiniz üzerinde sandığınızdan çok daha büyük etkileri var.

Toplantılarda iş arkadaşınızın söylediği tek bir kelime bile, kafanızda yeni bir fikir oluşturmaya yardımcı olabilir. Bu tarz durumlarda bulunduğunuz alanda kullanılan renkler, odanın dekorasyonu, üzerinde oturduğunuz sandalye gibi yaratıcılığınızı tetikleyen belli etkenler var.

Örneğin mavi renginin ağırlıkta kullanıldığı bir toplantı odası tercih edebilirsiniz. Mavi yaratıcılığı, hayal gücünü, ciddiyeti, güvenilirliği ve idealizmi temsil eder ve çağrıştırır.

Tetris Room
Toplantı yaptığınız alanda dekorasyonun önemini göz ardı etmeyin

Toplantı yapmanın yıllardır zihinlerde oturan “ciddi” ve “resmi” imajı artık geride kaldı. Yaptığınız işe göre değişmekle birlikte toplantı sırasında canlandırmalar yapabilir, resim çizebilir, sloganlar keşfedebilir, beyin fırtınası için oyunlar dahi oynayabilirsiniz. Dikkatinizi dağıtmayan ancak ilham veren bir atmosfer, toplantılarınızın çok daha keyifli, dinamik ve yaratıcı geçmesini sağlayabilir. Unutmayın hedefiniz amaca ulaşmak ve bunun için elinizden ne geliyorsa yapmak.

Toplantınız için yeni nesil alanlarda yer alan konsept alanlar tercih edebilirsiniz.

Jungle Room
Puzzle Room
İhtiyacınız olan tüm ekipmanlar elinizin altında olsun

Toplantı sırasında odağı sürenin sonuna kadar korumak oldukça önemli ve bir o kadar da zor. İhtiyacınız olacağını düşündüğünüz -özellikle teknolojik- tüm ekipmanların elinizin altında olması odağın bölünmesini ve zaman kaybını önlerken bu tür ekipmanların toplantı odasında bulunmasının başka artıları da var. Toplantı esnasında fikirlerinizi paylaşırken teknolojiden olabildiğince faydalanmak; fikirlerinizi paylaşırken görseller, videolar, uygulamalar kullanmak çok daha eğlenceli ve akılda kalıcı olabilir.

Teknolojinin tüm imkanlarından faydalanabileceğiniz, eksiksiz odalar tercih edin.

Toplantı odası 1

Kolektif House Levent birbirinden ince düşünülerek tasarlanmış toplantı odalarıyla, ekip arkadaşlarınızla kurduğunuz ilişkiyi, yaptığınız fikir paylaşımlarını ve kariyer planlarınızı bir adım öteye çıkarıyor. Dinamik ve yenilikçi anlayışıyla Kolektif House Levent, kapılarını hedeflerine çok daha hızlı ulaşmak isteyen, hevesli çalışanlara sonuna kadar açıyor.

Çok daha verimli, yaratıcı ve başarılı toplantılar gerçekleştirmek istiyorsanız yukarıda gördüğünüz tüm toplantı odaları hakkında detaylı bilgi edinmek ve bu toplantı odalarını kiralamak için buraya tıklayabilirsiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale